16
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

Memecan neden AKP'yi tercih etti?

GEÇEN hafta AK Parti’nin grup toplantısında Başbakan Erdoğan eski CHP’li Ertuğrul Günay, Alevi yazar Reha Çamuroğlu ve dünyanın en büyük yatırım bankası Merrill Lynch’de ekonomist olarak görev yapan Mehmet Şimşek’e partinin rozetini taktı. Bu isimler arasında tek kadın Nursuna Memecan’dı. Onu pek çok kişi karikatürist Salih Memecan’ın eşi olarak bilirken, AK Parti’den aday adayı olunca bir anda politik bir isim olarak gündeme geldi.

Aslında Nursuna Memecan, milletvekili aday adayı olmasının yanı sıra başarılı bir iş kadını ve iki çocuk annesi. Robert Koleji’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni bitirdi. ABD’de MBA yaptı. Orada teknoloji, Türkiye’de ise bankacılık sektöründe çalıştı. Daha sonra çocuklara yönelik yayıncılık işine girdi. ‘Türkiye’ye farklı açıdan bakmak istedik’ diyerek son dokuz yılını ABD’de geçiren Memecan, artık Türkiye’ye döndü. Ve AK Parti’den siyasete adım attı. 

23 Temmuz, Nursuna Memecan’ın doğum günü. Memecan milletvekili seçilirse bu ona 50’inci yaş günü hediyesi olacak...

AK Parti’yle nasıl tanıştınız?

Partiyle tanışmam partinin kuruluşundan öncesine dayanıyor. Şu an milletvekili olarak görev yapan Lokman Ayva ile daha siyasete girmeden önce bir Lions Kulübü’nün toplantısında tanıştık. Lokman’daki girişimcilik, azim ve zeká, başkalarına yardımları beni çok etkiledi. Bir de baktım ki bir cevher var ve işlesek başkalarına da çok katkısı olacak. Hep destek olmaya başladım. Recep Tayyip Erdoğan da Lokman’a imkán vererek onun başkalarına yardım etmesini sağladı. Bu çok ilgimi çekti ve Recep Tayip Erdoğan ile tanıştım. Sonrasında partiyi tanıdım, niyetlerini gördüm. 28 Şubat döneminde medyada oluşumuzdan dolayı sürekli insanlarla iç içe olduk. O sıralarda Abdullah Gül ile Ankara’da yolda karşılaştık. Biz New York’ta yaşarken Abdullah Gül New York’a gelmişti. Orada da görüştük. Onları tanıdıkça bakış açılarını, kararlılıklarını, azimlerini, demokrasiden nasıl vazgeçmeyeceklerini gördüm.

Milletvekilliği teklifi nasıl geldi?

Son dört beş yıldır Abdullah Gül ve eşiyle çok daha yakın görüşüyoruz. Bize gelirler, ben gidip onlarda kalırım. Sıkı dostluğumuz ve arkadaşlığımız var. Sadece politik alanda değil, özel hayatlarımızda da birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Pek çok kişi şaşırdı ama benim için çok doğal bir gelişmeydi. Milletvekili olmam için teklifi hem Abdullah Gül hem de Başbakan Erdoğan yaptı.

Aklınızda siyaset var mıydı?

Açıkçası çok acayip gelmedi. Siyasete adım atıyorum diye düşünmüyorum, bir şeye devam ediyorum diye düşünüyorum. Şimdi daha aktif olacağım.

Ne kadar Ak Partili’siniz?

Çok AK Partili’yim. Geçen seçimlerde AK Parti’ye oyumu vermiştim. Kabinede çok yakın arkadaşlarım var.

Kimler arkadaşınız?

Örneğin Ali Babacan ve eşi Zeynep Babacan ile çok yakınım. Birlikte seyahatlere gideriz. Girişken bir insanım yoksa Abdullah Gül’ün eşiyle yolumun kesişmesine imkán yoktu. Hayrünnisa Gül de çok iyi arkadaşım. Başbakan Erdoğan’ın eşiyle de yakınım.

