16
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

Sorun 100 milyon YTL mi?

DSP'nin kurucusu ve eski Başbakan merhum Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit, CHP-DSP güçbirliğinin mutlaka sağlanması gerektiğini belirterek, "Parti ya da şahısları ilgilendirebilecek çıkarlar üzerinde durmak, tartışmak, dayatmalarda bulunmak ve en önemlisi bu işi geciktirmek Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atar" uyarısında bulundu. Ecevit, iki partinin Meclis'te iki ayrı grup olarak birlik içinde hareket etmesiyle sol kanadın gücünün ikiye katlanacağını belirtti.

Rahşan Ecevit gündemden düşmeyen CHP-DSP işbirliği ile iglili yazılı açıklama yaptı. Açıklamasında "Bu güç birliği Türkiye'yi birçok konuda rahatlatacaktır" diyen Ecevit, Bülent Ecevit'in rahatsızlanmadan önce bu konuyu gündeme getirdiğini kaydetti. Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehditlerden ancak bir güçbirliği ile kurtulabileceğini ifade eden Rahşan Ecevit, görüşlerini DSP ve CHP liderlerine de ulaştıracağını belirttiği açıklamasında şunları kaydetti:

"CHP ve DSP'nin güç birliği demek Türkiye Büyük Millet Meclis'nde bu iki partinin birlikte hareket etmeleri demektir. Gerek komisyonlarda gerekse Genehl Kurulda çalışmlarını iki ayrı grup olarak fikir birliği içinde yürütmeleri Parlamentoda sol kanadın etkisini ikiye katlar. Türkiye'de her zaman var olan ama eyleme geçmek için fırsat kollayan irticanın ve bölücülüğün de yolunu keser.

Ayrıca, bu sayede ülkemiz Avrupa Birliği ve Amerika'nın dayatmalarından kurtulur ve nüfusumuzun yarısına yakınını oluşturan işçilerimiz, çiftçilerimiz ve köylülerimiz rahat bir nefes alabilirler.

Bu güç birliği Türkiye'yi birçok konuda rahatlatacaktır.

Parti ya da şahısları ilgilendirebilecek çıkarlar üzerinde durmak, tartışmak, dayatmalarda bulunmak ve en önemlisi bu işi geciktirmek Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atar."

Sorun 100 Milyon YTL mi?

CHP- DSP işbirliği projesi sıkıntıya düşünce sinirler geriliyor.

En son İzmir'de yüzbinlerin önünde kürsüye çıkıp Baykal'ın elini sıkması beklenen Sezer, geri durunca kulislere çok keskin soru işaretleri düşmeye başladı.

Ankara kulislerinde ve siyasetin "derin koridorlarında" şu yorum öne çıkıyor:

"Baykal, işbirliği için DSP'nin her türlü şartını kabul etti. Milletvekili sayılarının ve yerlerinin, listelerinin belirlenmesini bile ortak görüşme takvimine bıraktı. Sezer, başlangıçta bu gelişmeyi çok olumlu karşıladı. Ancak zaman geçtikçe DSP için de sıkıntılar başladı. Sıkıntıların kaynağında üç önemli unsur var".

Aynı kulislerde bu unsurlar ise şöyle sıralanıyor:

" - DSP içinde bakanlık yapmış olan bazı isimler "CHP kontenjanından listeye girememe" endişesiyle işbirliğine karşı çıktılar.

- DSP teşkilatlarında "onlar milletvetkili olacak, biz ne olacağız" sorusu hakim oldu.

- Bu endişeler üzerine Zeki Sezer ve arkadaşları DSP'den ayrılırsa toplanacak kongrede yeni bir genel başkan ve yönetim seçilmesi ihtimali doğdu.

- Bu ihtimaldeki en önemli unsur ise DSP'nin kasasındaki 100 Milyon YTL (100 trilyon TL) idi.

- Peki 100 trilyon lirayla bu sıkıntının ne ilgisi var?

