Sezer: Çağdaşlaşma yolundan dönmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Lozan Barış Antlaşması’nın, Türk Ulusu’nun kendi geleceğini belirleme hakkına sahip bir ulus olarak, yurt toprakları üzerinde onuruyla, çağdaş bir yaşam sürmesinin yolunu açtığını belirtti.
Sezer, "Lozan’ın kuşkusuz en önemli yönü, Antlaşma kurallarınca sınırları saptanan Türk Devleti’nin bağımsızlığının, varlığının, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünün ve egemenliğinin hukuksal ve siyasal yönden resmen ve dünya çapında tanınmasıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının 82.
yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, yurdunu korumak için hiçbir özveriden kaçınmayan Türk Ulusu’nun, Kurtuluş Savaşı’yla, Yüce Atatürk’ün önderliğinde aydınlık yarınlara ulaşma yolunda ilk adımı attığını kaydetti. Atatürk’ün liderlik yeteneği, dehası ve ileri görüşlülüğünün, ordunun kahramanlığı ve yurttaşların bağımsızlık inancının, savaş alanında zafere ulaşılmasını ve yeni Türk Devleti’nin kurulmasını sağladığına işaret eden Sezer, şunları belirtti: "Türk Ulusu, savaşın sona ermesiyle birlikte, askeri zaferini ve kararlılığını Lozan’da tüm dünyaya kabul ettirmiştir. Lozan’da barış masasına Batılı güçlerle eşit konumda oturan Türkiye, bağımsız bir devlet olmak yolunda vazgeçilmez önem taşıyan haklarını sonuna kadar savunmasını bilmiştir. Lozan’ın kuşkusuz en önemli yönü, antlaşma kurallarınca sınırları saptanan Türk Devleti’nin bağımsızlığının, varlığının, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünün ve egemenliğinin hukuksal ve siyasal yönden resmen ve dünya çapında tanınmasıdır."
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURUCU BELGELERİNDEN
Lozan Barış Antlaşması’nın bu yönüyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgelerinden olduğunu ifade eden Sezer, Türkiye’nin, Yüce Atatürk’ün "Türk tarihinde bir dönüm noktası" olarak nitelediği Lozan Antlaşması’yla saygı duyulan bir devlet durumuna geldiğini vurguladı.
Sezer, "Lozan Barış Antlaşması, Türk Ulusu’nun kendi geleceğini belirleme hakkına sahip bir ulus olarak, yurt toprakları üzerinde onuruyla, çağdaş bir yaşam sürmesinin yolunu açmıştır" dedi.
Türkiye’nin siyasal ve ekonomik bağımsızlığını ve uluslararası düzeydeki eşitliğini kayda geçiren Lozan Barış Antlaşması’nın, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan benzer anlaşmalardan bugün geçerliliğini ve güncelliğini koruyan tek belge olduğuna işaret eden Sezer, şunları kaydetti:
"Lozan Barış Antlaşması’nın tarihimizdeki anlam ve öneminin iyi kavranabilmesi için, Sevr’in hükümlerinin çok iyi değerlendirilmesi ve yaratacağı yıkımların düşünülmesi yeterli olacaktır. Sevr, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasını ve Türklerin yaşam hakkının ellerinden alınmasını öngörürken, Lozan, Ulusal Ant sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin doğuşunu müjdelemiştir.
Lozan’daki görüşmelere, Meclisimiz adına katılan değerli asker ve devlet adamı İsmet İnönü başkanlığındaki Türk Heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararları doğrultusunda hareket ederek, ulusal çıkarlarımızı özenle savunmuştur. Çetin geçen ve uzun süren görüşmeler sonucunda imzalanan barış antlaşmasıyla, uluslararası alanda önemli bir diplomasi zaferi kazanılmıştır."
"CUMHURİYET’E SAHİP ÇIKMAK ORTAK SORUMLULUĞUMUZ"
Lozan Barış Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle Türkiye’nin çevresinde sağlam dengeler kurulduğunu, savaş döneminin düşmanlıkları geride bırakılarak karşılıklı saygı ve işbirliği anlayışının egemen olduğunu ifade eden Sezer, Cumhuriyet’in ilanının ardından her alanda çağdaşlaşmayı hedef seçen Türkiye’nin, hayranlık uyandıran başarıları, laik ve demokratik devlet yapısı ve barışçı kimliğiyle dünyanın saygın devletleri arasındaki yerini aldığını vurguladı.
Sezer, "Ulusal birlik ve bütünlük içinde, büyük özverilerle kurulan ve 82 yıldır değerlerinden ödün verilmeden yaşatılan Cumhuriyet’e sahip çıkmak, tarihin kaydettiği en kapsamlı dönüşüm hareketlerinden olan Türk Aydınlanma Devrimi’ni aynı bilinçle sürdürmek ortak sorumluluğumuzdur. Bu, varlığımızın korunabilmesinin ve geleceğe güçlü biçimde ulaşılabilmesinin öncelikli koşuludur" dedi.
Lozan Antlaşması’nın 82. yıldönümünü kutlayan Sezer, başta Yüce Atatürk olmak üzere, kararlarıyla Lozan görüşmelerine yön veren Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini, Lozan görüşmelerini yürüten seçkin devlet adamı İsmet İnönü ile çalışma arkadaşlarını gönül borcu duyarak, saygıyla andığını bildirdi.
