22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Perinçek: Kürtçüler mızıkçılık yapıyor!

Doğu Perincek: Kürtler alacağı tüm demokratik hakları aldı...

 
Perinçek bir zamanlar Apo'yu Bekaa'da ziyaret etmişti


Sosyalist, ama bazen MHP’den bile milliyetçi... Bir zamanlar Apo’nun elini sıkmış, ama şimdi Kürtçüler’in mızıkçılık yaptığını iddia edip, Diyarbakır’da Türk bayraklı mitingler düzenliyor. Geçmişte söyledikleriyle bugünkü söylemi arasında 180 derece açı farkı ölçüyorum, hiç tereddütsüz, “O zaman hatalıydım” diyebiliyor. Dobralığından hiçbir şey kaybetmemiş, her zamanki gibi en çok tartışılan isimlerden biri... Doğu Perinçek’i seven çok seviyor, sevmeyen nefret ediyor! O öyle bir adam, hep de öyleydi. Aslında Türkiye İşçi Köylü Partisi lideriyken de ondaki milliyetçi damarı bilen biliyordu. Bazı sol örgütler, ’Maocu Bozkurt’ lakabını ondan takmıştı... Yani milliyetçi damarı MHP’lileri neredeyse solda bırakıyor! İşte bu yüzden İsviçre’de hapsi göze alıp, “Ermeni soykırımı palavra!” diyor. Diyarbakır’da teröre karşı bayrak açıyor!


Çok değişti Perinçek, ama değişmeyen bir özelliği var, o gizli milliyetçiliğinden çok daha kronik olan; Amerikan karşıtlığı! Aslında zaman, Perinçek’i haklı çıkarmış. Öyle tespitleri var ki ahir zaman peygamberiyle boy ölçüşür. İşte ’Pentagon’un Kürt Planı’... Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı haber dergisi 2000’e Doğru’da bu planı ta 1988’de ifşa etmiş. Ben inanmıyormuş gibi bakıyorum herhalde ki, hemen burnuma dayıyor dergiyi... Vallahi doğru, inanmayan derginin Mart 1988 sayılarına bakabilir. Ne yazıyor biliyor musunuz, tam da bugün Kuzey Irak’ta yaşananlar. Özeti şu: ABD askeriyle gelecek, Irak’ı bölecek, Kuzey Irak’ta Kürt devleti kuracak ve sonra da sıra Türkiye’ye gelecek!

Seçimin sürprizi olabilir

İşte Perinçek’in bir özelliği daha... Bomba üstüne bomba patlatıyor. Hangi bombayı patlatırsa, belgelerini de çantasında taşıyor. Nasıl oluyor? Kimine göre ordu istihbaratı ona çalışıyor! Zaten aday listesine bakarsanız bayağı bir emekli asker çıkıyor karşınıza. Hem de general düzeyinde... Perinçek bununla da yetinmemiş, bir de 15 şehirde ’Ulusal Strateji Merkezi’ kurmuş. Başında Harp Akademileri’nde öğretim görevlisi General Servet Cömert var. Cömert, aynı zamanda İşçi Partisi’nin genel başkan yardımcısı...


Bu söyleşiyi okurken, bildiğiniz her şeyi unutun! Yoksa fena çuvallarsınız. Bu İşçi Partisi hâlâ sosyalist! Bu İşçi Partisi, en fazla emekli generali bünyesinde bulunduruyor. Bu İşçi Partisi, en çok oyu CHP’den, DSP’den, ama daha önemlisi MHP’den çalıyor! Mesela Ülkü Ocakları’na başkanlık yapmış bir üyeleri de var artık, Levent Temiz. Anlayacağınız sadece MHP’den oy çalmakla kalmıyor Perinçek, kadro da devşiriyor. İşin ilginci, halk bu durumu çok sevmiş olacak ki, yapılan anketlerde İşçi Partisi kendi oy rekoruna koşuyor. Yüzde 5! Selçuk Üniversitesi’nin 40 ilde 10 bin 951 kişiyle yaptığı ankette çıkmış bu oran. Bir başka ankette, hem de AKP’nin yaptırıp, fena telaşlandığı ve açıklamadığı ankette ise Ankara’da yüzde 10 barajını aşıyor. Sözün özü, Perinçek her lafıyla sürpriz yapmakla kalmıyor, sandıkta da şaşırtmaya hazırlanıyor.

