Türkeş de gitmişti

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Erivan;a gitmesi hususunda alınmış bir karar bulunmadığını belirterek, "Yapıldığı takdirde bu ziyaret dış baskı ve dayatmalar sonucu değil, Türkiye;nin uluslararası alanda ve bölgesinde izlediği yapıcı, barış ve istikrara katkıda bulunma çabalarının bir yansıması olacaktır" dedi.

Babacan, Cumhurbaşkanı Gül'ün milli maç dolayısıyla Ermenistan'a gitmesi konusunda alınmış bir karar bulunmadığını bildirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu olası ziyarete ilişkin açıklamalarına değinen Bakan Babacan, şunları kaydetti:

"Bu ziyaretin Türkiye'nin onur ve haysiyetini zedeleyeceğine dair, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarafından yapılan beyanı anlamakta güçlük çekiyoruz. Tabiatıyla her türlü görüşe açığız ve siyasi partilerimizin yaptıkları değerlendirmelere de saygı duyuyoruz. Ancak Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği ithamkar görüşleri bu bağlamda yorumlamak mümkün değildir."

Türkiye'nin, Ermenistan'ı 1990;lı yıllardan bu yana bir devlet olarak tanımakta olduğunu hatırlatan Babacan, iki ülke arasında muhtelif düzeyde temaslar olduğunu, buna 1990'lı yılların ortalarından itibaren her iki ülkenin devlet adamları arasında yapılan temasların da dahil olduğunu ifade etti.

Babacan, açıklamasına şöyle devam etti:

"Bu çerçevede rahmetli Alparslan Türkeş'in devlet adamlığı sorumluluğu içinde Ter Petrosyan;la yaptığı temaslar da vardır. Zaman içinde bu temaslar bir teamüli nitelik kazanmıştır. Türkiye bu temaslardan hiçbir zaman kaçınmamıştır. Kaldı ki, ortada Sayın Cumhurbaşkanımıza bir milli maçı izlemeye yönelik bir davet söz konusudur. Yapıldığı takdirde bu ziyaret dış baskı ve dayatmalar sonucu değil, Türkiye;nin uluslararası alanda ve bölgesinde izlediği yapıcı, barış ve istikrara katkıda bulunma çabalarının bir yansıması olacaktır."

Babacan, Türkiye'nin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları ve Azeri-Ermeni ihtilafıyla ilgili görüşlerinin belli olduğunu da vurgulayarak, bu konularda Azerbaycan ile de temas halinde olduklarını, bu itibarla "bunun ötesinde atfedilen gerçek dışı anlamları kamuoyu açısından yanıltıcı bulduklarını" kaydetti.