* Üst düzey bir emniyet yetkilisi, teröristlerin güvenlik ortamını baltalamaya çalıştıklarını belirterek "Örgüt iç dinamiklerini ayakta tutmayı hedefliyor. Güneydoğu'da yoğunlaşan operasyonlarda ciddi kayıplar veren PKK, bir taraftan siyasallaşma senaryolarıyla Avrupa ülkelerinin gözünü boyuyor, diğer yandan terör saldırılarıyla yurttaşları katlediyor" diye konuştu.
MEHMET FARAÇ
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey Irak'taki PKK varlığına yönelik tepkisi artarken örgüt güvenlik güçleri ile sivilleri hedef alan saldırılarını sürdürüyor. Örgütün kent merkezlerine sevk ettiği teröristler, son olarak Pendik'teki eylemde C-4'ten daha etkili A-4 plastik patlayıcılar kullanarak yurttaşlar arasında panik yaratmaya çalışıyor. Emniyet yetkilileri teröristlerin devleti masaya çekmek ve iç dinamiklerini ayakta tutabilmek için ''çirkin ve iğrenç'' eylemlere yöneldiğine dikkat çekiyor.
PKK'nin son üç aydır kent merkezlerinde turizm ve ekonomoyi hedef alan saldırıları sivillere yöneliyor. Güvenlik birimleriyle çatışmak yerine bombalı tuzaklar ile vur-kaç eylemlerini tercih eden militanlar, kent merkezlerinde kaos yaratabilmek uğruna ''rasgele'' eylemleri tercih ediyor.
Pendik Batı Mahallesi'nde bir konteynırda önceki gece meydana gelen patlamayla ilgili inceleme de sürüyor. Eylemi PKK'nin gerçekleştirdiğini saptayan güvenlik birimleri, patlamaya C-4'ten çok daha etkili olan A-4 plastik patlayıcının neden olduğunu söylüyor. Bombanın düzeneğinin henüz saptanamadığını belirten yetkililer, saatli bir mekanizma üzerinde duruyor. Yetkililer, militanların Pendik'teki saldırıda askeri ya da siyasi bir hedefe yönelmediklerine, direkt sivil kaybını amaçladıklarına dikkat çekiyor. Saldırıda tahrip gücü çok yüksek patlayıcı kullanıldığını ifade eden uzmanlar, olayda yaşamını yitiren Hatice Muslu ve kızı Eda 'nın patlamanın şiddetiyle kafalarının koptuğunu söylüyor.
'Çirkin ve iğrenç bir eylem'
Üst düzey bir emniyet yetkilisi, son eylemin gerekçeleriyle ilgili şu analizi yapıyor: ''Diğer sol örgütler eylemlerinde sivillere karşı çok hassas davranabiliyor. Kendilerince daha planlı, amaç ve hedef gözeterek eylem yapıyor. Ancak PKK'de birileri yap deyince teröristler harekete geçiyor. Amaç, halk arasında panik ve gerginlik yaratmak. Teröristler güvenlik ortamını vurmaya çalışıyor. Örgüt iç dinamiklerini ayakta tutmak ve siyasal hesapları için devleti masaya çekmeyi ve pazarlık yapmayı hedefliyor. Abdullah Öcalan bu yüzden İmralı'da eylemlerle ilgili, 'Ben kimseye dur diyemem' diye konuşuyor. Bu aslında eylemleri desteklemek anlamına geliyor. Güneydoğu'da yoğunlaşan operasyonlarda ciddi kayıplar veren PKK, bir taraftan siyasallaşma senaryolarıyla Avrupa ülkelerinin gözünü boyuyor, diğer yandan terör saldırılarıyla yurttaşları katlediyor. Zavallı iki insan hiç beklemedikleri yerde ölüme yakalanıyor. Çirkin ve iğrenç bir eylem.''
Güvenlik yetkilisi, turizm bölgeleri ile İstanbul'da eylem yapmak için mobil timler halinde örgütlenen teröristlerin kimliğinin henüz belirlenemediğini ifade ederken şu bilgileri veriyor: ''PKK'nin elinde çok miktarda plastik patlayıcı ile bol terörist var. Örgüt üyeleri A-4 gibi daha yoğun ve daha güçla patlayıcılarla kendileri için risk oluşturmayan eylemleri tercih ediyor. Samanlıkta iğne aramak gibi bir şey, ama saldırganları saptayabilmek için yoğun mücadele veriyoruz.''
Güvenlik birimleri, PKK'nin, eylemlerini sivil hedeflere yöneltmesini örgütteki ''erozyon ve tükenmişliğin bir göstergesi'' olarak da niteliyor.