PKK’ya ilk şehidi biz verdik!

* Söyleşimize şu soru ile başlamak istiyorum. Önümde bir fotoğraf var... Yıl 1991... Bekaa Vadisi’nde bulunan bir PKK kampındasınız. Abdullah Öcalan ile birlikte PKK militanlarını teftiş ediyor; Mehmetçiğe kurşun atan elleri dostlukla sıkıyorsunuz... 16 yıl önce niyetiniz ne olursa olsun bunu yaptığınız için daha sonraki yıllarda kendi kendinize bir suçluluk duygusuna kapıldığınız ya da en azından “Keşke böyle bir girişimde bulunmasaydım” dediğiniz oldu mu?


Hayır. Bakın ben yanlış yaptığım zaman yanlış yaptım diye çok açık söylüyorum. Hiç böyle düşünmedim, doğru yaptım. Lozan’da Türkiye’yi savunurken ne yaptıysam, Diyarbakır’da elimde Türk bayraklarıyla vatanımızın bütünlüğü için ne kadar cesur davrandıysam, o Bekaa röportajında da aynı cesareti gösterdim.


* Bunlar sizce aynı kefeye konulacak şeyler mi?


Bakın bir kere birincisi Öcalan’ın bana çiçek uzattığı fotoğrafı yayınlayan benim. (Gidip içeriden dergiler getiriyor.) Bu ne? 2000’e Doğru dergisi. Yayınlayan kim? Doğu Perinçek. Utanacak olsam yayınlamazdım. Siz nasıl gelip benle görüşme yapıyorsanız, ben de gidip Öcalan’la bir görüşme yaptım. Başka kimler görüştü? Mehmet Ali Birand, Fatih Altaylı, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Güneri Civaoğlu... Yani Türk basınının bütün kıdemlileri, genel yayın yönetmenleri, başyazarları...

 
* Bekaa Vadisi’nde, aynı şekilde mi?


Bekaa Vadisi’nde ya da Şam’da... Ama onlar sistemin içinde görüştü. Yani Amerika güdümü altında. Biz sistemi bozan bir görev yapıyoruz. Öcalan yakalandığı zaman açıkladı. “Doğu Perinçek bana geldi. Amerika’nın peşinden gitme, İsrail’in peşinden gitme. Çok yanlış yapıyorsun. Silahı bırak. Türkiye’nin bütünlüğü içinde yer al” dedi. Bakın ben o görüşmeyi yaptığım zaman Öcalan Suriye’de ve Suriye Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kontrolü altındaydı. Devletin yöneticileri adam olsalardı 1991 yılında Suriye ile işbirliği yapar ve Öcalan üzerinden PKK’yı büyük ölçüde etkisiz hale getirirlerdi. Öcalan’la yaptığım röportajın kitabını da çıkarttım. Ne diyordu orada? “Sevr’e karşıyım, Türkiye’nin bütünlüğünden yanayım. Atatürk’ü savunuyorum. Bende Kürtlük aşkı yok. Türk halkıyla birleşeceğiz.” Tamamen Türkiyeli, Türkiye’den yana. Ve zaten bunların hepsi Türk ordusu tarafından propagandada değerlendirilmiştir. Ne diyor? “Bende Kürtlük aşkı yok.” Bugün CHP Genel Başkanı Baykal diyor ki, “Bizim partimizin içinde Kürtçü kanat var.” Öcalan, “Türkiye ile birleşmek istiyorum” diyor, “Atatürk devrimleri beni yetiştirdi” diyor. “Kürtçe 50 yıl resmi dil olamaz. Biz Bekaa’da, kendi içimizde, Türkçe eğitim yapıyoruz” diyor. Bakın bunların hepsini onunla yaptığım röportajda görebilirsiniz... Biz Öcalan’la koalisyon yapmadık, seçim işbirliği yapmadık, gittik Apo’nun Suriye’de olmasından yararlanarak teröre son verecek, terörü bitirecek bir çaba içerisine girdik. Ama Türk devleti bizimle beraber değil. O bakımdan benim o yaptığım çok doğrudur. Bakın 1980’e kadar Apo, MİT’in kontrolündeydi. Apo’ya verilen görev neydi? Doğu bölgesindeki solu öldürmek. PKK benim beş liderimi öldürdü. Türk askerinden önce PKK’ya şehit veren benim partimdir. İşçi Köylü Partisi. O zaman asker öldürmek yoktu, subay öldürmek yoktu. PKK kimi öldürüyordu? İşçi Köylü Partisi’nin Gaziantep İl Başkanı Zeki Ön’ü, Maraş İl Başkanı Mehmet Ongan’ı, yine Maraş liderlerinden İnan Özdemir’i, Tunceli İl Başkanı Adil Turan’ı, Nazimiye İlçe Başkanı Hasan Erkılıç’ı... PKK benim beş liderimi 1980 öncesi öldürdü.

