Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan Fox televizyonuna konuştu, Sezer'in irtica tehllikesi konuşmasına "Türkiye'de bugün köktendinci bir tehdit yok" dedi. Erdoğan, Türkiye'de sivil iradenin olduğunu, ordunun da bu tanım içinde olduğunu söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ise TSK'yı eleştiren rapor konusunda Büyükanıt'a destek verdi. TBMM Başkanı Bülent Arınç ise Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in konuşmasına daha sonra cevap vereceğini ifade etti. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Burhan Kuzu, Sezer'in konuşmasını 'balıksırtı' ile yorumladı.

KÖKTENDİNCİLİK

Sezer'in, köktendincilikle ilgili açıklamalarına yönelik bir soru üzerine Erdoğan, ''köktendincilik her dinde var ve her dinde bir problem. Türkiye'de bugün köktendinci bir tehdit yok. Laiklik, aşırılıklara karşı ülkeyi ve halkı koruyan bir sistemdir. Aşırılıklarla ilgili hükümet olarak bunun tedbirini alırız ve alıyoruz. Laiklik farklı yaşam tarzları için de bir güvencedir'' dedi ve bu konudaki yanlış anlayışı gidermek için ellerinden gelen herşeyi yaptıklarını söyledi.

PAPA ELEŞTİRİSİNE İSE KATILDI

Fox televizyon muhabirinin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Hıristiyan liderlerin İslam ile ilgili açıklamalarına dikkat etmesi gerektiği yönündeki sözlerini hatırlatması ve Sezer'in görüşlerine katılıp katılmadığını sorması üzerine Erdoğan, ''bu açıklamaya katılmamak imkansız. Çünkü özellikle dini liderler, İslam ve terörizm gibi kelimeleri bir arada kullanmaktan kaçınmalı. Bu tip açıklamalar, bütün dünyadaki Müslümanları incitiyor. Özellikle medeniyetler ittifakına dikkat ettiğimiz bir zamanda, buna gölge düşürecek sözlerden kaçınmak lazım'' yanıtını verdi. 

Başbakan Erdoğan, Papa'nın şu ana kadarki özrünün yeterli kabul edilip edilmediği yönündeki soruya karşılık, Papa'nın, sözlerinin yanlış anlaşılmasından dolayı üzüldüğünü belirten bazı açıklamalar yaptığını söyledi ve ''eğer tam bir özür dileme gerçekleştirilirse bu İslam dünyası ve Müslüman halklar için önemli ve daha rahatlatıcı olacaktır'' dedi. 

"Ordu tanımının dışına çıkamaz"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de sivil bir iradenin işbaşında olduğunu, bu sivil iradenin ve anayasada bütün kurumların tanımının yapıldığını, belirterek, ''Bu tanımlar neyse herkes bu tanıma uygun olarak hareket etmek durumundadır. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de bu tanıma uygun olarak hareket etmek durumundadır. Bunun dışına çıkamaz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Georgetown Üniversitesi'nde, ''Global Barış ve Adalet İçin Türkiye'nin Vizyonu'' konulu bir konuşma yaptı ve katılımcıların sorularını yanıtladı. Erdoğan toplantıda, bir katılımcının, ''Ordu her zaman laik devletin koruyucusu olmuştur. Radikal İslamcı yaklaşımlar nedeniyle daha az demokratik, daha asker kontrolünde yaklaşımlar konusunda ne diyeceksiniz? Bu tip yaklaşımlara karşı generaller ve sizler neler yapıyorsunuz, daha ılımlı ve dengeli yaklaşımlar olabilmesi için?'' sorusuna şu karşılığı verdi:

Bakan Şahin: TSK'nın rapora verdiği cevap haklı ve yerindedir

Başbakan Vekili, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın sözlerini değerlendirirken, "TSK’yı itham eden rapora karşı vermiş olduğu cevabı anlayışla karşılıyorum. Haklıdır, yerindedir" dedi. 

Şahin, TBMM’de, gazetecilerin sorusu üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın sözlerini değerlendirdi. Orgeneral Büyükanıt’ın, TSK’yı itham eden değerlendirmeler içeren rapora karşı verdiği cevabı anlayışla karşıladığını belirten Şahin, "O raporu okumadım ama kendi beyanlarından çıkardığım sonuç o ki TSK’ya ve ordumuza o raporda ve o raporun irdelendiği toplantıda haksız bazı suçlamalarda bulunulmuştur. TSK’nın başı olarak Genelkurmay Başkanımızın bu iddialarla ilgili bir değerlendirme yapması ve cevap vermesi, son derece doğaldır. Haklıdır ve yerindedir" diye konuştu. 

TSK’nın, AB sürecinde daima destek olduğunu kaydeden Şahin, şunları söyledi: 

"Ancak, şu düşüncemi sizinle paylaşmak isterim; Türkiye, yöneticilerinin birbirleri hakkındaki beyanlarına cevap yetiştirmek için enerjisini sarfetmek lüksüne sahip değildir. Ben umuyorum ve diliyorum ki sizler, Türkiye’yi yönetenlere, başta Cumhurbaşkanımızdan başlayarak Başbakanımıza ve en ücra noktadaki muhtarlarımıza şu soruyu sorabilmelisiniz, Türkiye bu noktaya gelmelidir: ’Türkiye için, halkımız için bugün ne yaptınız? Onun hangi sorununu çözdünüz, hangi derdini giderdiniz? Türkiye’nin bana göre muhtaç olduğu budur.
İnşallah Türkiye, o noktaya gelecektir." 

