22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Türkiye 'mayın tarlasına' benzetildi

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça Ankara'da gerilim artıyor. 

Geçen hafta ortaya çıkan Genelkurmay'a ait olduğu iddia edilen "Andıç ve not defterlerinin ifşası" bu gerilimi daha da tırmandırdı. 

Ankara'da kulisler şu soruyla çalkalanıyor: 

"Genelkurmay kepenkleri indirdi mi?" 

Ankara'da kulisleri çok iyi gözleyen gazeteciler bu sorunun cevabını arıyorlar. 

Genelkurmay Başkanlığı Atatürk'ün Kara Harp Okulu'na girişinin 108'in Yıldönümü törenine önceki yılların aksine bu kez hiçbir gazeteciyi davet etmedi. 

Peki bu sorunun cevabı nedir? 

Aslında ne oluyor? 

Bekir Coşkun ne dedi...

Hürriyet köşe yazarı Bekir Coşkun da Cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye'de gerilimi artıracağını belirtirken, gerilim sürecini "Mayın tarlasında yürümek" yazısında irdeledi...  Bekir Coşkun7un yazasını aynen alıntılayarak yayınlıyoruz...

Mayın tarlasında yürümek...


BUGÜN itibarıyla tam bir ay kaldı, kimin cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyup koymayacağına.

AKP’liler "Tayyip Bey koyarsa, başka kimse koyamaz" diyorlar.

Ama kendini psikolojik olarak hazırlamış, biyolojik olarak kırıtmaya başlamış, stratejik olarak aport konumunu almış çok kişi var.

Kulislerde konuşuyorlar:

"Beyefendi koyacak mısınız?..."

"Valla koymanın bir usulü var... Koy derlerse koyarız ama koy demeleri lazım... Kimse koy demeden koyarsan olmaz... Sayın Genel Başkan koyacaksa, bir biz koyduk mu yanlış olur..."

"İkili koyma yani..."

"Evet, bizim parti disiplinimiz gereği önce koyma hakkı Genel Başkan’ın... Koydu koydu, koymadı koyacağı o söyler... Koy der koyarız, koyma der koymayız..."

Böyle gidiyor şimdilik.

*

Hem CHP, hem AKP karşıtları, hem cumhuriyeti koruma ve kollama görevini hissedenler ise büyük bir hata içindeler:

Tayyip Erdoğan’ın adaylığına kilitlediler sorunu.

Sanki Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmazsa, laik cumhuriyet kurtulacakmış gibi.

Oysa Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması Türkiye’nin içine düştüğü tuzağı en net ve açık gösteren fotoğraf olacaktır. Bir gölgesini oraya oturtması ise müthiş bir kamuflaj...

Diyelim ki son anda yerine bir gölgesini yukarı gönderip "İstikrar için aşağıda kalarak fedakarlık ediyorum" derse...

Medyadan "Bravo" sesleri yükselirse...

Ve bu halk da hemen arkasından gelen seçimlerde "Aferin Erdoğan’a" deyip oyları basarsa yiğidine?..

Ne yaparsınız?..

*

Bence AKP’nin tek başına belirleyeceği aday kim olursa olsun, ülkesini seven herkes karşı çıkmalı.

Çünkü yürütme ve yasamanın AKP’de olduğu, yargının darmadağın edildiği istilada, son demokratik kale Çankaya da arkadaşların eline geçerse...

Yanmıştır gülüm keten helva...

Altı aya kalmaz, tek partinin egemen olduğu "Ilımlı İslam Devleti"dir buralar...

Mayın tarlasında yürüyor Türkiye bu günlerde.

Bastı basacak...

Patladı patlayacak...




hurriyet.com.tr /Bekir Coşkun/
Yayın Tarihi : 16 Mart 2007 Cuma 13:40:44
Güncelleme :16 Mart 2007 Cuma 13:54:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ibrahimtokmak IP: 85.102.173.xxx Tarih : 16.03.2007 22:24:16
genel kurmayın gazeteçileri fişlemesimi desek yoksa ulusalcı mı?desek her ikisindede haklı asker bir gazetecinin görüşlerini bilme hakkına sahip nasılki patronun senin hanki yolda olduğunu bildiği gibi hanki görüşe sahip olduğunu bildiği gibi bun askerin en doğal hakkı ? askere kızma ya hiç hakkınız yok?ulusal konularda basın fazla duyarlı deyil üzerinize düşeni hiç yapmıyor sanki magazin basını?ama sizden başka demokrat yok öyleya siz birinçi güçsünüz beki ordune?birde basının cumhur başkanlığı secimine bakışı yanlış sanki parlementoyu yünlendirmeye baskı kurmaya calışıyor meclise hiç güveni yok izlenimi veriyor bumu demokrasi?bize göre?cumhur kim olursa olsun cumhuriyet yönetimi betli? bunu rejim sorununa getirmenin ne alemi var?