Savcı ve hakimler dinleniyor mu?
YARSAV’ın, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu yönetmeliğine karşı açtığı davada skandal bir iddia ortaya atıldı....
YARGIÇLAR ve Savcılar Birliği (YARSAV), Adalet Bakanlığı müfettişlerinin hakkında inceleme yürüttüğü hakim ve savcıların telefonunu dinlediği iddiasıyla Danıştay’a başvurdu.
MİT, Emniyet ve Jandarma yetkilileri hakkında, Türkiye genelindeki iletişimi kanuna aykırı olarak izledikleri gerekçesiyle, suç duyurusunda bulunan YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, bu suç duyurusunu soruşturan Savcı Vahdet Polatkan hakkında soruşturma başlatıldığını, bu kapsamda kendi suç duyurusu dosyasının da incelemeye alındığını öğrendi.
Bilgi edinme başvurusu yapan Eminağaoğlu’na, “Olayın tarafı değilsiniz” yanıtı verildi. Eminağaoğlu, aynı dönemde de kendisiyle ilgili olarak da bakanlığa bilgi edinme başvurusu yaptı.
Soruyu yanıtsız bırakan bakanlık, itiraz üzerine Eminağaoğlu hakkında Nisan 2008’den bu yana inceleme yürütüldüğünü bildirdi. Bunun üzerine hakim ve savcılar hakkında yürütülen incelemelerle ilgili mevzuat hükümlerini mercek altına alan YARSAV, çarpıcı bir düzenleme ile karşılaştı.
Adalet Bakanlığı tarafından 24 Ocak 2007’de yürürlüğe sokulan Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nin, “İnceleme ve soruşturmanın yapılışı” başlıklı 98/ç maddesinde “İstinabe, tanık dinlenmesi, arama, el koyma, keşif, haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi gibi delil toplama işlemleri sırasında CMK hükümleriyle birlikte 2802 sayılı (Hakimler ve Savcılar) Kanunu’nun 101. maddesindeki yetkiler kullanılır” hükmünün, haklarında inceleme başlatılan hakim ve savcıların telefonlarının dinlenmesine olanak tanıdığı görüşüne varan YARSAV, hemen Danıştay’a başvurdu.
’Bakanlığın yetkisi yok’
YARSAV verdiği ek dilekçede, Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda müfettişlere, haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi, arama, el koyma ve keşif gibi yetkiler tanınmadığı belirtildi. Dilekçede, bu yöntemlerin delil toplama işlemleri gibi gösterilerek, müfettişlere yargıç ve savcılar hakkındaki iletişimin takibini yapma yetkisi tanındığı ifade edildi.
Müfettişlere bu yetkinin tanınmasının Anayasa, CMK ve Hakimler ve Savcılar Kanunu’na aykırı olduğuna dikkat çekilen dilekçede, soruşturma aşamasında bile tanınmayan bu yetkinin inceleme adı altında henüz hakkında bir suç isnadı bulunmayan yargı mensupları ile ilgili de işletilmesinin “yetki aşımı” olduğu belirtildi. Danıştay’a yapılan başvuruda, haklarında herhangi bir soruşturma olmayan hakim ve savcıların telefonlarının dinlenebilmesine olanak sağladığı kaydedildi.
Bakan Şahin ne dedi?
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin soruları üzerine “Yargıtay’dan gelen dosyayı henüz incelemiş değilim. İncelerim, yasalar bana hangi hak ve yetkiyi vermişse o sınırlar içinde hareket ederim” dedi. “Dinlemelerin özel hayata müdahale anlamına gelip gelmediği” yönündeki bir soru üzerine Şahin, şunları söyledi: “Türkiye bir hukuk devletidir.
Emniyet, MİT ve Jandarma’nın istihbari anlamda iletişimleri takip etmekle ilgili yetkilerinin olup olmadığı kendi yasalarında bellidir. Bu konulardaki müracaatlara da bağımsız yargı organları karar vermektedir. Ankara’da da Ağır Ceza Mahkemesi karar vermektedir. Her şey yasal sınırlar içinde cereyan eder. Bu konuda şikayetleri olanlar varsa yetkili mercilere başvuracaklardır. Bu müracaatlar da yine yasal çerçevede değerlendirilir. Telaş edecek herhangi bir husus söz konusu değil.”
