Meclis'te Kürtçe yemin yok!

TBMM'de grup kurmaya hazırlanan DTP'nin Eşbaşkan Yardımcısı Selma Irmak, cumhurbaşkanlığı konusu dahil her konuda 'Türkiye'yi krize sokacak, tıkanma yaratacak bir tavrın içinde olmayacaklarını' söyledi.

1991'de Leyla Zana ve arkadaşlarının Meclis'te 'Kürtçe yemin' etmelerini de değerlendiren Irmak, benzer bir krizin yaşanmayacağını vurguladı.

Selma Irmak, seçimlerde DTP'nin aldığı oy oranının 2002'ye göre düşmesini yorumlarken, "Her yerde aday göstermediğimiz için kitlemizin tamamı bize ulaşamadı. Seçmenlerimizin büyük kısmı kadın ve okuryazar bile değiller. Oy pusulasında bağımsız adayların isimini bulmakta büyük güçlüklerle karşılaştılar" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde DTP'nin tavrının önümüzdeki günlerde netleşeceğini belirten Irmak'ın verdiği mesajlar şöyle:

Açıcı bir kilit olacağız: Türkiye'yi krize sokacak, tıkanma yaratacak bir tavrın içinde olmayacağız. Sadece cumhurbaşkanlığı seçimi için değil farklı konular için de biz kilit rol oynayacağız. Seçim sürecinde bu 'propaganda' olarak değerlendirildi ama öyle değil. 'Açıcı' bir kilit olacağız, 'kapatan' bir kilit değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi için gündemde yokken yorum yapmak doğru olmaz. Her türlü sorunda bu halkın çıkarına olacak, demokrasiye hizmet edecek, barışın ve kardeşliğin tesisine hizmet edecek her türlü yaklaşıma pozitif bir cevap vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı için net olarak 'şu olur' demem doğru olmaz. Çok erkendir. Kurullarımızı toplayacağız. Zamanı geldiğinde bütün Türkiye tavrımızın ne olacağını görecek.

Meclis'te Kürtçe yemin yok: Leyla Zana'nın Kürtçe yemin ettiği dönem, Kürt varlığının kabulünü bir kenara bırakın 'Kürt' kelimesine bile tahammülün olmadığı bir süreç yaşıyorduk. Bu süreçteki yaklaşım ve tutumun gerekleri yerine getirilmiştir. Kürt sorunu belli bir aşamaya geldi. Tavrımız çözüme yönelik bir tavır olacaktır. Yeşil-sarı-kırmızı renklerin trafik ışıklarından çıkarıldığı bir süreçte elbette siz onu ifade etmek zorundasınız. Ama artık bunun gereği kalmamıştır. Artık farklı bir süreç yaşadığımız için farklı bir yaklaşım içinde olacağız.

 
Türkiye'nin bahçesiyiz: Biz Anayasa çerçevesinde kurulmuş Anayasal bir partiyiz. Biz hiç kimsenin ne ön ne de arka bahçesiyiz. Biz bu halkın, Türkiye'nin bahçesiyiz. Bu tür söylemler inciticidir.

Federasyon konusu tartışılabilir: Bu bir çözüm önerisidir. Kürt sorununun tek bir çözümü yok. Bu da tartışılabilir bir öneridir. Bunun için 'Provokasyondur', 'Yargıya intikal etmelidir', 'Bölücülük yapılmak isteniyor' gibi bir yaklaşım esas alınmamalıdır. Çözümü bütün Türkiye kamuoyu olarak bunda görüyorsak olabilir. Ama eğer çözüm bu değilse başka bir çözüm üretelim.