22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Türkiye'de kaos senaryoları!

Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda haftalar boyunca yaşanan 'adaylık krizi' şimdi yerini 367 krizine bırakmış durumda. 

Bugünlerde Ankara'da hukuku bilen bilmeyen herkes, Cumhurbaşkanlığı seçimi çin TBMM'deki ilk iki turda toplantı yeter sayısının '367' olup olmadığını tartışıyor. 

Bugün yapılacak ilk tur oylama öncesinde en kritik sorusu şu: Eğer toplantı 367 milletvekiliyle açılmaz, CHP de cumhurbaşkanı seçimi için yeterli çoğunluğun sağlanamadığı' iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurursa ne olur? 

Bu sorunun iki yanıtı olabilir. Eğer Anayasa Mahkemesi konuyu inceleyip, CHP'nin muhtemel başvurusunu reddederse hiçbir problem yaşanmaz. Mahkemenin CHP'nin itirazını kabul etmesi durumunda Türkiye'yi belirsiz günler bekliyor.
 
Birincisi 16 Mayıs'a kadar bu Meclis cumhurbaşkanını seçemezse fesholacak. Oluşturulacak yeni Meclis'in öncelikli görevleri arasında da cumhurbaşkanı seçmek bulunmadığı için Ahmet Necdet Sezer görevini bir süre daha devam ettirir.

İçtüzük değiştirilebilir
İkincisi, AKP Anayasa Mahkemesi'nin verebileceği '367 gereklidir' kararı sonrasında 16 Mayıs'a kadar TBMM İçtüzüğü'nün cumhurbaşkanlığı seçimini düzenleyen 121. maddesini tümüyle kaldırıp Köşk seçimlerini yineleyebilir.
Bu olasılığı değerlendiren Anayasa hukukçularından eski milletvekili Ahmet İyimaya, "İçtüzük değişikliğiyle sorun çözülmez. Anayasa'nın 102. maddesinin değişmesi gerekir" derken, AKP'li Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, "İçtüzüğün 121. maddesi sonuç itibarıyla usul maddesidir. Kaldırılabilir ama şık olmaz. Ayrıca Anayasa Mahkemesi karar verdikten sonra bu yapılamaz" görüşünde.
Prof. Dr. İbrahim Kabaoğlu ise İçtüzük değişikliğinin 'kanuna karşı hile' anlamına geleceğini söyledi ve "Bu yolla seçimi tamamlamak zor görünüyor. Anayasa Mahkemesi'nin kararı ve Anayasa'nın 102. maddesi karşısında böyle bir değişiklik Anayasa'ya aykırılık oluşturur" dedi. 

CHP'nin hukukçularından Prof. Dr. Oya Araslı'ya göre İçtüzük değişikliği 'hiçbir işe yaramayacak', çünkü referans noktası artık Anayasa Mahkemesi'nin 102. maddeyle ilgili yorumu.
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz da, yeni Meclis'in içtüzük ve anayasa değişikliği yaparak soruna çözümle işe başlayabileceğini belirtti. Topuz, "Eğer içtüzük değişikliğiyle çözüm ararlarsa İsmet Paşa'nın deyimiyle onları ben bile kurtaramam.." dedi.


'Nafile turlar başlar'
İyimaya'ya göre Anayasa Mahkemesi kararı karşısında Meclis isterse cumhurbaşkanını seçmeyebileceği gibi feshedilmeden dönem sonuna, yani 4 Kasım'a kadar grevini sürdürebilecek. İyimaya, bu tezini savunurken Anayasa'nın 102. maddesini şöyle yorumluyor:
"1. tur oylamada 367 koşulu aranmasına karar verildiği takdirde, bu sayıya ulaşılmadan diğer turlara geçilemeyecek. Ama seçim için tanınan 20 günlük sürenin dolmasından sonra da Meclis feshedilemeyecek çünkü seçimin yenilenmesi yaptırımı ancak 4. turda sonuç alınmaması koşuluna bağlı. 1. tur bitmemiş, son tura geçilmemişse Meclis 1. turu sürekli dener, bu yolla dönem sonuna kadar devam edebilir, bu da 12 Eylül öncesindeki nafile turlara benzer." 

AKP'li Kuzu, Anayasa Mahkemesi'nin 1. tur oylamayı geçersiz sayıp 367 kuralını getirmesi durumunda arayışa girmeden hemen erken seçim kararı alacaklarını belirtiyor. Kuzu, yeni Meclis'in cumhurbaşkanını seçmemesi ve konuyu gündeme almaması olasılığını ise "Bu mümkün. Ama Meclis Anayasa suçu işlemiş olur" diye değerlendirdi. 

İyimaya ise bu konuda "Mümkün, seçimi gündeme almayabilir, görev süresi dolmuş olan cumhurbaşkanı devam eder. Seçim gündeme alınmayınca bir ay içinde seçim yapılması ve yapılamazsa seçimlerin yenilenmesine ilişkin 102. madde işlemez. Tam Türkiye'ye özgü 'de facto' bir durum olur, hukuksuzluk olur ama yaptırımsız bir hukuksuzluk" dedi. 

Prof. İbrahim Kaboğlu ise bu konuda "Eğer yeni Meclis başkanı bunu gündemine almaz ve seçim yapılmasını sağlamazsa görevini yapmamış olur ve Anayasa'yı ihlalden yargılanması durumu doğar" görüşünde.
Radikal
Yayın Tarihi : 27 Nisan 2007 Cuma 06:23:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
turgut demir IP: 85.102.219.xxx Tarih : 27.04.2007 10:14:33
sayın okurlar!!!!şunu söylemek isterim ki bu devlet ve bu hükümüet adına söylenecek en güzel söz onları kutlmaktır....mustafa kemal yaşasaydı deniz baykal denilen şahsı ve onun gibi türklük ve laiklik düşmanı kişilerin kafasını vurdururdu..evet bunlar laiklik düşmanı hangi ülkede görülmüş hangi cumhuriyetle yönetilen ülkede görülmüşkü türbanın mesele olduğu...soruyorum şimdi akp karşıtlarına hiçbirinizin annesinin hanımın kardeşinin başı kapalı değil mi....bırakın bu soytarıca kelimeleri türkiyeyi dünyaya rezil ettiniz beeee.. akparti hükümetine yürekten ve candan desteklerimizi veriyoruz.......abdullah gül cumhurbaşkanımız ...recep tayyip erdoğan başbakanımız ....akparti gönlümüzün ve siyasetimizin iktidar partisi ....