CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla ilgili bir belge vermek için gecenin saat 10'unda gazeteci İklim Ayfer Kaleli'nin kapısına dayandığı iddialarına sert tepki göstererek, "Ben o kadar acemi bir milletvekili de değilim. Hainlik benim kitabımda yoktur. Alçaklık benim kitabımda yoktur ama korku da benim kitabımda yoktur. Göreceksiniz, çok daha cesur açıklamalarım yakında gelecek" dedi.
Oda TV soruşturmasında gazeteci Soner Yalçın ile Oda TV muhabiri İklim Ayfer Kaleli'nin basına yansıyan telefon görüşmelerinde CHP lideri Kılıçdaroğlu ile ilgili gizli bir belge vermek için gece 10.00'da içkili olarak Kaleli'nin evine gittiği iddia edilen Muharrem İnce, Meclis'te düzenlediği basın toplantısıyla iddialara cevap verdi. Basın toplantısına İsmet İnönü'nün, 'Bir memlekette namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memlekette kurtuluş yoktur' sözüyle başlayan İnce, "Facebook dünyasının, internet dünyasının 'cesur yürek' diye tanımladığı Muharrem İnce konuşmaya devam edecek. Bundan hiç kuşkunuz olmasın" diye konuştu.
Türkiye'nin içinde bulunduğu kaos ortamında Türkiye'nin tek umudu ve tek direnç noktası olan CHP'ye karşı hayasız, ahlaksız, şerefsiz ve alçakça bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını belirten İnce, bunun ne ilk olduğunu ne de son olacağını belirtti. İnce, bu tür saldırılara karşı bir kale gibi dik durmaya devam edeceklerini ifade etti. 'Böl, parçala, yönet, birbirine, düşür, yok et' senaryolarının senaristleri ve uygulayıcılarının, seçime çok yaklaşıldığı bu dönemde CHP'yi, hayasızca ve ahlaksızca kurdukları tuzağa düşürebileceklerine inandıklarını ifade eden İnce, "Gaflet ve delalet içinde olanlar bu akınlarını, CHP kalesinin çok da güçlenmekte olduğunun panik ve telaşı içinde yapıyorlar" dedi.
"YARGI MERCİİLERİ NEZDİNDE İDDİALARINI KANITLAMAYA DAVET EDİYORUM"
Bugün bir gazetede şahsını hedef alan bir habere yer verildiğini bildiren İnce, bu haberin esasen CHP'yi hedef aldığını dile getirdi. İnce şunları kaydetti:
"CHP, bu ucuz ve düzeysiz senaryoları tarihinde çok görmüş ve yaşamıştır. Bu senaryoyu yazanları ve uygulayıcılarını hepimiz çok iyi biliriz. Buradan tüm kamuoyunun önünde, bu gazetede geçen haberden kendisini sorumlu tutan iddia sahibi, haber yapan, yorumlayan kim varsa, yargı merciileri nezdinde iddialarını kanıtlamaya davet ediyorum. Bu ahlaksız iftiralarla ilgili açacağım davalarda kendilerine yargı önünde de bu iddialarını kanıtlama fırsatı vereceğim. Bu ahlaksız proje CHP içinde çatışma tuzağıdır. Bunların tamamı yalandır, iftiradır, tertiptir. Söylenenler alçaklıktır, söyleyenler alçaktır. CHP, Genel Başkanı'ndan üyesine kadar bütünlük ve ahenk içindedir. Bu tuzaklara düşmeyecek kadar da siyasal birikim ve tecrübe sahibidir."
"ZEKERİYA ÖZ MEN-İ MUHAKEME ZIRHINDAN ARINSIN, TİTRİNİN ÖNÜNDEKİ C'NİN CUMHURİYET OLMADIĞINI KANITLAYACAĞIM"
İnce'nin tepkisinin yöneldiği bir başka isim ise soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz oldu. Savcı Öz'e seslenen İnce, "Sizin titrinizin önündeki C harfi cumhuriyet kelimesini ifade ediyorsa, sizi cumhuriyetin savcısı gibi yürekli olmaya davet ediyorum. Ama o C başka bir şeyi simgeliyorsa onu bilemem. Zekeriye Öz men-i muhakeme zırhından arınsın, onun titrinin önündeki C harfinin cumhuriyeti ifade etmediğini kanıtlamaya hazırım" şeklinde konuştu.
Hiçbir dokunulmazlık zırhına sığınmaksızın, üretilen senaryoların, yalan ve iftira tertiplerinin, halen bağımsız olabileceğine inanmak istediği yargı önünde hesabını soracağını belirtti. İki kişi arasında geçen telefon konuşmasının sözkonusu olduğunu kaydeden İnce, bu konuşmada kendisinin bulunmadığını, müdahil olmadığını kaydetti. İnce, "Doğru ya da yanlış bir iddiada bulunuyor. Savcı bunu sızdırıyor. Ne demek istiyor burada. Diyor ki, 'AK Parti'nin derdi CHP içinde sorun çıkarmak.' Savcı da buna yardımcı oluyor. Böyle bir tezgah. Ama yılmayacağız" şeklinde konuştu.
