Irak'ta Türkmenlere yönelik herhangi bir gelişme olsa, ilk yükselen seslerden biri, “Asker Kerkük'e” sloganları oldu. 

Birinci Körfez Savaşı öncesinde Cumhurbaşkanı Özal'ın Çankaya Köşkü'nde Irak haritasını masaya yayıp, Amerika Güney'den girerken, bizim de Kuzey'den girip Kerkük'e ele geçirmemiz gerektiğini savunduğu söylendi hep. Özal'a dayandırılan bir “Kerkük efsanesi” o günden bu yana hiç eksik olmadı. Mehmet Keçeciler o dönem Devlet Bakanı'ydı. Ama ondan da öte Özal'a çok yakın birkaç isimden biriydi. Keçeciler, “Baba Bush, Özal'a 'Biz Güneyden gireceğiz. Siz de Kuzey'den girin ve Kerkük'ü alın' dedi. Amerika, Türkiye'ye Kerkük'ü teklif etti” dedi. Keçeciler, Özal'ın Amerika ile birlikte Irak'a girilmesi ve Kerkük'ün alınması görüşünde olduğu şeklinde değerlendirmelere ise itiraz etti. “Özal o zaman bize Köşk'te bir iftar verdi. Bir arkadaşımız söz alıp, Kerkük'ü alalım dedi. Özal bunun üzerine çok kızdı. Anavatanlılar olarak size Kerkük'ü yasaklıyorum” dedi.

Peki Özal Kerkük'e girme yanlısı değil miydi? Hatta bu fikirlerinden dolayı dönemin genelkurmay Başkanı Torumtay istifa etmemiş miydi?

“Baba Bush'un Kerkük teklifini Turgut Bey reddetti” diyor Keçeciler, Özal'ın Irak'a asker gönderilmesi konusunda yanlış anlaşıldığını savunuyor.

Amerika'nın Türkiye'ye Kerkük'ü Özal döneminden sonra bir de Ecevit'in Başbakanlığı sırasında teklif ettiğini anlatan Keçeciler, “Kerkük, Amerika'nın bir iğvasıdır. Özal bunu fark etmişti” dedi. Keçeciler'den sözlerini biraz daha açmasını istedim. İşte o dönem Irak'ın petrol haritaları üzerinde Özal'a brifing veren Keçeciler'in anlattıkları: “Saddam Hüseyin'e Şattül Arap'daki bir kayalığı hedef gösterdiler, İran'la savaşa tutuşturdular. ABD'nin Bağdat'taki Büyükelçisi Bayan Glaspie, 'Kuveyt, Arapların iç işi' dedi. Saddam Amerika'ın iğvasına geldi. Sonu idam oldu. Özal, Kerkük konusundaki teklifinde Amerika'nın bir iğvası olduğu fark edince, bize Kerkük konusunda konuşmayı yasaklamıştı.” İğva'nın aldatma, yanlış yöne sevk etme olduğunu bilmem belirtmeye gerek var mı?