‘Biz Atatürk taklitçiliği yaptık, yanlıştı’

* Yakın zamana kadar “Türkiye’de Kürt sorununun çözümü demokratik, federal, emekçi cumhuriyeti kurulması ile mümkündür” diyordunuz. Bugünkü söylemlerinizde ise, ‘Kürt Sorunu’ yerine daha çok ‘Terör’ nitelemesini ön plana çıkarıyor ve bu terörü sona erdirebilmenin yegane yolu olarak da İşçi Partisi tarafından kurulacak Milli Hükümet’ i gösteriyorsunuz...
Evet. Burada çelişki var. Yanlıştı. Bakın biz her zaman Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünden yana olduk. Fakat çok kısa bir dönem, 1991-1992 yıllarında Amerika geliyor Kürdümüze el uzatıyordu. Biz dedik ki, Amerika federasyon vereceğine, Atatürk gibi yapalım. Biliyorsunuz İngilizler Kürtlere özerkliği savunuyordu. Atatürk, “Bırak İngiliz’i ben sana özerklik vereceğim” dedi. Kurtuluş Savaşı’nda Kürtler’e özerkliği savundu. Biz orada bir Atatürk taklitçiliği yaptık. Bu yanlıştı. “Önce onları bir rahatlatalım, federasyon olsun, birliğin içine almış olalım, ondan sonra da adım adım kaynaşma ile bir üniter devlete doğru götürelim” dedik. Bunun yanlış olduğu ortaya çıktı ve biz özeleştirisini yaptık. Kongre kararıyla... Amerika’yla ‘Sen Kürde şunu veriyorsun, ben de bunu veriyorum’ diyerek yarışa girersen kazanma şansın yok. Çünkü Amerika her zaman daha fazlasını verir. Bunu anladık...

‘Diyarbakır’da halkı kazanan savaşı da kazanır’

* Şu anda sorun nasıl çözülür?


Üç temeli var. Birincisi güçlü devlet. İkincisi halk seferberliği. 10 bin gönüllüyle başlıyacağız işe. Bu gönüllüler Şırnak’ın dağına da çıkacak, Hakkari’deki iki evli mezraya da tırmanacak. İnsanların derdini dinleyecek. Çünkü halkı kazanan savaşı da kazanır.


* Silahlı mücadele çözüm değil yani...


