Tabii ki sınır açılır!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Genel Kurulu toplantıları nedeniyle bulunduğu New York'ta gerçekleştirdiği temasları değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, görüşmelerinde Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi adaylığı, Kafkasya İşbirliği ve İstikrar Platformu gibi meselelerin ele alındığını aktarırken, gazetecilerin Ermenistan ile ilişkilerin geleceğine ilişkin sorularını da cevapladı.

İki ülke arasındaki sorunların çözülmesi halinde sınır kapısının açılmasının önünde herhangi bir engel kalmayacağını anlatan Gül, "Ermenistan ile ilgili beklentim aramızdaki konuların çözümü için bir olumlu havanın oluşumuna destek verilmesi. Aramızda güzel bir hava oluşunca, problemler çözülünce tabii ki kapı da açılacak. Diasporanın da bu temasları izlemesi önemli tabii ki. Diaspora rahatta yaşarken kendi yurttaşlarının kötü durumda yaşamalarını istemezler herhalde." diye konuştu. Liderliğin görevinin insanları savaştırmak, problemleri saklamak değil insanlara hizmet etmek olduğunu anlatan Abdullah Gül, şöyle konuştu: "Bu ziyaret ve görüşmelerin amacı, problemleri ortadan kaldıracak bir diyalog süreci başlatmak. Bu süreç içinde bu problemler önümüzden uzaklaştırılırsa, ondan sonra her türlü işbirliği olur." BM toplantıları sırasında Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan ile bir görüşme yapmadığını kaydeden Gül, önemli olanın Erivan ile Ankara arasında görüşmelerin devamı kararının alınması olduğunu belirtti.

Irak'a desteğimi göstermek isterim

Türk, Azeri ve Ermeni dışişleri bakanları arasında önceki gün yapılan üçlü görüşmeye dikkat çeken Gül, bu temaslar sonucu mesafe alındığı takdirde kendisinin de ileride yine Sarkisyan ile bir araya gelebileceğini vurguladı. Gül'e Irak'ı ziyaret etme planı olup olmadığı da soruldu. "Yakın ve uygun bir zamanda Bağdat'a gitmek istiyorum. Irak, Türkiye'nin komşusu ve önemli bir dönemden geçiyor. Irak'a desteğimi göstermek isterim.'' diyen Gül, New York'ta Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile dün yaptığı görüşmenin de faydalı olduğunu ifade etti. Abdullah Gül, Türkiye'nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi geçici adaylığına destek için yaptığı görüşmeleri de anlattı. Türkiye'nin BM barışı koruma harekâtlarına katkı bakımından dünyada 26. sırada olduğunu ifade eden Gül, temaslarında Türkiye'nin Güvenlik Konseyi geçici üyeliği konusunda birçok devlet başkanının desteğini ifade etmesinden memnuniyet duyduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, Kafkas İşbirliği ve İstikrar Platformu'na (KİİP) başka devletler ile özellikle Amerika'nın katılıp katılamayacağı yönündeki soruya karşılık olarak KİİP'in Ermenistan, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye arasında oluşturulduğuna işaret etti ve platformun ancak katılımcı ülkelerin ortak kararı ile genişleyebileceğini kaydetti. Kafkaslar'daki sorunların yalnızca Karabağ ya da sınır meselelerinin olmadığına dikkat çeken Gül, oluşturulan iklimin tüm sorunları çözmeyi amaçladığını söyledi.

Rum tarafının lideri Dimitris Hristofyas ile el sıkışması mevzusunun sorulması üzerine, insanlık gereği kendisine uzatılan eli sıkması gerektiğini söyledi. Rum liderinin muhatabının KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat olduğunu belirten Gül, son dönemde Türkiye'nin barış sürecini yavaşlattığı yönünde asılsız iddialar atıldığına dikkat çekti. Gül, "Rum tarafı referanduma "evet" demiş olsaydı bugün Ada'da 600 Türk askeri kalırdı." dedi. Gül, ulaşılmış olan görüşme sürecine Talat'ın özel gayretleriyle gelinebildiğini ve Türkiye'nin tutumunu referandumla net şekilde ortaya koyduğunu söyledi.