22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

'Türkiye'de laikliğin garantisi benim'

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, cumartesi günü düzenlenen mitingle ilgili olarak, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Bu büyük mitingde de Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine, özellikle 'laik' niteliğine vurgu yapılmıştır ve önümüzdeki süreçle ilgili hassasiyetini ilgililere bu mitinge katılan insanlar ifade etmişlerdir" dedi.



Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Özel Cihangir Okulları tarafından düzenlenen ''1. Kariyer Günleri ve Meslek Tanıtım Günleri''nin açılışına katıldı. Açılış konuşmasını yapan Şener, "Geçmişte yaşanan çekişmeler Türkiye'ye çok şey kaybettirdi. Farklılıklar olabilir. Herkes aynı olamaz. Herkes aynı olsaydı bu ülke hiç gelişmezdi. Herkes aynı şeyi düşünseydi bu ülkede hiçbir düşünce gelişmezdi. Düşüncenin gelişmesi için farklı düşüncede, anlayışlarda ve farklı yaşama biçimlerinde olunması gerekiyor. Farklı anlayışlardan dolayı da üzülmememiz gerekir. Farklı düşünceler, ülkeyi zenginleştiren bir şeydir. Eğer farklılıklarımızla birbirimizi sevmeyi öğrenirsek bileceğiz ki bu ülke yarınlarda daha güçlü olacaktır. Bu ülkenin çocukları yarınlarda daha başarılı olacaktır'' dedi.



''Bizim milli kültürümüzün özünde birlik, beraberlik, sevgi, dostluk, kardeşlik vardır" diyen Şener konuşmasına şöyle devam etti:



"Bunun en güzel kanıtı 12 ve 13. yüzyıllardır. Bu yüzyıllarda Orta Asya'dan Türk göçleri Anadolu'ya başlamıştır ve o dönemin Anadolu'sunda 73 ayrı millet vardı. Farklı dinlerden, farklı ırklardan, değişik insanların yaşadığı bir Anadolu. O dönemde yaşamış toplum önderlerinin tamamı insanları çatışmaya, kavgaya değil, birbirini sevmeye davet etmişlerdir. 'Birbirinizi sevin, birbirinizi kardeş olarak bilin, birbirinizi kucaklayın' diye öğütler vermişlerdir".
Bakan Şener, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevapladı.



Ankara'da yapılan mitingle ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu vurgulayan Şener, "Anayasamıza baktığımız zaman Türkiye devletinin bir Cumhuriyet olduğunu ifade eder ve arkasından 'Türkiye demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir' diye devletimizin niteliklerini sayar. Bu niteliklerin içerisinde bu kavramlara vurgu yapar, demokratik bir devlet olduğunu belirler ve böyle bir ülkede insanların kendi düşüncelerini, taleplerini değişik vasıtalarla ifade etmeleri sağlanır. Demokratik, laik ve hukuk devleti ilkelerine bağlı bir ülkede insanlar hangi düşünceye mensuplarsa, neyi istiyorlarsa ya da istemiyorlarsa bunu özgürce ifade edebilir. Mitingler de bunu gösterir. Mitingler, toplantılar, gösteriler ilgililere belli bir kalabalığın, yığınların veya grupların düşüncelerinin ne olduğunu duyurmada etkili bir yöntemdir" dedi.



Cumartesi günü Ankara'da büyük bir miting düzenlendiğinin altını çizen Şener, "Bu mitinge Türkiye'nin değişik kentlerinden yüz binlerce insan katılmıştır. Bu cumhuriyet tarihinin en büyük mitinglerinden biri olarak nitelendirilmiştir. Bu büyük mitingde de Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine, özellikle 'laik' niteliğine vurgu yapılmıştır ve önümüzdeki süreçle ilgili hassasiyetini ilgililere bu mitinge katılan insanlar ifade etmişlerdir. Bu, ülkemiz adına demokratik bir süreçtir ve herkesin saygıyla karşılayıp 'acaba bu kalabalık ne istiyor' diye düşünmemiz gereken bir olaydır'' ifadelerini kullandı.



Bir öğrencinin, '' 'Cumhuriyet elden gidiyor' diye gösteri yapılıyor neden?'' soru üzerine ise Şener, bu tür mitinglerde ve taleplerde zaman zaman sloganların biraz uç seçilebileceğini belirterek, "Olan veya olmakta olan bir şeyi vurgulamak için değil. Sadece dikkat çekmek, neye hassasiyet, neye özen gösterildiğini göstermek için belirlenir. Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı süreci ile ilgili olarak bu katılan kalabalık cumhuriyetin temel niteliklerine vurgu yapmak suretiyle bu sürecin buna uygun olarak yapılması beklentisini ifade etmiştir.' Anayasamızın temel niteliklerine ve hükümlerine uygun bir süreç olarak bu tamamlanacaktır. Ben bireysel olarak Türkiye Cumhuriyeti sadece birilerinin garantisi altında diye düşünmüyorum. Sivil toplum kurumlarında, kuruluşlarda görev alanlar dahil bu kurumların kendisi de dahil bu ülkede yaşayan her bir bireyin, vatandaşımızın demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin garantisi olduğuna inanıyorum. Laik cumhuriyetin garantisi bu ülkede yaşan 73 milyon insanımızın tamamıdır. Laik cumhuriyetin garantisi benim" şeklinde cevapladı.



Başka bir soru üzerine sevginin kendisine göre kuru laf olmadığını ve sevginin emek ve fedakarlık istediğinin altını çizen Bakan Şener, '''Ben ülkemi seviyorum' diyorsak bu sadece sözcüklerde kalıyorsa bence bu da sevgi değildir. Sevgi olabilmesi için el emeğimizi, bilgi birikimimizi bu ülke için harcamamız lazım. Aşk ise ''yürekten ve çok derinden sevmek''tir bence. Bana kalırsa doğruluk dediğiniz şey ilişkide olduğunuz ya da muhatap olduğunuz insanların sizinle hayal kırıklığına uğramayacağınız dürüst bir ilişki içerisinde olabilmesidir'' şeklinde konuştu.



2007 yılının UNESCO tarafından ''Mevlana Yılı'' olarak ilan edilmesiyle ilgili üzerine de açıklama yapan Şener, Mevlana'nın bir Türk düşünürü olduğunu dile getirerek, Mevlana'nın çatışmaya değil sevgiye, dostluğa vurgu yapan bir düşünür olduğunu ve bu karar nedeniyle büyük bir gurur duyduğunu söyleyerek, "Böylece Mevlana dünyaya tanıtılmış olacak, bu bizim için son derece önemli bir hadisedir. Biz de ülke olarak 'Mevlana yılını nasıl daha etkili kutlarız, dünyaya bunu nasıl duyururuz' diye hükümet olarak da sivil toplum kuruluşları olarak da büyük çabalar içindeyiz'' dedi.
Konuşmaların sonunda Şener'e plaketle birlikte çiçek verildi.
a.a
Yayın Tarihi : 17 Nisan 2007 Salı 01:53:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?