23
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

Mumcu'dan Başbakan'a: Gezilerin hesabını ver!

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı gezilerine tepki göstererek, "Eğer görev süresinin yarıya yakın bir kısmını yurt dışında geçirmişseniz, bu temaslarınızdan elde ettiğiniz verimliliğin ne olduğuna dair TBMM'ye ve bunun üzerinden topluma bir hesap vermeniz lazım" dedi.

Mumcu, partisinin Başkanlık Divanı toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenledi. Kadınların sosyal hayata katılmalarının sadece seçme ve seçilme hakkı tanınmasıyla ibaret olmadığını ifade eden Mumcu, parti olarak, kadına pozitif ayrımcılık sağlanması konusunda TBMM'ye bir kanun teklifi sunduklarını, ancak bunun Meclis'te çoğunluğa sahip olan partilerden destek görmediğini söyledi.

Tüzük değişikliği yaparak, partinin her kademesinde üçte birlik kotanın kadınlara ve gençlere ayrıldığına işaret eden Mumcu, "Kadınların ekonomik hayata katılmaları çok önemlidir" şeklinde konuştu. Kadına uygulanan şiddetin önüne geçilebilmesi içinde sosyal eğitim ve yasal tedbirlere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Mumcu, hükümetin bu konuda ciddi tedbirler alması gerektiğini söyledi. Mumcu, özellikle büyük şehirle suç oranlarında büyük artışlar olduğunu ve bunun ardında da yoksulluk, göç ve çıkarılan aflar bulunduğunu belirtti.

Emniyet teşkilatının içinde bulunduğu sorunlara da dikkat çeken Mumcu, polisin ekonomik ve sosyal açıdan desteklenerek, çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini bildirdi. Mumcu, "Biz polise servet verilsin demiyoruz ama zor hayat şartlarında da boğuşmaya mahkum edilmemeliler" dedi. Mumcu, ülkede polis istihdam açığı bulunduğu ve bu açığın kapatılması gerektiğini bildirdi.

İzlenen sosyal politikalarını da eleştiren Mumcu, vatandaşlara erzak ve kömür dağıtmanın bir sosyal politika olamayacağını savunarak, "Vatandaşın istediği şey iştir. Kazanarak onuruyla yaşayabilmektir" diye konuştu.

Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurtdışı gezilerine de atıfta bulunarak, "Hükümetin ne işe yaradığı belli olmayan gezileri biraz ara verip, vatandaşın gerçek meselelerine zaman ayırmalıdır. Çünkü çok az zaman kalmıştır" değerlendirmesini yaptı. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Anavatan Genel Başkanı Mumcu, Başbakan Erdoğan'ın yurtdışı gezilerinin "turistik gezi" olarak eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Eğer görev süresinin yarıya yakın bir kısmını yurt dışında geçirmişseniz, bu temaslarınızdan elde ettiğiniz verimliliğin ne olduğuna dair TBMM'ye ve bunun üzerinden topluma bir hesap vermeniz lazım. Aksi halde vatandaşın bu soruya sormaya hakkı vardır. Gözlemlediğimiz gerçek maalesef budur. İşadamları da bu gezileri yurt içinde hükümetle çözülecek işlerini konuşmak üzere Başbakan ile buluşma fırsatı olarak değerlendirmektedirler. Resmi programlarda da ikili görüşmeler dışında ciddi alınabilir hiçbir şeyin olmadığı açıklanan programlara bakıldığında görülecektir. Millet kendi vicdanı ile kendisi karar versin. Eğer 'bu böyle değildir' deniliyorsa, neye malolmuştur ve bunun karşılığında ne yapılmıştır anlatmalıdır hükümet."

Ermeni konferansının iptal edilmesine ilişkin mahkeme kararını eleştiren 5 yazar hakkında dava açılmasına yönelik bir soruya Mumcu, bu konunun kendisini "fevkalede" üzdüğünü söyledi. Türkiye'nin ifade özgürlüğüne kısıt getiren ve ifade özgürlüğünü kullanan "aydınlarına" dava açan, onları hapisle tehdit eden bir ülke haline gelmesi ve böyle bir ülke olarak algılanmasını "kaygı verici" olarak değerlendiren Mumcu, "Konferans, sansasyona yol açmadan mümkündü. Bugünde hala zincirleme reaksiyonlar biçiminde devam eden tahribatı yapmamış olabilirdi. Nasıl? Adalet Bakanı'nın bu konudaki kışkırtıcı beyanları olmasaydı. Bu tür konferanslar, panelle yapılmalıdır. Ama bunu medya üzerinden bir sansasyona dönüştürmeye özen gösterilmelidir. Kimsenin topluma kahramanlık taslamaya hakkı yok. Sürecin tamamı zaten işin olağan çizgisinden çıktığı, medya üzerin den sloganların konuşulduğu bir süreç olarak yaşanmıştır. Şimdi buna bir halka daha eklenmiş olması, görüşlerini ifade eden yazarların yargıya sevk edilmiş olmaları Türkiye adına üzücü bir gelişmedir. İnsanlarımızı düşüncelerini ifade etmek istediklerinde mahkemeyle korkutmaktan vazgeçelim" açıklamasında bulundu.

Mumcu, yasaları, özgürlükleri genişleten bir yorumla ele almak yerine, daraltan ve yok sayan bir yorumla ele almanın çağdaş, demokratik bir ülkeye yakışmayacağını söyledi. Bu davanın kendisi dahi konferansı oluşturduğu iddia edilen zarardan daha büyük bir zarar meydana getireceğine işaret eden Mumcu, "Herkes Türkiye'nin selameti ve hayrını düşünmeli, bu defter kapatılmalıdır. Kapatılmış bir defteri yeniden açmanın hiç kimseye bir faydası olmayacaktır" diye konuştu.

.
Yayın Tarihi : 5 Aralık 2005 Pazartesi 16:38:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?