‘Ankara’ya gittiğimde Abdullah Gül ile yolda karşılaştım’ dediniz. Kimsenin böyle bir imkánı yok ki.

Evet yolda gördüm. ‘Gel otur’ dedi. Sonra ‘Sizin evde bir eşiniz vardır herhalde ben gidip bir onunla tanışayım’ dedim. Merak ediyordum nasıl birileridir diye. Herkes merak ediyor...

Sizin diğer merak edenlere göre imkánınız neydi? Eşinizin sayesinde tanışmanız mı?

Eşimin sayesinde tanıştım ama ondan sonraki ilişkilerimi kendim geliştirdim. Çok meraklıyım. Kimi nerede görsem tanımak ve anlamak isterim.

Son günlerde kadın milletvekili aday adayları için ‘vitrin süsü, vitrin değişikliği’ tanımında bulunuluyor. Siz vitrin süsü olmadığınıza insanları nasıl ikna edeceksiniz?

Bir şeye ikna etmem lazım değil. Vitrin süsü görmek istiyorlarsa da fark etmez. Partidekiler benim ne olduğumu, onlarla çok iyi uyum sağladığımı biliyor. Eğer süs olabileceğimi de düşündülerse aman ne iyi. Süs olayım ne olacak partiye biraz da süs gelsin.

HEM İRTİCACI HEM AB’Cİ OLUNAMAZ

Partidekilerle çok uyumlu olduğunuzu söylüyorsunuz. Sizi ortak paydada buluşturan nedir?

Demokrasiye olan inancımız, insanlara olan saygımız ve sevgimiz. Kimseyi kategorize etmiyorlar.

Geçen gün gazetelerde ‘İşte Yeni AK Parti’ diye bir fotoğraf vardı. O fotoğrafta Ertuğrul Günay, Reha Çamuroğlu gibi isimlerin arasında siz de vardınız. Kendinizi nasıl hissettiniz?

Kendimi oraya çok ait hissediyorum. Sıcak karşılanmaktan da çok memnun kaldım.

Siyasette hedefiniz nedir? Mesela bakan olmak mı?

Bakan olmak gibi bir hedefim yok. AK Parti’nin AB, temel hak ve hürriyetler, ekonomi, sağlık konusunda çok şahane icraatlar yaptığını görüyorum. Bunlar hem Türk kamuoyunda hem de yurtdışında daha da iyi anlatılabilir diye düşünüyorum. Bu tanıtıma katkıda bulunmak istiyorum. Çünkü bu yapılanlar tam olarak algılanamadığı için bazıları AK Parti’nin Türkiye’yi geriye götüreceğini düşünüyor. Yapılan reformlarla el ve ayaklarını dünya ve AB’ye bağlamışlar ki geriye dönüş olamaz. Bir yandan AB’ye gireceğiz bir yandan irtica gelecek... İrticacı bir ülke olarak mı AB’ye gireceğiz? İnsanlar kendilerini boşu boşuna kahrediyor. Ben ABD’de öğrenciyken Türkiye’nin haritada yerini bilmeyenler şimdi ne kadar medeni bir ülke olduğunu biliyor. Bunda hükümetin yüzde 100 katkısı var.

AMERİKAN VATANDAŞI DEĞİLİM

Oy potansiyeliniz nasıl?

İyidir inşallah. Buradaki esnaf ‘Oyumuz senin’ dediler. Yardımcım Sevim Hanım ve mahallesinin oyu benim. Dün arkadaşımın Sarıyer’deki balıkçı arkadaşları aradı, oylarını bana vereceklerini söyledi. Potansiyelim var.

Seçime nasıl hazırlanıyorsunuz?

Bilgi olarak donanım var. Eşimle dostumla konuşuyorum. Lokman Ayva milletvekili adayıyken onun için çalışmıştım. Şimdi kendim için yapacağım.

