Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmadan özetler..

Mumcu: AKP iktidarı 2 yıldır reddettiği tekliflerimizi bugün kabul etti.

Saat: 13.05

- Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğru ya da yanlıştır dün saygılıyız diyenler. Bu karar için demokrasiye sıkılmış kurşundur diyor. Olmuyor bunlar milleti germeye gerek yok.

- Mahkeme kararını açıklamadan Sayın Gül'ün adaylıktan çekilerek bir fedakarlık yapması gerektiğini söyledik. Söyledik de ne değişti.

- Ondan önceki konuşmalarımı belgesel yaptırıp özellikle basın mensuplarına göndereceğim. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili söylediklerimizi dile getirdiğimiz de vakit mi var diyordunuz. Şimdi başbakan söyledi Anavatan kabul etti yazıyorsunuz.

- Türk siyasetinin tamamı Anavatan'ın söylediği noktaya geldi.

Saat: 12.55

- Sayın Başbakan kürsüyü erken bırakamadığı için biz toplantıya 25 dakika geç başlıyoruz.

- Ne alakası var diyenlere cevap vereyim. Biz haftada bir kez Meclis TV'den millete seslenebiliyoruz o hakkımız da gasp ediliyor. Şikayetle başlamak istemem ama gecikmenin sorumlusu biz değiliz.

- İki yıldır bu kürsüde aynı şeyi tekrar tekrar söyledik. Laikler dindarlar diye kamplara bölerseniz


bundan siz siyasi fayda sağlayabilirsiniz ama Türkiye zarar görür.

- Sözümü dinletemedik. Son 15 gün içinde ne demek istediğimiz anlaşıldı.

- herkesin gözü önünde partimizi karalamaya çalışanlar yani iktidar bugün Anavatan'ın çizgisine


gelenlere ne diyebiliriz: Geç geldiniz ama hoş geldiniz!

- Başbakan biraz önceki konuşmasında da yine biz ve onlar hesaplaşması içerisinde.

- Hala Türk Milletinin sorumluluklarını taşıyan bir başbakan olma çizgisine gelemedi.

- Aslında söylediği şu "Asıl biz meydanlara dökülürsek görürsünüz.

- Biz dediğiniz kim onlar dediğiniz kim biz de biziz onlar da biziz. Biz milletiz. çeşitliliğimizde rahmet


vardır. Aşık Veysel'in dizeleriyle cevap veriyorum:

Kim okurdu kim yazardı

Bu düğümü kim çözerdi

Koyun kurt ile gezerdi

Fikir başka başka olmasa

- Karadeniz Sahil Yolu'nun açılışında daha fazla insan varmış. Vardı ne olmuş.

- Biz siyasetçiyiz. Biz kahyayız. Bizim görevimiz memleketin selametini sağlamak, refahı sağlamak