DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, köşk adaylığı konusunda henüz bir açıklama yapmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Başbakan Erdoğan’ın, “delikanlı edebiyatı" yaptığını ileri süren Sezer, “Peki neden delikanlı gibi ortaya çıkıp aday olacağını ya da olmayacağını açıklamıyorsun? Senin gibi şartlı şurtlu gizli hesaplı delikanlıyı bu millet ne yapsın. Sen olsan olsan, gerikanlı olursun" dedi.
Sezer, Anatolia Gösteri Merkezi’nde yapılan DSP Ankara İl Başkanlığı’nın 7’nci Olağan Kongresi’nde konuştu. Konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçim sürecini değerlendiren Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi.

“KELLE OYLARIYLA CUMHURBAŞKANI SEÇİLECEK"
Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, tüm milletvekillerinden boş kağıda imza aldığını, milletvekili iradesinin ipotekli olduğunu savundu ve şöyle dedi: “Şehit ve Mehmetçiğimize kelle diyen Başbakan, o kelle milletvekili sayısına güvenen Başbakan, kelle milletvekillerinin boş kağıda attığı imzalarla cumhurbaşkanı seçilecek ya da kendine benzer, kendine uygun birini cumhurbaşkanı seçtirecek, adı da demokrasi olacak. Külahıma anlat. Bu cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Türkiye’nin tiranlığa gidişini gösteriyor. Başbakan’ın yapsa yapsa yapacağı üçüncü sınıf diktatörlüktür. Demokrasi ile seçimle geldi, ama seçimle gelip ülkeyi kana bulayan diktatörleri çok gördük." Kamudaki kadrolaşma hareketlerine dikkat çeken Sezer, DSP’nin iktidara gelir gelmez, sürgüne gönderilenleri hak ettikleri yere getireceğini söyledi.

TSK’NIN ARKASINA SAKLANMAK SOLCULUK DEĞİL
Türkiye’de birilerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmaya çalıştığını ifade eden Sezer, “Onları bir taraftan siyasetin içine çekmeye, bir taraftan da demokrasiye engelmiş gibi göstermeye çalışıyorlar" diyerek tepkisini gösterdi. Konuşmasında CHP’yi de eleştiren Sezer, şöyle devam etti: “Meclis’te muhalefet var, sivil toplum örgütlerinin arkasına, TÜSİAD’ın arkasına saklanıyorlar ne yazık ki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin arkasına saklanıyorlar. Oysa DSP, sorunları sivil inisiyatifi ele alarak meydanlara çıkıyor. Meydanlara çıkan tek parti biziz. Kimse TSK’yı yıpratmasın. Onun arkasına sığınmak da demokratlık değil solculuk değil" diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ı “delikanlı edebiyatı" yapmakla eleştiren Sezer, “Peki neden delikanlı gibi ortaya çıkıp aday olacağını ya da olmayacağını açıklamıyorsun? Senin gibi şartlı şurtlu gizli hesaplı delikanlıyı bu millet ne yapsın. Sen olsan olsan, gerikanlı olursun" diye konuştu.

SAHNE SANATÇISI MISIN BAŞBAKAN BEY?
Sezer, şöyle konuştu: “Sen Padişah Deli İbrahim’e rakip mi olmak istiyorsun? Deli İbrahim bile halka bu türden hiçbir delilik yapmamıştı. Kah medyanın karşısına geçiyorsun, kah AKP grubunun karşısına, kah 23 Nisan çocuklarına sesleniyorsun: ’Söyliiim mi ha? Söyliim mi?’ Sahne sanatçısı mısın Başbakan bey? Gizli rakiplerinden Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı’nın dindar olması gerektiğini ilan etti. Kendini mi tarif etti, seni mi? Siyasal ortamı gerdiğiniz yetmiyormuş gibi, toplumsal ortamı da geriyorsunuz. Siz gericisiniz. Cumhurbaşkanı oyununu oynarken, kah uhrevi oluyorsunuz, kah kefenden, mezar yerinden sözediyorsunuz. Kah meydanları dolduran yüzbinlere, milyonlara ‘bindirilmiş kıta’ diye ad takıyorsunuz. Bindirilmiş kıtalar, her Salı günü Meclis’te topladığınız takım elbiseli gençlerinizdir, yoksul mahallelerde sadaka dağıtan ihaleci militanlarınızdır."

REKTÖRLE UĞRAŞACAĞINA VAHŞETİ ÖNLE
Sezer, Malatya’da yaşanan cinayeti kınadığını belirten Sezer, “Rektörle uğraşacağına, Malatya’daki olaylarla uğraş, onu önle, bu vahşeti engelleö diye seslendi. Sezer, şöyle dedi: “Bu ülkede, barışımızı tehdit etmeye kalkanlar var. Alt kimlik, üst kimlik tartışmalarıyla ülkemizi bölmeye çalışanlar var. Bu millet, ülkeyi bölmeye çalışanlara, Çanakkale’de yaptığını yapar, Kurtuluş Savaşı’nda yaptığını yapar, Kıbrıs’ta yaptığını yapar. Bunların sonu geldi. İşte şurada birkaç ay kaldı" diye konuştu.