18
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

Medeniyetler İttifakı'nda ilk adım

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her dinin temelinde sevgi, barış ve dayanışmanın bulunduğunu belirterek, “Terörün önüne İslam kelimesi koyduğunuz zaman bu tüm Müslümanları üzer. İnanıyorum ki, Hıristiyan kelimesinin önüne terörü koyduğunuz zaman bu tüm Hıristiyanları üzer” dedi.

Teröre 'dinci' bir sıfat yakıştırılabileceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Her dinin mensuplarının teröre bulaştığını görüyoruz. Ama, 'İslami terör, Musevi terör, Hıristiyani terör' dediğiniz zaman bunu birbirinden ayırmamız lazım ki, o dinin inançlarını incitmeyelim” diye konuştu.

Medeniyetler İttifakı Girişimi çerçevesinde oluşturulan yüksek düzeyli grubun Palma de Mallorca'da yapılan ilk toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, meslektaşı İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi.

İNSANLIĞA KÜRESEL TEHDİT

Bugünkü toplantının, medeniyetler ittifakı konusunda önemli bir aşama olduğunu kaydeden Erdoğan, Akil Adamlar Grubu toplantısı ile Medeniyetler İttifakı Projesi'nde uygulama açısından somut bir adım atıldığını söyledi.
İnsanlığın günümüzde ciddi küresel tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Erdoğan, dünyanın çeşitli bölgelerinde terörist saldırıların ve kitle imha silahlarının varlığına dikkati çekti.

Dünyanın çeşitli bölgelerinde meydana gelen terör eylemlerinin herkesi üzdüğünü ve insanlık adına geleceğe dönük umutları tehdit ettiğini vurgulayan Erdoğan, 2004 yılı itibarı ile dünyanın silahlanmaya bir trilyon dolar harcadığını hatırlattı. Silahlanmaya dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu.

FAY HATLARI FEHLİKESİ

“Biz bir insanın öldürülmesini tüm insanlığın öldürülmesi olarak görmediğimiz sürece medeniyetler ittifakında o arzu ettiğimiz hedefe ulaşamayız. Biz bir insanın ölümünü adeta insanlığın ölümü olarak görmeliyiz. Bir insanın öldürülmesinin kitle imha silahından farkı yoktur. İşin temel felsefesini bunun üzerine oturtmamız gerekiyor.

Bu durumla kararlılıkla mücadele edilmesi her zaman önceliğimiz olmalıdır. Toplumlar arasındaki kültürel ve dini farklılıkları toplumlar arasındaki fay hatları olarak göstermeye, çeşitli çevrelerin bilinçli olarak körüklediği karşılıklı önyargılar, hoşgörüsüzlük, ırkçılık, yabancı düşmanlığı bizi düşündürmesi gereken bana göre korkunç, vahim sorunlardır.
Bu bağlamda Akil Adamlar Grubu'nun çalışmaları sonucunda net, eyleme dönük, gerçekçi örnekler içeren bir eylem planı ortaya çıkarılması bizim için fevkalade önemlidir. Bir yıl içinde atılacak adımlar bu işi sonuca ulaştıracak adımlar olmayacaktır. Bu ancak bu işin başlangıcı olacaktır.”

BM SÜRECİ

Bundan sonraki süreci BM çatısı altında sürdürmek durumunda olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Adımlar ancak, eylem planının ilgili hükümetler ve sivil toplum kuruluşları tarafından kararlılıkla uygulanması, kararlılıkla bunun üzerinde durulması gerekiyor” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Türkiye olarak bu planın uygulamasının ve hayata geçirilmesinin yakından takipçisi olacaklarını belirterek, “Her türlü imkanı seferber edeceğiz. Çalışmaların yapılacağı son toplantıya Türkiye olarak ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağız” dedi.

SORULAR

Erdoğan ve Zapatero açıklamalarının ardından basın mensuplarının soruları yanıtladılar.
Başbakan Erdoğan, “Bazı Arap ülkeleri işgal güçlerine direniş göstermekle terörü birbirinden ayırmak istiyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, şu karşılığı verdi.

IRAK

“Bu gerçekten karıştırılıyor. Bunu aşabilmek için de burada birinci derecede BM'nin görev üstlenmesi gerekiyor. BM öne çıkmadığı sürece karışıklık olacaktır. BM öne çıkmış olsa, otoriteyi tamamen ele almış olsa, inanıyorum ki orada bir defa işgal gücü kavramı ortadan kalkacaktır. Çünkü BM bir barış gücü olarak oraya gidecek, dolayısıyla o zaman direniş kuvvetleri diye bir şey ortaya çıkamayacaktır. Burada tabii böyle bir sıkıntı söz konusu. Ama iyileşme süreci başlamıştır.

"İSLAMİ TERÖR"

'İslami terör' diye bir nitelemede bulunuldu, burada bir yanlışlık bulunuyor. Bizim medeniyetler ittifakı adımımızın en büyük sebebi şu: Bir defa hiçbir din insanlığın hayatına kastetmez. Böyle bir şey söz konusu değildir. Çünkü, her dinin temelinde sevgi vardır, barış vardır, dayanışma vardır. Terörün önüne İslam kelimesi koyduğunuz zaman bu tüm Müslümanları üzer. İnanıyorum ki, Hıristiyan kelimesinin önüne terörü koyduğunuz zaman bu tüm Hıristiyanları üzer.

Aynı şekilde, Musevi kelimesinin önüne terörü koyduğunuz zaman bu tüm Musevileri üzer. Nasıl bir antisemitizmi, bir insanlık suçu olarak görüyorsak, İslamifobiya'yı da bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Teröre 'dinci' bir sıfat yakıştırılabilir. Her dinin mensuplarının teröre bulaştığını görüyoruz. Ama, 'İslami terör, Musevi terör, Hıristyani terör' dediğiniz zaman bunu birbirinden ayırmamız lazım ki, o dinin inançlarını incitmeyelim.”

“DÜNYA TARLASI”

Erdoğan, bir gazetecinin, “toplantıya Güney Akdeniz ülkelerinin az oranda katılması, projenin başarısını etkiler mi?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Bizim bu sürece katılmamızın bir anlamı var. Biz birlikte dünya tarlasında medeniyetler ittifakı için tohum atıyoruz. Yüzlerce, binlerce milyonlarca tohumun yeşermesini sağlayacaktır. Bunu iç politika açısından değerlendirmek yanlış, bu bir medeniyet projesi. Çalışmaları izleyelim, takip edelim, önyargılardan uzak duralım."

AA
Yayın Tarihi : 27 Kasım 2005 Pazar 16:32:36
Güncelleme :27 Kasım 2005 Pazar 17:04:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?