Kulislerdeki bu sorunun cevabı ise şöyle veriliyor.

" Zeki Sezer ve arkadaşları partiden ayrılıp CHP'ye girince bir kongre toplanacak. Bu kongrede yönetime gelen isimler, DSP'nin kasasındaki 100 Milyon YTL 'yi (100 Trilyonu TL) yönetecekler. Böylece CHP'ye gidenler, bu maddi desteği kaybetmiş olacaklar. Ayrıca 100 trilyonluk bu servetle DSP'nin yeni yönetimi Zeki Sezer ve arkadaşlarından bağımsız başka bir yöntem ya da siyaset rotası belirleyebilir. İşte bu ihtimal üzerine Sezer ve arkadaşları CHP ile işbirliğine gidemiyor.

Son durumda Zeki Sezer'in genel başkan olarak partide kalıp bazı isimleri milletvekili adayı olarak CHP'ye göndermesi ihtimali vardı.

Ancak burada da "kim gidecek" sorusu ağırlık kazandı.

Liste tartışması daha derin sıkıntılara neden oldu "

Şimdi kulislerde ağırlık kazanan soru şu:

" - Meydanlarda milyonların "birleşin" isteği 100 Milyon YTL için mi olmuyor?"

Yollar ayrıldı mı?

CHP ve DSP arasındaki vekil tartışması hararetlendi. Aday tartışmasının iki partinin yollarını ayırma noktasına getirdiği bildirildi.


CHP 20 vekillik öneriyor, DSP Aydın, Ordu, İstanbul, Zonguldak gibi illerde sıra başı olmak üzere 46 vekillik istiyor. CHP ise "Asıl hedef birlik" diyerek karşı çıkıyor.

İl başkanlarını Ankara’ya çağırarak, tabanın nabzını yoklayan DSP, toplantılarda dile getirilen eleştirileri de dikkate alarak, kapsamlı bir liste hazırladı. Listede, DSP’nin ve CHP’nin güçlü olduğu iller yer aldı. Listeye göre, DSP’nin güçlü olduğu ve liste başı iki adayın gösterilmesi istenen iller şunlar: Aydın, Ordu, İstanbul, Ankara, İzmir, Edirne, Nevşehir, Niğde, Eskişehir, Tekirdağ, Zonguldak, Kırklareli, Mersin.

DSP kurmayları, “teşkilatların çalıştırılabilmesi” için söz konusu illerde belirtilen illerde en az iki adayın liste başı olması gerektiğini belirtirken, “seçim ittifakından” doğacak sinerjinin oya yansıması gerçeğinden hareketle, DSP’lilerin başka illerde de seçilebilecek sıralara konması gerektiğini belirtiyorlar.

CHP kurmayları ise "asıl hedefin solda birliğin olması, talep edilen il sayısının fazla olduğunu" dile getiriyorlar. CHP, DSP’nin “yapılacak seçim ittifakı ile” TBMM’ye taşınacağını vurguluyorlar.

FERMUAR ÖNERİSİ

DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan 20 ilde CHP’nin sıfır milletvekili olduğunu, birçok ilde de tek milletvekili bulunduğunu belirterek, bu illerde DSP’li adayların da temsilen listelerde gösterilmesi gerektiğini savundu. Tan, diğer illerde ise “Bir CHP’liye karşılık bir DSP’li aday” esasına dayanan “fermuar” yöntemini önerdi.

YAYGIN TEMSİL

DSP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı da, partisinin “bekleme pozisyonunun” halen devam ettiğini ve bu durumun bir-iki gün daha sürebileceğini ifade ederek, “Kimse küçük hesaplar yapmamalı, her kafadan bir ses çıkmamalı, bu bizim için de, karşı taraf için de geçerlidir. Belirli merkezler yerine her ilde DSP’lilerin temsilinin sağlanması önemli” dedi.








hürriyet
Yayın Tarihi : 15 Mayıs 2007 Salı 13:04:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?