'Sendikalardan bu tavrı beklemezdim'

Demokrasilerde, iktidar, rica eder, babacanlık gösterir, diyalog ister, ikna eder, yardım eder, çözüm arar, fayda sağlar, anlamaya çalışır, uzlaşma önerir. Demokrasilerde sendikalar, israr eder, vazgeçmez, hakkını ister, hayır olmaz der, bizim istediğimiz der, böyle olmalı der, israr ediyoruz der, hakkını talep etmeye devam eder. Hak veren iktidardır, hak alan sendikalardır. İşte bu nedenle Başbakan (samimiyetsizce, art niyetli, herşeyin farkında olarak, kedi fare oyunu gibi;) boş konuşuyor. sendikalaşma itaat etmemek için, kabul etmemek için, razı olmamak için kurulur. Sendikaların tabiatında yoktur, anlayış göstermek. İktidar olma, hükümet olma, hükmeden olma sıfatının gereklerini sendikalardan istemek, hala kendisini muhalefet sanan, görevini çözüm üretmek değil sorunu göstermek sanan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. diğer tüm hükümetler gibi bu hümümette iktidar olmanın babacanlığını, şevkatini, ve yaptırımını uygulayamamıştır. İktidara şunu söylüyorum: O kadar güçlüsünüz ki, isteseniz tüm taksimi 1 mayısta gülle donatabilirdiniz. Heryere humanist değerleri saçabilirdiniz. Sizin gücünüz buna yeterdi. Siz bunu yapabilirdiniz. Siz demokrasiye gururlandırabilirdiniz. Siz insanlık onurunu veren sağcı parti olarak gözleri yaşartabilirdiniz. Siz gerçekten çok güçlüsünüz, her yere eliniz yeter. Her istediğinizi yokedebilir ya da varedebilirsiniz. Ancak siz övey babanın evladına yaptığı gibi; gücünüzü çözüm için değil, şevkat için değil, geçmişin yaralarını onarmak için değil, iktidarlığın anlamını ve sorumluluğunu taşımak için değil, ayyak bir övey baba gibi anlamsızca halka zulm etmek ve alay etmek için kullandınız... Hangi halk sorusu geliyor. Sana ne hangi halksa hangi halk... Halkın niteliğini ve değerini ölçmek tartmak sana mı düştü? Halk işte, tanımlamadan irdelemeden halk halktır işte... Kimse bu iktidara özellikle yüklendiğimi düşünmesin. bu iktidarlarda diğer iktidarlardan farklı bir şey yapmadı. Farklı olduğunu gerçekten demokrasiye inandığını gösteremedi. Emin olun ki gerçek demokrasi herkese lazım. 10 yıl önce ülkücülerin yönettiği emniyet teşkilatını şimdi siz yönetiyor olabilirsiniz. ancak unutmayın ki emniyet teşkilatına siyasetten bağımsız düşünmeyi ve hareket etmeyi öğretemezseniz, polisler, bir gün sizin zulm ettikleriniz tarafından da yönetilirler. Ve eğer bir gün sizin zulm ettikleriniz tarafından yönetilirlerse, sizin zulm ettiklerinizden tek isteğim; "siz bu kinden kan davasından ve cehaletten vaz geçin, dişe diş demeyin ve siz getirin gerçek demokrasiyi..." Artık AKP'ye inanmıyorum. Ki önemli olan yandaşlarının (fanatik) değil benim inanmamdı. En çok beni inandırmaya ve ikna etmeye ihtiyacı vardı. Benim tüm temkinli umudumu, temlinli umutsuzluğa çevirdi. Ben artık AKP'nin samimiyetine inanmıyorsam, kati suretle inancımı kaybettiysem, AKP'nin gerçek demokrasi ibarelerini göstermek için biraz daha acele etmesi gerekiyor...

hükümet elindeki polis gücünü kullanarak halkla savaş halindedir. sendikalar aslında biraz kendilerini geri çekti yoksa türkiyedeki en kanlı 1 mayıs olabilirdi o yüzden sendikalara teşekkür etmelidir . işçi daha yeni yasa ile elinden alınan hakların farkında değil bir yasa uygulamaya bir geçsin kızılca kıyamet o zaman kopacak