Hayır. Silahlı mücadele de olacak tabii... Onu devletle yapacağız. Bu iş silahsız çözülmez. Ama terörle mücadele yalnız orduya bırakılacak bir iş değildir; çok cephelidir. Halkı kazanmak ise işin esasıdır... Kürtçülük adına faaliyet gösterenleri milletin önüne, televizyon ekranlarına çağıracağız, “Buyrun anlatın arkadaşlar, Kürt sorunu adına ne istiyorsunuz?” diyeceğiz. Göreceksiniz, hiçbir şey istemedikleri ortaya çıkacak. Çünkü istenen herşey gerçekleşti. Kürtçe diliyle yayın yapmak, kitap çıkartmak, enstitü kurmak, çeşitli baskıların ortadan kalkması... Demokratik haklar açısından Kürt sorunu artık çözülmüştür. “Efendim Eruh’un şu köyünde bilmem ne var” diyecekler mesela. Hemen başbakanlıktan telefon açacağız o köye. Yalan söyledikleri ortaya çıkacak. Ve mızıkçı oldukları ortaya çıkacak. Bir taleplerinin olmadığı ortaya çıkacak. Aslında bugün Kürtçülük adına politika yapanların bir talepleri yok. Amerika bunları ateşe sürmektedir. Mızıkçılıktan başka birşey değildir yaptıkları. Bunlar sadece bazı tekerlemeleri söylerler. “Efendim demokratik haklarımız olmadı.” Hangisi olmadı? Hepsi var! Ben bu uğurda uzun yıllar mücadele etmiş biriyim. Hepsi gerçekleşti. Olmayan birşey yok. Ne kaldı? Bölünme ve ayrı bir devlet. O da olmaz. Onu Kürtler de kabul etmiyor, kimse kabul etmiyor. Kürt de biziz, Türk de, hepimiz Türk milletiyiz! Ama üçünü de söyleyeceksin.

Tıpkı Ecevitler’in evi gibiydi...


Perinçekler’in evinin dört duvarı kitap dolu... Hani, koridordan Rahşan Hanım tepsiyle çay getirecek diye bekleyecek kadar da Ecevitler’in evini andırıyor. Bu izlenimimi Doğu Perinçek’in eşi Şule Hanım’la da paylaştım, güldü. “Doğru, hatta ’Zincirbozan’ filminde Ecevitler’in evi için bizim evimiz sahne oldu. İstanbul’da onlarınkine en benzeyen ev bizimkiydi çünkü” dedi.

vatan
Yayın Tarihi : 18 Haziran 2007 Pazartesi 12:33:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
İbrahim ÇAKICI IP: 85.103.33.xxx Tarih : 18.06.2007 16:21:16
Yukarıdaki yorumları yapan arkadaşlar... Haber başlığına değil de habere( hepsini okuyup) yorum yapsaydınız, zeki ve akıllıca olurdu... İşin can alıcı noktası şu ; o ulaşılması imkansız belgelere nasıl ulaşıyor bu adam?... Apo ile görüşen diğer gazetecilerin ( Haberde isimleri var) şimdi nerede ve kime hizmet ettiklerine bakın... Son söz: TAMAM. VUR AMA , BİR DİNLE!...

emir erbay IP: 88.245.35.xxx Tarih : 18.06.2007 14:14:30
Doğu PERİNÇEK gibi daha dün pkk ile fotoğraf çektirip bugün milliyetçilik ayaklarına yatan siyasetçiler olduğu sürece bu millet hayır görmez ama neysi ki Türkiye halkı en azından böyle adamların lehine oy kullanmayarak bu vatanı ona ve onun gibilere teslim etmiyor...

murat güler IP: 212.98.18.xxx Tarih : 21.11.2007 15:42:38

Perinçeği ben de hiç sevmem ama okuduklarım da düşündürüyor doğrusu. Haklı! e yazık ki haklı! Kürtçülük artık ülkeyi böldürme noktasına geldi, bazı Kürtçüler Sevr'i savunur oldu ama hala "Sevr paranoyası" diyen zavallı liberallerin hüküm sürdüğü bir medya dünyasından takip ediyoruz gelişmeleri..


K. Mükremin BARUT IP: 88.254.129.xxx Tarih : 18.06.2007 15:42:02
APO PERİNÇEĞE GEL DEVRİMİ BERABER YAPALIM DESEYDİ HER HALDE ŞİMDİ BAŞIMIZDA BİR DE PERİNÇEK BELASI VARDI. APODAN YÜZ BULAMAYINCA 180 DERECE ÇARK ETTİ. AYMNI YIL 2000'E DOĞRUDA YAZDIKLARINI OKUYUN NE OLDUĞUNU ANLARSINIZ. K. Mükremin BARUT