CHP lideri Deniz Baykal hükümetin erken seçim için öne sürdüğü 25 yaş değişikliğine, "Önce seçim kararı alın sonra bakarız" yanıtını verdi.

Baykal'ın değerlendirmesi şöyle;

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI;
Anayasa Mahkemesi bir hukuk tartışmasını sona erdirmiştir. Mahkeme Türkiye'nin önünü açmıştır. Artık hiç bir parti cumhurbaşkanlığını kendi iç işi sayma durumuna gelemeyecektir.

*Hiçbir parti kendi partizanca düşüncelerini dayatma durumunda olmayacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin kararı çok saygın bir karar olarak tarihe geçecektir..

ERKEN SEÇİM;
*Bundan sonra kimse pazarlık yapma konumunda değildir. Şimdi TBMM'nin seçim kararını alması gerekmektedir.

*25 yaş düzenlemesine yönelik olarak öncelikle seçim kararı alınır ardından bu tür ayrıntılarla ilgilenilir.. Ancak bu 25 yaş düzenlemesini desteklemediğimiz anlamına gelmemektedir.

YARIN OYLAMA YAPILAMAZ;
*Yarın bir oylama olamaz çünkü 1. tur yapılmamıstır. Birinci tur yapılmadan ikinci tura geçilemez. Bu takvim değişmeden seçim yapılamaz. Takvimin değişmesi demek yeni bir aday süreci demektir. Bunun için de 10 günlük adaylık ilan süreci gerekli. 16 mayısa kadar bunun yetişmesi mümkün değildir.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunu Anayasa'ya aykırı bularak yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin olarak, ''Bu kararın sadece bugün için değil, gelecek açısından da Türkiye'nin önünü açtığını düşünüyorum'' dedi. 

Baykal, partisinin genel merkezinden ayrılırken yaptığı açıklamada, hukukun temel ilkelerinin Türkiye'deki bir siyasal bunalımı aşma doğrultusunda siyaset dünyasına önemli bir fırsat getirdiğini kaydetti. 

Anayasa Mahkemesi'nin büyük birikimi ve deneyimi olan, hukuk sisteminin en saygın kuruluşlarından biri olduğunu belirten Baykal, ''Bir hukuk tartışmasını çok önemli bir değerlendirme ile sonuçlandırmıştır. Bu konuyu Anayasa Mahkemesi'nin önüne götüren siyasi parti olarak bu kararın sadece bugün için değil, gelecek açısından da Türkiye'nin önünü açtığını düşünüyorum'' dedi.
 
Baykal, bu kararın bir kez daha cumhurbaşkanının bütün milletin uzlaşmasını yansıtan bir kişi olması gerektiğini gösterdiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi'nin kararının bu anlayışla bir cumhurbaşkanı seçiminin önünü açtığını dile getiren Baykal, şöyle konuştu:
''Bir siyasi parti dayatmasıyla cumhurbaşkanlığı olup bittisinin Türkiye'nin önüne konulmasına ve Türkiye'nin hukuk sisteminin, anayasal sisteminin ve toplumsal duyarlılıklarının yok sayılmasına fırsat vermemiştir. Bundan sonra cumhurbaşkanlığı toplumun tümünü kavrayacak bir makam olarak anlaşılacaktır. 

Hiçbir siyasi parti kendi partizanca ölçülerini Türkiye'ye cumhurbaşkanı olarak dayatma durumunda olmayacaktır. Hiçbir siyasi partinin dar ideolojisi Türkiye'de cumhurbaşkanlığına yansımayacaktır, yansımamalıdır. Cumhurbaşkanlığı bütün Türkiye'yi anayasamızın temel ilkeleri ve özünü sahiplenen bir anlayışla temsil edilmelidir. 

Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar aslında bu karardır. Sadece bugün için kendisini gösteren bir krizi bir tıkanıklığı bu kararla aşmış değildir. Aynı zamanda Türkiye'de cumhurbaşkanının nasıl seçilmesi gerektiği konusunda çok önemli çok doğru bir temel tercih ortaya koymuştur.'' 

Hiçbir partinin Türkiye'ye cumhurbaşkanını dikte etme şansı olmadığını belirten Baykal, cumhurbaşkanlığı seçiminin ancak uzlaşma ile ve toplumun tümünü kucaklayacak bir anlayışla yapılabileceğinin ortaya çıktığını söyledi. Baykal, 'Bu Türkiye'ye büyük bir ferahlık getirecektir. Bugün içinde yarın içinde Anayasa Mahkememizin bu kararı hukuk tarihimize ve siyaset tarihimize çok saygın,
çok önemli bir karar olarak geçecektir'' diye konuştu.