Şehit ailelerine başsağlığı diledi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen ve bir grup gazeteciyle Şırnak’ta 13 şehit veren askeri birlik ile PKK saldırısı sonucu 12 kişinin öldürüldüğü Beytüşşebap’ın Beşağaç köyüne gitmek üzere özel uçakla Batman’a geldi. 

Deniz Baykal, Batman’da Havaalanı’nda partilerle bayramlaştı. Önceden açıklanan programa göre Baykal ve beraberindekilerin askeri helikopterle birliğe, oradan da Beytüşşebap’a geçmesi planlanırken, basın mensuplarının helikoptere alınmayacağı bildirildi. Baykal, helikopterle birliğe hareketinden önce gazetecilere kısa bir açıklama yaptı.

SEVGİ VE DOSTLUĞU CANLANDIRMAK GÖREVİMİZ
Baykal şunları söyledi: “Bayram dönemi barış ve kardeşlik duygusunun kökleşeceği, yaygınlaşacağı bir dönem olarak düşünülür. Bugün, bayram günü yine şehit haberi geldi. Çok acı olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Böyle bir manzara içinde düşündük ki, bu bölgede şehit vermiş olan insanlarımızı ziyaret etmek onlarla bütün Türkiye olarak dayanışma duygusu içinde olduğumuzu milletimiz adına sergilemek ve sevgi, dostluk duygularını canlandırmaya çalışmak bir görevdir, sorumluluktur. Bu anlayış içinde bölgeye geldik. Hem sivil vatandaşlarımızın şehit olduğu Beşağaç Köyünde hem de güvenlik güçlerimizin, askerlerimizin terörle mücadele için canını verdiği karakollarda vatandaşlarımızla, ailelerle bir araya gelmek, teselli etmek, onlarla dayanışma içinde olduğumuzu ortaya koymak istedik.”

Kendisine eşlik eden basın mensuplarına da teşekkür eden Baykal, bölgenin özel şartları, yaşanan ve yaşanmaya devam eden terör olayları ve son olarak verilen şehit nedeniyle güvenlik güçlerinin özel bir dikkat gösterdiğini ve seyahatin bundan sonraki bölümüne gazetecilerin katılamayacağını söyledi.

GÜÇ KOŞULLARI PAYLAŞMAK GÖREVİMİZ
Bir gazetecinin, “Bir tedirginlik yaşıyor musunuz?” sorusu üzerine Baykal, kişisel bir tedirginliğinin olmadığını kaydetti. Baykal, şöyle devam etti:

“Görev yapıyoruz. Bu görevin yapılması gerekiyor. Bu görevi yapmak bize düşüyor. Ülkemizin şartlarını hep beraber paylaşacağız. Pek çok insan bu bölgede hangi riskler altında yaşıyor bunu görüyoruz. Başka türlü davranmak mümkün değil. Herkesin ortak bir kader içinde olduğunu hissetmemiz lazım. Ben de onların kaderini paylaşmayı bir görev olarak düşünüyorum. Bundan derin bir manevi tatmin duygusu sağlıyorum. Umarım ülkemizin şartlarını sadece kendimiz için değil, herkes için bu bölgede yaşan insanlarımız için de daha iyi bir noktaya getirmeyi başarırız. Güç koşullar yaşanıyor, bu koşulları paylaşmalıyız. Bu paylaşma bizim görevimizdir. Bunu büyük bir sorumluluk duygusu içinde göze alıyorum, gereğini memnuniyetle yapıyorum.”