29
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Olcay parayı nerede sakladın

CHP Lideri Baykal, Ergenekon iddianamesinde yer alan ’Eşi Olcay Hanım’a 5 milyon teslim edildiği’ iddiasını, "Kepazelik" olarak nitelendirdi.

Baykal, "Berbere gidecek paramız yoktu. Olcay Hanım’a ’Aldığın paranın yarısını bana niye vermedin, nerede sakladın’ diye soracağım" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kimliği belli olmayan bir kişinin notlarına dayanarak, döviz mi, lira mı olduğu belli olmayan 5 milyon rüşvetin eşi Olcay Baykal’a verildiğine dair bir bilginin Ergenekon iddianamesinde yer almasına isyan etti. "O yıllarda parasızlıktan berbere gidemiyor, ailecek birbirimizi traş ediyorduk" diyen Baykal, arkadaşlarına, "Eve gidince Olcay Hanım’a, ’Aldığın paranın yarısını bana niye vermedin, nerede sakladın’ diye soracağım" esprisi yaptı.

Tam bir kepazelik

Baykal, dayanağı belli olmayan iddiaların, cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamede yer almasına tepki gösterdi. Bu durumu "Kepazelik" olarak niteleyen CHP Genel Başkanı, yarın TBMM’de CHP grup toplantısında yapacağı konuşmada, iddianame konusunu gündeme getireceğini belirtti. Baykal, parti hukukçularına derhal konuyu incelemelerini ve yapılması gereken hukuki işlemleri başlatmaları talimatını verdi.

Olcay Hanım’a soracağım

Ergenekon İddianamesinde yer alan ’rüşvet dedikodusu’na göre, aramalarda ele geçen ve kime ait olduğu belirlenemeyen bir yazıya dayanılarak Baykal’a bir firmadan 1981 ya da 1982 yılında, döviz mi yoksa lira mı olduğu açıklanmayan 5 milyon rüşvet verildiği, bu paranın Baykal’ın Konur Sokak ya da Selanik Caddesi’nde bulunan bürosunda eşi Olcay Hanım’a teslim edildiği öne sürüldü.

Gazete büfesinde okudu

Hakkındaki iddiayı, dün sabah gazete büfesinde Hürriyet alınca öğrenen Baykal, o sırada yanında bulunan milletvekilleri Osman Kaptan, Yılmaz Ateş, Nesrin Baytok ile yakın arkadaşı Atanur Göncü’ye, "Şimdi eve gidince Olcay Hanım’a, nerede 1981 ya da 1982’de bana verilmesi gereken 5 milyonun yarısı. O paraları nerede sakladın diye soracağım?" esprisi yaptı.

Berbere gidemiyorduk

Bu iddianın şarkıcı Bülent Ersoy’un sahne yasağının kalkması için ileri sürdüğü iddiaların yanında çok hafif kaldığını belirten Baykal, şunları söyledi: "12 Eylül 1980 harekátından sonraki yıllar, bizim en zor yıllarımızdı. O kadar sıkıntı içinde yaşıyorduk ki, berbere gidecek paramız yoktu. O yüzden saçlarımı eşim Olcay Hanım kesiyordu. Ben de oğlumun saçlarını kesiyor, böylece berber parasından kurtuluyorduk. İnsanların bizden bucak bucak kaçtığı, yalnız olduğumuz yıllardı. İddianamede rüşvet verildiği yazılıyor. Bu da iddianamenin içeriği hakkında fikir veriyor. Bu durumu salı günü yapacağım konuşmada dile getireceğim."

Bürosu bile yoktu

CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan da, Baykal’ın Konur Sokak ya da Selanik Caddesi’nde hiç bürosunun bulunmadığını ifade ederek, "Aslı-astarı olmayan, kimin yazdığı belli olmayan iddialar ne yazık ki iddianamede bulunuyor. Bu da, iddianamenin içeriği hakkında fikir vermeye yetiyor" dedi.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 28 Temmuz 2008 Pazartesi 05:10:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
oviraptor IP: 88.245.249.xxx Tarih : 28.07.2008 16:51:09

80 lerin başında başlayan fettullah hocanın başladığında kendi kasetlerinde ifade ettiği gibi bir hırka ve hasırla başladım ve şimdi 300 şirkete ulaştım bu şirketler arasında türkiyenin en büyük dersaneleri okulları hastahaneleri yayın organları matbaaları ve tv kanalları var acaba bu paraları kim gönderdi kim finanse etti araştırıldımı ben çevereme bakıyorum kim hırsız ise üç kağıtçı ise allahın arkasına saklanıyor deniz bey ne yapsa boşuna zira bizim memlekette arsıza hırsıza katile üç kağıtçıya verilen değer ortadadır