Yıllarca ABD’de yaşadınız. ABD vatandaşı mısınız?

Değilim. Başın açıklığı değil fikirlerin açıklığı önemli

Kadınlara karşı pozitif ayrımcılık yapılıyor bu seçimlerde. Siz bir işkadınısınız, iyi bir eğitim görmüşsünüz. Sizin gibi kadınlar pozitif ayrımcılığa mı gerek duyuyor?

Ben şanslı doğdum. Babam da ABD’de okumuştu, ailem varlıklıydı. Bana bu imkánları sunabildiler. Ama herkeste bu imkán yok. Kadınların her alanda daha çok yer almasını istiyorum ki sağduyularından her sektör faydalanabilsin. Bunun için pozitif ayrımcılık mı lazım? Yapalım.

Peki, nitelik mi yoksa nicelik mi önemli? Her kadın politikaya girsin mi?

İsteyen, kendini yetiştiren kadın girsin. Sadece kadın olduğu için bir şey yapmasın. Yapabilecek kapasitesi ve isteği varsa yapsın.

ABD’de yaşarken oraya türbanlı bir first lady’nin ya da bir bakanın türbanlı eşinin gelmesi sizi rahatsız ediyor muydu?

‘Başörtüsü varsa bağnaz demektir, başörtüsü yoksa bağnaz değildir’ diye Türkler’in bir önyargısının olduğunu düşünüyorum. ‘Estetik olarak başörtüsü güzel bir şey değil’ diye bir şey de yok. Benim ne kadar çok başı açık ve bağnaz arkadaşım var. Aynı zamanda da başörtülü ama dünyaya açık arkadaşlarım da. Önemli olan insanının adam olması, fikirlerinin açık olması.

Eşim siyasete girmem için kulis yapmadı

Eşiniz sayesinde AK Parti’ye girdiğiniz ve eşinizin sizin milletvekili olmanız için kulis yaptığı iddiaları ortaya atıldı...

Benim kendi ilişkilerim var. Eşim biraz da çekingen. Sosyal bir insan değil. Ben daha girişkenim. Onun için Salih’in ne kendisi ne de bir başkası için öyle kulis yapmasına imkán yok. Zaten beni Nursuna olarak çok iyi tanıyorlar.

Eşiniz Salih Memecan’ın AK Parti yanlısı karikatür çizdiği ve bunları bakanlara hediye ettiği, onların da bunu çok sevdiği söyleniyor...

Salih insan karikatüristi değil. Salih sosyal konularda, politik konularda karikatür yapıyor. Bakanlara karikatür yapıp hediye etmesi mümkün değil. Girişken bir insan değil ki. Salih’i düşünemiyorum koltuğunun altında karikatürler bakan bakan dolaşıyor... Bu iddiaları okuduk ve çok güldük. Salih çok demokrat bir kişi, çizgisini değiştirmiyor, o arada hükümetler gelip gidiyor. Hangi hükümetin demokrat fikirleri Salih’e uyuyorsa tesadüfen uymuş oluyor.

Karikatür konusu açılmışken... Eşiniz sizin bulunduğunuz durumu nasıl karikatürize edecek?

Göreceksiniz. Bir şey söyleyemem.

DEDEME SOYADINI ATATÜRK VERMİŞ

Türkiye’nin ilk uçak fabrikasını yapan Nuri Demirağ’ın torunu olan Nursuna Memecan, ‘Dedem, Türkiye’de demiryollarını yaptığı için Atatürk dedeme Demirağ soyadını vermiş. Dedem çok partili döneme geçildiğinde ilk muhalefet partisini kurmuş, yıllar sonra Demokrat Parti’den milletvekili olmuştu’ diyor.

Sabah Cumartesi
Yayın Tarihi : 2 Haziran 2007 Cumartesi 15:19:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?