Arınç'ın konuşmasında ilginç atlama

TBMM Başkanı Bülent Arınç yasama yılı açılışında milletvekillerini tahriklere kapılmamaları konusunda uyardı. 

Bu yıl hem cumhurbaşkanlığı hem de genel seçim olacağını anımsatan Arınç, bunu bahane ederek siyaseti yıpratmak, ortamı germek isteyenler olabileceğini belirterek, "Tahriklere kapılarak gerginliğin tarafı olmak, siyasi istikrarı bozacak davranışlar sergilemek milletvekiline yakışmaz" dedi. 

Son 50 yılın en önemli reformlarının hayata geçirildiğini, sessiz devrim yapıldığını da anlatan Arınç, konuşmasının, 'darbelere' dikkat çektiği bölümünü ise atladı. 

Bu konuda, "Heyecandan atlamışımdır. Artık o kadar kusur, kadı kızında bile olur" diyen Arınç'ın danışmanları da, "Kağıtlar yapışmış, kasıtlı değil" yorumunu getirdiler. 

Arınç akşamki resepsiyonda da, "Sayın Sezer önemli bir konuşma yaptı. Konuşmayı değerlendirme noktasında değilim, böyle bir şey saygısızlık olur" dedi. sezer'in irtica vurgusu sorulunca, TSK üst kademesinden gelen açıklamara atıfta bulunan Arınç, "Bu konuda son günlerde başka konuşmalar da yapılıyor biliyorsunuz. Bütün bu konuşmaları derli toplu bir değerlendirmem için bir kaç gün sabretmeniz gerekecek" dedi. 

Sezer'in sözlerine AKP'li başkandan 'balıksırtı' yorumu

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in TBMM'nin açılış konuşmasındaki “Laik Cumhuriyet'i korumak için özgürlükler kısıtlanabilir” şeklindeki sözleri için ilginç bir değerlendirmede bulundu. Kuzu, “Özgürlükleri belirlemede balıksırtı dediğimiz bir formül uygulanır. Bir tarafta devletin otoritesi, diğer tarafta kişinin özgürlüğü. Burada balıksırtındaymış gibi yürümek gereklidir. Ama ayak her an kayabilir. Özgürlük tarafına kayarsa anarşi, devlet tarafına kayarsa otoriter, baskıcı bir durum ortaya çıkar. Cumhurbaşkanının sözlerini bu çerçevede ele almak gerekir” dedi.

'HİÇBİR ÖZGÜRLÜK SINIRSIZ DEĞİLDİR'

Kuzu, hukukun kuralı olarak ve dünyadaki yönetim modelleri açısından, zaten “hiçbir özgürlüğün sınırsız olmadığını ve olamayacağını” vurguladı. Kuzu, “Ancak uygulamada eğer hedef özgür olmaksa özgürlük esassa, yorumları o yönde yapmak lazım. Mümkün olduğu kadar ona gayret göstermek lazım. Yasakları savunarak militan demokrasidir denilerek, bunlarla övünmek doğru değildir” dedi.

'CUMHURBAŞKANI BALIKSIRTINI SÖYLEDİ'

Kurum ve kavramların elbette korunacağını belirten Kuzu, "Laikliği de koruyacağız, demokrasiyi de. Bunları niye getiriyoruz? İnsanları demokrasi dışı faşizan, komünist modellerden korumak için. Bu tür baskıcı yönetimlerden kaçmak için demokrasiyi getirmedik mi? O zaman eğer hedefimiz bu ise asıl amacımız da bu ise modelimizin çok daha özgürlükçü olması ve özgürlüğü genişletmemiz lazım ki vatandaş tarafından, insanlar tarafından tercih edilsin. Tabi ki laikliği koruyacağız, ama vatandaşın din özgürlüğünü de sağlayarak. Özgürlük demek ben keyfime göre yaşayacağım, her istediğimi yapacağım, kurum ve kuralları takmam demek değildir.

Özgürlükleri belirlemede bizim balıksırtı dediğimiz formül uygulanır. Bir tarafta devletin otoritesi, bir tarafta da kişinin özgürlüğü. Burada tam balıksırtı gibi yürümek gerekir. Ama ayak her an kayabilir. Özgürlük tarafına kayarsa anarşi, devlet tarafına kayarsa otoriter, ceberrut durum ortaya çıkabilir. Cumhurbaşkanının sözlerini bu çerçevede ele alıyorum” dedi.

Burhan Kuzu, Cumhurbaşkanı Sezer'in konuşması içinde hükümetin dikkate alarak değerlendirmesi gereken mesajlar da olduğunu belirtirken, bunları, yargı bağımsızlığı konusunda HSYK'nın yapısına ilişkin olanlar, dokunulmazlıklar, seçim sistemi ve baraj konusu diye sıraladı.