AB Dönem Başkanı Finlandiya, Türkiye ile müzakerelerin kısmen durdurulması önerisine destek verdiğini açıkladı. İngiliz Financial Times gazetesi, Kıbrıs Rum Kesimi’nin 2004 yılında AB’ye kabul edilmesi ile bir “tren enkazının” beklendiğini ve gelecek hafta ilişkilerin daha da kötüye gitmesinin beklendiği değerlendirmesinde bulundu.
Cephe genişledi
Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, Kıbrıs'a Türk limanlarının açılmaması nedeniyle tam anlamıyla uygulanamayan ek protokol yüzünden AB Komisyonu'nun yaptığı müzakerelere kısmi dondurma önerisini desteklediklerini açıkladı.
Finlandiya, dönem başkanlığı sırasında Kıbrıs sorununu çözmek için tarafları bir araya getirmek için girişim başlatmıştı. Girişimin başarısız olmasının ardından çözüm için geçen hafta Türkiye'ye gelen Vanhanen, ülkesine eli boş dönmüştü.
FT: “TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ TREN ENKAZI”
İngiliz Financial Times gazetesi, Kıbrıs Rum Kesimi’nin 2004 yılında AB’ye kabul edilmesi ile bir “tren enkazının” beklendiğini ve gelecek hafta ilişkilerin daha da kötüye gitmesinin beklendiği değerlendirmesinde bulundu.
Gazete yazarlarından Quentin Peel tarafından kaleme alınan makalede, asıl tehlikenin onlarca yıldır Kıbrıslı Türkler ile Rumlar arasında kısıtlı kalmış bir gerilimin şimdi Türkiye ile AB arasında daha büyük bir gerilim haline gelmesi olduğu kaydedildi.
“TÜRKİYE ESKİDEN ABD’DEN DESTEK ALIRDI”
Geçmiş dönemlerde Türkiye’nin bu tür krizlerle daha kolay başa çıktığı belirtilen makalede, Türkiye’nin geçmişte bu tür durumlar yaşandığında ABD’ye dönerek destek aradığını Washington yönetiminin de NATO müttefiklerine baskı yaptığını ve birkaç sorunlu yıldan sonra ilişkilerin düzeldiği ifade edildi.
Makalede, ancak bugün Ankara’nın Washington ile olan ilişkilerinin, en az Brüksel’le olan ilişkileri kadar zorlu bir süreçten geçtiği kaydedildi. Makalede Türkiye ile ABD arasındaki tansiyonun Irak Savaşı ve Kürt ayrımcılığın körükleneceği kaygısı ile yükseldiği belirtildi.
“TÜRKİYE ASLA KOLAY BİR MÜTTEFİK OLMADI”
Türkiye’nin ne Avrupa ne de Amerika için asla kolay bir müttefik olmadığı ifade edilen makalede, ancak Türkiye’nin stratejik öneminin her zaman ortada olduğu kaydedildi ve önce Sovyetler Birliği şimdi de Orta Doğu krizleri hatırlatıldı.
AB ülkelerinin Kıbrıs sorununu çözmede başarısız olduğu belirtilen makalede, Birleşmiş Milletlerin Ada’da çözüm için hazırladığı palana Türklerin evet, Rumların ise hayır dediği hatırlatıldı. Buna rağmen Türklerin hala tanınmaması ve dışlanması, ancak çözüme hayır diyen Rumların birliğe alınması ise “absürd” olarak değerlendirildi.
Rumları, daha önce alınan AB ile Kuzey Kıbrıs arasında bağ kurulması kararını her fırsatta engellediği hatırlatılan haberde, anlaşılabilir bir şekilde Türkiye’nin de Gümrük Birliği’ne Rumları dahil etmediği kaydedildi.
Yasal olarak Türkiye’nin limanlarını Rumlara açmadığı için hatalı olduğu belirtilen makalede ancak AB’nin de Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutmadığı için siyasi açıdan hatalı olduğu ifade edildi.