İran, Türkiye, Irak ve Suriye’nin yanı sıra, Avrupa ülkelerindeki operasyonlar sonrasında finansman krizi yaşayan ve köşeye sıkışarak, mevsimsel ateşkes kararı alan, ancak bu karara rağmen şiddet eylemlerini sürdüren PKK’da sular durulmuyor. 

Kandil Dağı’nda Türkiyeli Murat Karayılan ile Suriyeli Fehman Hüseyin arasında yaşanan liderlik-rant kavgası ve hizipleşme, Avrupa kadrolarına da sıçradı. 

Fehman Hüseyin liderliğindeki örgütün silahlı kanadının ateşkes kararını bozarak şiddet eylemlerini sürdürmesine tepki gösteren Murat Karayılan’ın örgüt yönetiminden ayrıldığı öne sürülürken, finansman krizini aşamayan PKK’dan toplu kopmaların ve kaçışların önünün alınamadığı belirtiliyor.

PKK’ya yakın çevrelere göre, Murat Karayılan tarafından Rıza Altun’un yerine Avrupa kadrolarının başına getirilen Asya kod adlı Canan Kurtyılmaz’ın örgüt kadrolarına yönelik baskıcı yaklaşımı, Avrupa kadrolarını ayaklandırdı.

Baskıcı tutumu ve acımasızlığı nedeniyle örgüt kadroları tarafından sevilmeyen Canan Kurtyılmaz’ın, Avrupa alanında özellikle Rıza Altun ve Fehman Hüseyin’e yakınlığı ile bilinen örgüt kadrolarına yönelik tasfiye politikasını sürdürmesi, çok sayıda örgüt kadrosunun PKK’dan ayrılmasıyla sonuçlandı.

Canan Kurtyılmaz’ın, “Rıza Altun’un bir an önce bulunarak, zorla Kandil’e götürülmesi ve özeleştiri vermesi” yönündeki talimatının ardından, geçen hafta da PKK’nın Avrupa’daki gençlik yapılanması dış ilişkiler sorumlusu “Sipan” kod adlı Deniz Alkan’ın görevden alınmasının, Kandil’deki iktidar kavgası ve hizipleşmenin Avrupa’ya taşınmasına neden olduğu kaydedildi.

Murat Karayılan tarafından görevlendirilen Canan Kurtyılmaz’ın, PKK’nın Avrupa’daki gençlik yapılanması tarafından sevilen ve Rıza Altun’un adamı olarak bilinen Deniz Alkan’ı görevden almasının, Avrupa’daki gençlik yapılanmasında şok etkisi yarattığı ve çok sayıda örgüt kadrosunun toplu olarak PKK’dan ayrılma kararı aldığı bildirildi.

Avrupa kadrolarında yaşanan şok gelişmenin, Kandil’i harekete geçirdiği, Fehman Hüseyin’in baskısıyla Murat Karayılan’ın Asya kod adlı Canan Kurtyılmaz’ı görevden almak zorunda kaldığı iddia edildi.

PKK’ya yakın çevrelerce, Canan Kurtyılmaz’ın yerine getirilmesi planlanan ve geçen ay Hollanda’da güvenlik güçleri tarafından yakalanarak, daha sonra serbest bırakılan Nedim Seven’in, Canan Kurtyılmaz’dan daha baskıcı bir yapıya sahip olduğu belirtiliyor.

Fransa’ya “siyasi iltica talebinde” bulunan ve Fehman Hüseyin’in adamı olarak tanınan Nedim Seven’in, Murat Karayılan’ın sağ kolu olarak nitelendirilen Canan Kurtyılmaz’ın yerine Avrupa kadrolarının başına getirilmesinin, Murat Karayılan’ı psikolojik olarak yıprattığı ve bu durumu kabullenemeyen Karayılan’ın örgüt yönetiminden istifa ettiği öne sürülüyor.

Murat Karayılan’ın “1 Eylül 2006 tarihinden itibaren PKK’nın ateşkes kararı aldığını duyurmasının ardından, Fehman Hüseyin yönetimindeki dağ kadrolarının eylemlerini sürdürmeleri, Cemil Bayık’ın “tek adam yönetimi kabul edilemez” diyerek Murat Karayılan’a karşı oluşturulan cephede yer alması, PKK’dan ayrılan Osman Öcalan’ın dışarıdan bu cepheye destek vermesi, Abdullah Öcalan’ın “örgüt benim sözümü dinlemiyor” yönündeki açıklamaları, “PKK’yı kim yönetiyor?” sorusunu gündeme getirdi.

Öte yandan, PKK’yı yakından takip eden otoriteler, kendisi için tehdit gördüğü örgüt sorumlularını teker teker öldürten (Kani Yılmaz, Ramazan Topbaş gibi) ve Osman Öcalan’ın öldürülmesi için üç defa suikast talimatı veren Murat Karayılan’ın, örgüt içerisinde “istifa etti” söylentileri yayarak, Fehman Hüseyin, Rıza Altun, Cemil Bayık başta olmak üzere, “karşı cephe”de yer alan örgüt yöneticilerinin tasfiyeleri ve infazları için ortam hazırladığına dikkat çekiyorlar.