Pot mu kırdı bilerek mi söyledi?

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, ''Eğer bu ülkede demokrasi için, barış için birileri bedel ödemesi gerekirse biz buna da hazırız'' dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Türk, düşüncelerini farklı dile getirmelerini ''demokrasinin erdemi'' olarak
değerlendirdi.  Ahmet Türk, ''Eğer bu ülkede her insan aynı düşünüyorsa o zaman bunu düşünmek lazım. Birileri bu ülkede tek tip düşünce için çaba gösteriyor. Bu anlayış demokrasi karşısında her zaman yara alır. Barış için demokrasi için halkımız bizi görevlendirdi. 'Demokratik diyalog oluşturun' dediler. Yapmak istediğimiz de bu. Bugüne kadar hiçbir çalışma yapmamışken hedef haline getirilmemiz üzücüdür'' diye konuştu.

Her olaya şüpheyle bakılması gerektiğini ifade eden Türk, Tunceli'de bir olayı anlatırken Tunceli'nin ismini ''Dersim'' olarak söyledi. Bir süre önce meydana gelen olay sonrası Hozat İlçesinde halkın ayaklandığını belirten Türk,
iki teröristin yakalandığını bildirdi.

Yaşanan olaylardan en fazla acıyı kendilerinin duyduğunu anlatan DTP Grup Başkanı Türk, şöyle devam etti:

''Hiçbir insanın burnunun kanamasını istemiyoruz. Ancak bizi hedef gösteren anlayışın karşısında olacağız. 1993-1994'teki süreçle karşı karşıyayız. Milletvekili arkadaşımızın öldürülmesi, dokunulmazlığın kaldırılması elbette ki
hafızalarımızdan silinmedi. Demokratik, çağdaş bir Türkiye'den korkulduğu için böyle bir sürece girilmişti. Tabii ki inançlarımızdan düşüncelerimizden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Barış için canımızı vermeye hazırız. Eğer bu ülkede demokrasi için, barış için birileri bedel ödemesi gerekirse biz buna da hazırız.''

BAŞBAKAN'DA AYNI ŞEYLERİ SÖYLÜYOR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisi sırasında ''Kürtler azınlık değil, çoğunluğun bir parçası. Yeni Anayasa çalışmalarında hak ve özgürlükleri güvence altına alınacak'' dediğini belirten Türk, ''Başbakan'ın söyledikleri, bizim söylemlerimizden farksız. Biz de yurttaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına almak istiyoruz'' dedi.

Üzerinde çalışılan Anayasada ilk dört maddenin değiştirilmesine yönelik bir talep olmadığını belirten Türk, ''Cumhuriyetin şekli üzerinde bir tartışma yok. Üniter devlet yapısı içinde sorunların çözüleceğini düşünüyoruz. Demokratik, çağdaş, laik Türkiye için çaba gösteriyoruz. Ama bazı simgelerin siyasal simgelere dönüştürülmesini biz de hazmetmiyoruz. Anadolu'da takılan eşarp, siyasal simge olarak topluma sunulmamalıdır. 72 milyon insanın hassasiyeti gözününde bulundurulursa sorun olmaz'' diye konuştu.


DTP olarak Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini savunduklarını anlatan Türk, halkla Cumhurbaşkanı arasında bir köprü anlayışı istediklerini kaydetti. DTP Grup Başkanı Türk, konuşmasını şöyle tamamladı:

''DTP, her parti kadar meşru bir partidir. Düşüncelerini açıklaması, farklılıklarını ortaya koyması demokrasinin gereğidir. Mevcut süreçte gösterilen refleks karşısında yılmayacağız. 72 milyon olarak bir bütünsek, bir insan vücudu gibiysek, nefes alan burnun biri kapanırsa baş ağrısı yapar. Biz Türkiye halkının kardeşliğini destekliyoruz. Bizim demokrasi talebimizin, özgürlüğü savunmamızın, Türk halkına karşıymışız gibi gösterilmesi hak etmediğimiz bir suçlamadır. 1920'lerin ruhunu yaşıyoruz. İlk Meclisin heyecanını yaşıyoruz. Ortak gelecek için burada bir araya geldik. Kardeşleşmeyi, birlikteliği güçlü hale getirecek yeni sürecin başlaması çabasındayız. Çalışmalarımız birilerini rahatsız ediyor diye halkımıza olan düşüncelerimize zincir vurmayacağız.''