AKP’yi savunan Çiçek, kapatılan FP davasındaki açıklamasından yararlandı. Çiçek, savunmada, FP adına 2000 yılında yaptığı savunmanın bir bölümünü aynen kullandı
AKP’nin kapatılması istemiyle açılan davada önceki gün partisi adına sözlü savunma yapan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 2000’de kapatılan Fazilet Partisi (FP) davasında yaptığı savunmadan alıntılar kullandı.
AKP’nin, Refah Partisi (RP) ve FP’nin devamı olmadığını söylemesine rağmen, FP savunmasındaki ifadelerini AKP için de kullanan Çiçek, Anayasa Mahkemesi’nin olası bir kapatma kararının antidemokratik yöntemlerle hükümetin düşürülmesi anlamına geleceğini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın da “dindar kesimi töhmet altında bıraktığı”nı savundu.
177 sayfalık savunma
Çiçek, 177 sayfalık sözlü savunmasında, partilerin toplumsal gerçekliği yansıtan aynalar olduğunu, aynayı kaldırmakla gerçeğin ortadan kalkmayacağını vurguladı.
AKP’nin hiçbir partinin devamı olmadığını söyleyen Çiçek, FP savunmasında yer alan “Eskiden Nâzım Hikmet’e kimler karşıydı, şimdi kimler şiirini okumak durumunda?”, “Demokratik toplumlar alıngan değildir, hava bulutludan, ‘vay bana niye ördek dedin’e giden paslanmış bir mantık zinciri, ‘leblebiden nem kapmak’ yoktur” gibi bölümleri AKP savunmasında da aynen kullandı.
‘Kapatmak idama denk’
Bugünün yanlışlarının yarının doğruları olabileceğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Çiçek, siyasi partilerin kapatılmasının, kişilere idam cezası verilmesine denk düştüğünü, demokratların yegâne adresi olan AKP’nin demokrasi için tehlike oluşturamayacağını kaydetti.
Çiçek, talep ve beklentisi bulunanların bunların siyasete yansıtılmaması halinde illegal yollara sapabileceği uyarısında bulundu.
Türkiye’nin modernleşme çabasının 169 yıldır sürdüğünü de kaydeden Çiçek, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın “Atatürk devrimleri travma yarattı” sözlerine örtülü biçimde atıf yaparak, “Modernleşmenin tabiatında sosyolojik anlamda çatışma vardır. Modernleşme bir nebze gerginlik demektir” şeklinde konuştu.
‘Modernleşme sürüyor’
Olumsuzluklara rağmen modernleşmenin sürdüğünü, başı açık ve kapalıların aynı sanatçıyı dinlediğini, muhafazakâr radyo kanallarında popüler müzik örneklerinin yer aldığını anlatan Başbakan YardımcısıÇiçek, her türlü sorunun havale edilmesinin yargıya aşırı yük bindirdiğini ve hukuku aşındırdığını, tarafsız cumhurbaşkanınca onanan atamaların bile iddianamede “kadrolaşma” olarak sunulduğunu belirtti.
‘DP, CHP’nin devamı mı?’
İddianamede tekzip edilmiş 17, takipsizlikle sonuçlanmış 6, beraatla sonuçlanmış 3 olayın kapatma delili gösterildiğini belirten Çiçek, Adnan Menderes ve Celal Bayar’ın CHP’den koparak Demokrat Partiyi’yi (DP) kurduklarını anımsatarak, “Buna göre DP, CHP’nin devamıdır denilebilir mi?” savunmasını yaptı.
Yasama sorumsuzluğu bulunan milletvekillerinin eylemlerinin kanıt sayıldığını anımsatan Çiçek, “Bu durumda millet iradesi 365 gün iddia makamının nezaretinde olacak. Siyasi partiler, denetimli serbestlik altındaki eski bir hükümlü durumunda olacak” diye konuştu.
‘Anayasa ihlal edildi’
Yalçınkaya’nın, anayasanın 49 ayrı maddesini ihlal ettiğini savunan Çiçek, Atatürk dahil tüm siyasetçilerin dinin birleştirici rolünü vurguladığını, Erdoğan’ın ise, Yalçınkaya’nın iddianamede başka bir biçimde yaptığı gibi Türkiye için “İslam ülkesi” ifadesini kullandığını kaydetti.
İddianamede dinle ilgili kullanılan yargı cümlelerinin insanları yıllarca karşı karşıya getirebileceğini vurgulayan Çiçek, takiyenin de Şia inancı dışında dinen anlayışla karşılanan bir husus olmadığını, iddianamede laiklik karşıtı gibi gösterilen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın doğudaki boş camilere atama yapmasının, MGK’nın ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nun önerisiyle terörle mücadele amaçlı yapıldığını ifade etti.
‘Medyamız bulunmuyor’
Yalçınkaya’nın olayları nasıl değerlendirdiği bilinen İşçi Partisi’nin belgelerine dayanarak AKP’yi BOP’a destek vermekle suçladığını kaydeden Çiçek, “İktidardaki partinin kapatılması ve genel başkanına yasak konması halinde hükümet düşer. Bu, sandıkta kaybedenlerin mahkeme önünde kazanmasıdır. Hiçbir demokratik ülkede halkın vermediği iktidarı mahkemeler veremez. Mahkeme kararlarıyla iktidarların değiştiği ülkeler jüristokratik devletlerdir” dedi. Çiçek, Atatürk’e saldırdığı öne sürülen partisinin, Atatürk aleyhinde fıkra anlatan üyesini hemen ihraç ettiğini, AKP’nin iktidar gücünü kullanarak medya temin ettiği iddiasının da doğru olmadığını belirterek, “Delil serbestisi, internet gibi bilgi kirliliğinin en yoğun yaşandığı ortamda arama motorlarına kelime girerek karşınıza çıkanları delil diye dosyaya koymak anlamına gelmez” diye konuştu.