Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Lübnan ziyaretini tamamladı. Beyrut’taki görüşmelerde, Lübnan’a konuşlandırılması öngörülen uluslararası güce Türkiye’nin yapacağı olası katkı ve insani yardımlar konuşuldu.
Gül, Lübnan Dışişleri Bakanı, Meclis Başkanı ve Başbakan Fuad Sinyora ile görüştü. Bakan Gül, Türkiye’nin Sinyora’nın 7 aşamalı planını desteklediğini, kalıcı barış için en iyi yolun bu olduğuna inandıklarını söyledi.
Güney Lübnan’a konuşlandırılacak uluslararası güce de değinen Gül, Türkiye’nin bu konuyu hala değerlendirdiğini, bu güce farklı misyonlar yüklenmemesi gerektiğini vurguladı.
Gül, Lübnan Başbakanı Sinyora’yla da bir araya geldi. Bu görüşmenin ardından, Sinyora’nın verdiği öğle yemeğine geçildi.
Yemeğe, Lübnan’da temaslarda bulunan Fransa, Malezya ve Pakistan dışişleri bakanları da katıldı.
GÜL DAHİYA’YI GEZDİ
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta resmi temaslarını tamamladıktan sonra, Hizbullah’ın “kalesi” olarak bilinen Dahiya bölgesini gezdi.
Abdullah Gül, burada yaptığı açıklamada “Keşke bu ateşkes daha önce sağlansaydı ve bunlar yaşanmasaydı” dedi.
Gül, Hizbullah kontrolü altında bulunan ve İsrail savaş uçakları tarafından yaklaşık 33 boyunca sürekli vurulan Dahiya bölgesinin girişinde Hizbullah Milletvekili Navvar Muhammed es Sahirli tarafından karşılandı.
Makam aracından inerek alınan sıkı güvenlik önlemleri altında bölgenin en önemli caddesinde yürüyen Gül ve beraberindeki Türk heyeti, burada 8 bombayla adeta yerle bir olan Hizbullah’ın televizyonu El Manar’ın binasının yıkıntılarını inceledi.
Hizbullah yetkilileri tarafından verilen bilgileri dikkatle dinleyen Gül, burada El Manar’ın canlı yayınına katıldı. Gül, şunları söyledi:
“Bundan çok büyük ders alınması lazım. Biz bu süre içinde başta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, bütün Türk yetkililer açıklamalarımızla bu işin bir an önce durdurulması için bütün gayretimizi gösterdik, ancak birkaç gün önce bu ateşkes sağlanabildi. Kimi bu acıyı kalbinde hissetti konuşamadı, kimi bunu açıkça konuştu söyledi. Biz bunu açıkça konuştuk ve söyledik. Bugün benim burada olmam Türk hükümetinin, Türk halkının Lübnan halkıyla beraber olduğunu ve dayanışmasını göstermek içindir. İnşallah bundan sonra tamamen kalıcı bir barış içinde Lübnan hükümetiyle birlikte işbirliğine devam edeceğiz.”
“İLİŞKİLERİMİZDE DÜRÜST BİR YANIMIZ VAR”
Gül, “Bugün gözünüzle gördüğünüz bu üzücü manzaradan sonra Türkiye-İsrail ilişkilerine bakışınızda bir değişiklik olabilir mi?” biçimindeki soruyu ise şöyle yanıtladı: “Bizim ilişkilerimiz bölgede sadece belli ülkelerle değil, herkesle ilişkilerimiz var ama bizim ilişkilerimizde dürüst bir yanımız var. Biz, ilişkilerimizde yanlışı gördüğümüz zaman, kim olursaolsun, bunu hiç çekinmeden konuşan, bunun yanlış olduğunu söyleyen ve bunu düzeltmek için uğraşan bir ülkeyiz”
Gül, Türkiye’nin Lübnan’a bundan sonra da maddi destekte bulunup bulunmayacağına ilişkin bir soruya karşılık da, Türkiye’nin savaş sırasında da Türk Kızılayı, Türk toplumu ve Türk devleti olarak insaniyardımlarda bulunulduğunu hatırlattı. Gül, “Şimdi daha çok yardım yapmaya devam edeceğiz. Bu bizim için bir görevdir. Bütün bu olanları insanlık görür ve yerinde oturursa çok ayıp olur” dedi.
“KEŞKE MASUM İNSANLAR ÖLMESEYDİ”
Gezdiği yerlerdeki yıkıntılardan ve enkazdan çok etkilenen ve zaman zaman durup Lübnanlı vatandaşlarla konuşan Gül, daha sonra Türk gazetecilere açıklamada bulundu. Haftalarca buraya düzenlenen saldırıları televizyondan izlediklerini belirten Gül, şöyle konuştu:
“Bu görüntüleri kendi gözümüzle gördükten sonra bunun üzerine ne söylenebilir ki. İnsanın bu görüntüleri kendi gözleriyle görmesi bambaşka. Buradaki ziyaretimiz de Türkiye’nin ve Türk halkının Lübnan halkına verdiği önem ve değeri gösteriyor. Keşke bu ateşkes daha önce sağlansaydı ve bunlar yaşanmasaydı, masum insanlar ölmeseydi.”
NTV
Yayın Tarihi :
16 Ağustos 2006 Çarşamba 22:26:23
Güncelleme :17 Ağustos 2006 Perşembe 00:06:20