Konuyu bugün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na aktardığını, Parti Meclisi toplantısından sonra da Genel Başkan'la görüştüğünü belirten İnce, Kılıçdaroğlu'nun kendisine, 'Canını sıkmana gerek yok. Moralini bozma. Çalışmaya devam et' dediğini ve gazeteye, muhabirine, savcıya suç duyurusunda bulunarak konuyu yargıya taşımasını istediğini söyledi.
İnce, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Adı geçen muhabiri tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine İnce, ayrıntıları konuşmak istemediğini, ayrıntıları avukatının mahkemede anlatacağını söyledi. Muhabiri tanıdığını belirten İnce, muhabirin telefonlarının dinlendiğini bilip bilmediğinin ise kendisini ilgilendirmediğini söyledi.
İnce, bir soru üzerine haberi yapan gazete ve muhabir ile savcı hakkında dava açacağını, telefon konuşmasını yapan muhabire ise dava açmayacağını açıkladı. Bu telefon konuşmasında da yalan ve iftira olduğunu öne süren İnce, "Benim elimde CHP'nin Genel Başkanı ile ilgili bir belge varmış, ona verecekmişim. Neymiş o belge, niye vermemişim? Niye ona veriyorum? Açıklasın. Böyle bir şey yok. Acaba AK Partililerle ilgili bir belge olmasın. Dikkatinizi çekerim. Bunu mahkemede görürsünüz. CHP ile ilgili değil AK Parti ile ilgili olabilir. Ben o kadar acemi bir milletvekili de değilim. Hainlik benim kitabımda yoktur. Alçaklık benim kitabımda yoktur ama korku da benim kitabımda yoktur. Zannetmesinler ki susacağım. 'Tepeden tırnağa cesaret, her şey Türkiye'yi sevmekten ibaret'. Benim sloganım budur. Göreceksiniz, çok daha cesur açıklamalarım yakında gelecek" ifadelerini kullandı.
İnce, 'Birileri sizden intikam mı almak istiyor?' sorusu üzerine konunun Muharrem İnce değil CHP olduğunu belirterek, CHP içinde sorun yaratılmak istendiğini ileri sürdü. Bu servisin sözkonusu gazeteye yapılmasının bile manidar olduğunu kaydeden İnce, "Dinci basına yapılsaydı bu servis inandırıcılığı daha az olurdu. Bu çok ahlaksızca. Neymiş o belge? Var mı böyle bir babayiğit, çıksın bir tanesi. Siyareti bırakırım, milletvekilliğinden şu anda istifa ederim. Yok böyle bir şey. Genel Başkanım da buna inanmadı, örgütümüz de buna inanmadı. Ben de zaten böyle bir şey yapmadığımı biliyorum. Ama enerjimizin bir kısmını da olsa buna harcamış olduk. Bu bir projedir. Bu projeyi yeneceğiz" şeklinde konuştu.
"ÇOCUĞUNUN ÜZERİNE YEMİN ETSİN, O ZAMAN AYRICA KONUŞALIM"
İnce, gece saat 22.00'de gazeteci İklim Ayfer Kaleli'nin evine gidip gitmediğinin sorulması üzerine, bu gazetecinin bir çocuğu bulunduğuna işaret ederek, "Çocuğunun üzerine yemin etsin böyle bir şey olduğuna dair. Ben söylediklerinin tümünü kabul edeceğim. Eğer biraz vicdanı varsa, biraz ahlakı varsa, birazcık anne sevgisi varsa, eğer oraya gittiysem, desin ki 'çocuğumun üzerine yemin ediyorum'. Bu yemini ederse o zaman ayrıca konuşalım. Böyle bir şey olmadı. Ben ona bir belge vermek istedim. Doğrudur. Ama Genel Başkanımla ilgili değil, bir AK Parti yandaşıyla ilgili" diye konuştu.
Bir başkasıyla yaptığı telefon görüşmesinde üçüncü bir kişiden bahsetse, bu kişinin suçlu olmayacağını vurgulayan İnce, "Benim ne alakam var bu konuyla" diye konuştu. Telefon görüşmesini Savcı'nın sızdırdığını nasıl tespit ettiği sorusuna ise İnce şu karşılığı verdi:
"Kim yapabilir. Ya savcı yaptı, ya polis yaptı. Bu servisi kim yapacak. Benim Oda TV soruşturmasıyla ne alakam var. Ben bunun neresindeyim. Hiç bir yerinde yokum ben. Oda TV'nin sahibi ile Oda TV'nin muhabiri arasındaki bir telefon görüşmesi dinleniyor, arada adım geçiyor, gazeteye servis yapılıyor, ben parti içinde hain konumuna sokuluyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Hangi Müslüman bunu yapıyor, hangi ahlak bunu yapıyor. Bunlar Müslümansa ben değilim. Ben onlar gibi Müslüman değilim çünkü. Ben gerçek Müslüman olduğumu düşünüyorum. Ben bu olayın sadece mağduruyum. Yargı önünde hesaplaşacağız ve susmayacağız."