CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kayıp trilyon davasından dolayı cezaevine girecek Necmettin Erbakan’ın cezaevine girmesini önleyecek infaz olanaklarının değerlerlendirilmesinin normal olduğunu dile getirirken, "Ancak o para ödenmelidir" dedi.


Aynı davadan İçişleri Bakanı Aksu ve Dışişleri Bakanı Gül’ün de yargılandığını anımsatan Baykal, "Birilerinin Erbakan’a yönelik değil aslında kendilerini de güvenceye alacak şekilde af düzenlemesi yapmasına karşıyız" dedi.
Deniz Baykal partisinin grup toplantısında son siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Önümüzdeki günlerde TESK’in genel kurulu olduğunu, genel kurulun Büyük Anadolu Oteli’nde yapılmasının Valilik tarafından engellenmeye çalışıldığını anlatan Baykal, hükümeti suçladı. Baykal, "Seçimle elde edemediğini kayyıma devretmenin bir yolu. Bir devletin işi gücü yok bunlarla mı uğraşacak" diye konuştu.

Baykal, konuşmasında Necmettin Erbakan’ın durumuna değinirken de, söz konusu davadan yargılananlar arasında İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de bulunduğunu anımsattı. Olayın sadece bir Erbakan olayı olmadığını, Türk siyasetinde sorumluluk üstlenmiş pek çok kişiyi doğrudan ilgilendirdiğini dile getiren Baykal, şöyle dedi:

"Bu konu Erbakan’a iyilik yapmanın ötesindedir. Bunun çok iyi anlaşılması lazımdır. Bugünkü siyasi partilerimizin. siyasi kadronun bu işin bir parçası olması ötesinde önemli bazı konular da var. Türkiye’de Başbakanlık yapmış, yaşı 80’i geçmiş bir insanın cezaevinde bulundurulmasının ne kadar acı bir olay olduğunu, ne kadar kabul edilemez bir olay olduğunu hepimiz çok derinden takdir ediyoruz. Bir eski başbakanın bu ileri yaşında 80 yaşını aşmışken cezaevinde bulundurulması sadece onun açısından değil Türk siyaseti açısından üzüntü kaynağıdır. Çok üzüntü vericidir. Bizim hukuk sistemimizin elverdiği bütün imkanlar kullanılarak sayın Erbakan’ın bu acı tabloya sürüklenmeden cezaevine girmesini önleyecek infaz olanaklarının değerlerlendirilmesi normaldir."

"O PARA ÖDENMELİDİR"

Baykal bununla birlikte yapılmaması gereken şeyler de bulunudğunu belirterek, "Bu olayın esasıyla ilgili Hazine’nin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kaynağının yanlış kullanılması karşısında bunun geriye ödenmesini öngören düzenlemeyi ortadan kaldırmak, bunu değiştirmek, bu konuda bir esneklik gösterme ve bunu da şefkat, merhamet anlayışıyla yapılıyormuş gibi göstermek kesinlikle kabul edebileceğimiz bir şey değildir. O para ödenmelidir. Bu konuda bir toplumsal merhamet seferberliğine kalkmak gibi yanlış bir şey yoktur" dedi.

"BU BİR AFTIR"

Baykal, bunun bir af olduğunu da vurgularken, "Birilerinin Erbakan’a yönelik değil aslında kendilerini de güvenceye alacak şekilde af düzenlemesi yapmasına karşıyız" dedi. Kişiye özel yasa olmayacağını kaydeden Baykal, "Ağca için de olmaz, Erbakan için de olmaz. Tayyip Erdoğan için de olmaz, benim için de olmaz" diye konuştu.

"UNAKITAN İLE AHİRETTE HESAPLAŞACAĞIZ"

Baykal, Unakıtan’a dayandırılan malvarlığı ile ilgili iddialara da yanıt verdi. Baykal, şöyle dedi:
"Şifreli de olsa orada kastedilen CHP ve benim. Banka hesaplarında 150 trilyonu varmış, genel başkanın da trilyon düzeyinde parası varmış. Gazete bunları Maliye Bakanı’nın söylediğini iddia ediyor. Maliye Bakanı’ndan ses yok. Yapılan ciddi bir suçtur. Hiçbir vatandaş ve kurum hakkında Maliye Bakanı açıklama yapamaz. Maliye Bakanı’na bütün hesap sahipleri güvensizlik içine girmiştir. Bakanın bir kişinin parası üzerinden konuşmaya ne hakkı var? Sana ne, bir insanın parasının miktarından Maliye Bakanının şikayet etme hakkı var mı? Sen paranın içindeki yolsuzluktan, yanlışlıktan şikayet etme hakkına sahip olabilirsin. Sana ne arkadaş? Sana ne? Bu paraya sahip olmak suç değil."
Baykal, CHP’nin bu yıl başında Hazine’den verilen 22.6 trilyon lira dahil olmak üzere 25 trilyon lirası bulunduğunu ifade etti.

"BİZİM HESAPLARIMIZDA OFER PARASI YOK"

Kendisinin açıklama yapmasının ardından söz konusu gazetenin bakanlıktan aranarak, "Elinizde teyp bandı var mı" diye sorulduğunu, bunun ardından Maliye Bakanı’nın "Ben böyle söylemedim" diyerek açıklama yaptığını anlatan Baykal, "Böyle bir dedikoduyu, arkadaşlarınla oturduğun bir ortamda yapmadın mı? Bunun adi bir mahalle dedikodusu olduğu ortaya çıktı. Yalanlarken bile yalan söylüyor. Bunların hesabının af çıkarılarak düzeltilmesi mümkün değil. Bunun hesabı ahirette sorulacak. Müslümanlıkta yalan söylemek yok" dedi.

Baykal, Unakıtan’dan derhal kendisinin ve Başbakan Erdoğan’ın özel hesaplarını inceleyip kamuoyuna açıklamasını isterken, "Ama son fotoğrafları istemiyorum. Gençlik fotoğraflarını da istiyorum. Nereden başlayıp nereye nasıl geldi. Benimkini de koy, başbakanınkini de. Yine CHP’nin ve AKP’nin hesaplarını da ortaya koymalıdır. Bunu derhal yapmalıdır. Onun bunun arkasına saklanmasın. Ne benim, ne CHP’nin hesabında tek kuruşluk Ofer parası yoktur" dedi.