İşte Baykal ve Bahçeli'nin halefleri
Ergenekon kapsamında hazırlanan ikinci iddianamede AK Parti'nin parçalanma hesapları ile birlikte Baykal ve Bahçeli'yi de devirme planları ortaya çıktı.
''Ergenekon Terör Örgütünün TBMM'de grubu bulunan, MHP, CHP ve AKP'ye yönelik faaliyetlerinin olduğu, bu çerçevede MHP ve CHP liderlerini devirip yerlerine istedikleri kişileri getirmeye çalıştıkları, öte yandan Adalet ve Kalkınma Partisini de bölüp parçalamayı ve böylelikle hükümeti düşürmeyi hedefledikleri, sonrasında da örgütün idealin doğrultusunda hareket edecek siyasilerden TBMM de grup oluşturmayı ve hükümette söz sahibi olmayı hedefledikleri görülmüştür.''
-''BAHÇELİ'Yİ DEVİRME PLANI''-
İddianamede, soruşturma kapsamında elde edilen delillerden ''Ergenekon Terör Örgütü''nün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi devirip yerine Ümit Özdağ'ı getirmeye çalıştıklarının tespit edildiği kaydedilerek, 2004 yılında Sedat Peker liderliğindeki suç örgütüne yönelik yapılan teknik takip çalışmaları sırasında, Ümit Özdağ'ın MHP Genel Başkanlığına getirilmesi için 19 Kasım 2006'da yapılan olağan genel kongreden iki yıl önce bizzat Veli Küçük tarafından gerekli çalışmaların başlatıldığı ve bu amaca ulaşmak için defalarca toplantılar yapıldığının belirlendiği savunuldu.
Ümit Özdağ'ın partiden ihraç edildiği ve genel başkan adayı olamayacağı halde, ''kongre salonuna gideceğini ve orada olacağını, kurultay salonuna gitmekten korkmadığı'' şeklindeki ifadelerine yer verilen iddianamede, Özdağ'ın bu davranışının nedeninin Mehmet Zekeriya Öztürk'ten ele geçirilen belgeden anlaşıldığı kaydedildi.
Buna göre ''Ergenekon Terör Örgütünün MHP'ye genel başkan yapamadığı Ümit Özdağ'ı bu kezde MHP'yi karıştırmak ve toplumda infial uyandıracak eylemler yapmak için kullanmayı planladığı'' ileri sürülen iddianamede, ancak alınan yoğun güvenlik önlemleri sayesinde istenmeyen olayların engellendiği bildirildi.
İddianamede, elde edilen delillerden tüm bu faaliyetlerin bizzat Veli Küçük tarafından yönlendirildiğinin açıkça anlaşıldığı ifade edildi.
İddianamede, bugün gelinen noktada, ''Ergenekon Terör Örgütü''nün MHP'nin yönetimini ele geçirmekten vazgeçmediği, kendileri gibi düşünmeyen ve amaçları doğrultusunda yönlendiremedikleri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik her türlü faaliyetlerini sürdürdüğünün anlaşıldığı belirtilerek, Veli Küçük'e ait olduğu iddia edilen 2007 yılına ait telefon görüşmesindeki ''Bu Devlet Bahçeli'nin bu işten ayrılması lazım... Bu kaldığı sürece parti bitecek yani... Bu adamı pencereden aşağı atmadan bu parti kurtulamayacak bundan'' şeklindeki ifadelerine yer verildi.
Mehmet Zekeriya Öztürk'ten ele geçirilen dijital belgelerden ''Ergenekon Terör Örgütü''nün Ümit Özdağ'ı MHP'nin başına geçmeyi başaramayınca partinin tabanını oluşturan gençleri sokağa çekerek, ülkede kaos ve kargaşa ortamı oluşturmayı amaçladıklarının görüldüğü ileri sürüldü.
-''CHP'YE YÖNELİK YÜRÜTÜLEN FAALİYETLER''-
İddianamede, sanıklardan ele geçirilen örgüt dokümanlarının, örgütün amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için hazırlanan dokümanlar olduğu ileri sürülerek, bu dokümanların genel olarak 1999 ve 2000 yılları içerisinde hazırlandığı bildirildi.
Dokümanlarda, CHP ile ilgili yazılan değerlendirme ve yaklaşımlara bakıldığında, örgütün 2000 yılından beri CHP ile ilgilendiğine yer verilen iddianamede, hatta aynı yıllarda hem ADD, hem de USİAD üyesi olan sanık Birol Başaran'ın 2001 yılında CHP Genel Başkanlığına aday olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
İddianamede, soruşturma kapsamında şüphelilerden ele geçirilen dijital veriler, dokümanlar ve şüphelilerin telefon konuşmalarına bakıldığında, örgütün CHP ile ilgilenmekten vazgeçmediği, bir taraftan CHP'yi kontrol altına alıp yönlendirmek için faaliyetlerde bulunurken diğer taraftan da CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı savunuldu.
Bu kapsamda da örgütün, Ahmet Tuncay Özkan'ı CHP Genel Başkanlığına getirmek için girişimlerde bulunduğu ileri sürülerek, bunların yanı sıra CHP içerisindeki milletvekillerine yönelik istihbari çalışmaların yapıldığı ve elde ettikleri kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydedip arşivlediklerinin tespit edildiği bildirildi.
-''AK PARTİ'YE YÖNELİK YÜRÜTÜLEN FAALİYETLER''-
İddianamede, soruşturma kapsamında elde edilen delillerden ''Ergenekon Terör Örgütü''nün 2002 yılı genel seçimlerinden sonra AK Parti'ye yönelik kapsamlı bir çalışma başlattığı ve öncelikli olarak ''darbe planları'' çerçevesinde AK Parti'yi bölüp parçalamayı ve böylelikle hükümetten düşürmeyi hedefledikleri iddia edilerek, ''yaptıkları çalışmalarla bunu tamamen başaramamış olsalar da bir kısım AK Partili milletvekillerini koparmayı başardıklarının anlaşıldığı'' ifade edildi.
AK Parti'yi bölme ve parçalama hedeflerini tam olarak gerçekleştiremeyince bu kez AK Parti'nin kapatılması amacıyla ''kapatma davası''nı etkilemek için davanın görüldüğü Anayasa Mahkemesi ile ilgili çalışmalar yaptıkları savunulan iddianamede, bu çerçevede mahkeme üyelerine yönelik karalama ve yıpratma amaçlı faaliyet yürüttükleri, bu faaliyetlerini yürütürken tüm AK Partili milletvekilleri ile ilgili kapsamlı çalışmalar yaptıkları anlatıldı.
İddianamede, AK Parti milletvekillerini, dini, siyasi görüşlerine ve kökenlerine göre ayrıştırarak kişisel verileri kaydettikleri, bazı AK Partili milletvekilleri ve belediye başkanlarını partiden koparmak için birebir görüşmeler ve yönlendirmeler yaptıklarının anlaşıldığı kaydedilerek, kapatma davası devam ederken AK Parti'nin kapatılacağını göz önünde bulundurarak partiyi bölme ve parçalama faaliyetlerini sürdürdükleri, bu kapsamda bir kısım partilileri AK Parti'den kopararak yeni bir siyasi parti kurdurmayı hedefledikleri ve örgütün yönetici kadrosunun yönlendirmeleri ile birçok şüphelinin siyasi çalışmalara başladığının görüldüğü ileri sürüldü.