15
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Uzmanlar Gül'ün adaylığını değerlendirdi

Cumhurbaşkanlığında arzu edilen sürecin yaşanmadığını belirten Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, “Büyük bir sıkıntı ve gerginlik olacağını sanmıyorum ama eşinin AİHM’e Türkiye’yi dava etmesi unutulmamalı” dedi. Emre Gönen, “AK Parti muhalefete karşı büyük prim yaptı ve seçimlere elini güçlendirerek giriyor” derken, Prof. Dr. Aydın Uğur, “Gülün parti içi liderlik sorunun bir kenara bıraktığını söyleyebiliriz.”dedi. Prof. Dr. Ahmet Naki Yücekök ise “Hüyrünissa Gül türbanı nedeniyle gerilim yaratacak, Türkiye açısından sevimli bir tablo olacağını sanmıyorum” ifadesini kullandı.


Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Işık Üniversitesi Rektörü
‘GENİŞ MUTABAKATTAN SÖZ EDİLEMEZ’
“Cumhurbaşkanlığı adaylığının geniş mutabakata dayanan bir süreç olması arzu ediliyordu. Ancak büyük bir mutabakat anlaşıyından söz etmek zor. Başbakan çok kişiyle görüştüğünü söyledi ama ana muhalefet partisiyle görüşmedi, yani Türkiye’deki 5 seçmenden birinin oyunu almış bir grubu dikkate almadığını gösteriyor. Eski cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ana muhalefet partisi ile iktidar partisi arasında bir mutabakat genellikle aranırdı. İçinde bulunduğumuz süreç, bu gelenekten kopan bir süreçtir. Yani Abdullah Gül, bir tek partinin sahip olduğu oylara dayanarak belirlenen bir aday olarak çıkıyor.”

‘EŞİNİN TÜRBANI HEP GÜNDEMDE OLACAK’
“Bu durum Abdullah Gül’ün sırtına büyük bir yük yüklüyor, cumhurbaşkanı olduktan sonra sadece AK Parti’nin seçmiş olduğu bir cumhurbaşkanı olarak kalmak istemiyorsa, yapacağı çok şey var. Bunun dışına çıkabilmesi için verdiği kararları, takınacağı tutumları, yapacağı açıklamaları her zaman içinden geldiği sürecin özelliklerini dikkate alarak yapması gerekiyor. Gerilim ve karışıklığın çok fazla olacağını düşünmüyorum ama eşinin türbanı her zaman gündemde olacaktır. Çünkü eşinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Türkiye’yi dava etmesi unutulmamalı. Bunun toplumu yeni bir soruna ve gerilime sürükleyip sürüklemeyeceğini ise Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olduktan sonraki yöntemi belirleyecektir. Recep Tayyip Erdoğan’ın belirttiği gibi Gül, genel kabul gören ve halkıyla kucaklaşan bir cumhurbaşkanı olacaksa, performansla ya bu konuma gelecektir ya da gelmeyecektir.”

Emre Gönen, Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
‘AK PARTİ PRESTİJİNİ ARTIRDI’
“Üç ay önce eğer bu şekilde bir gelişme olursa, AK Parti’nin muhalefete karşı çok büyük prim yaşacağını ve seçimlere eli güçlenmiş olarak gireceğini düşünmüştüm, bugün bunun gerçekleştiğini söyleyebilirim. AK Parti bir çok konuda kazandı. Birincisi eşi türbanlı bir aday cumhurbaşkanlığına çok yakın. İkincisi bunun önünü kesmek için Cumhuriyet Halk Partisi’nin yürüttüğü 367 hukuki engeli tartışılacak, bu olabilir de olmayabilir de. Üçüncüsü, Erdoğan’ın kişisel prestiji çok arttı. Bu güne dek hep cumhurbaşkanlığı konuşuldu ancak o cumhurbaşkanlığını kabul etmediğini gösterdi. Yani neresinden bakarsanız bakın, son zamanlarda yıpranmış olan AK Parti, tek bir manevrayla prestijini artırdı ve seçimlerde elini çok güçlendirdi.”

‘TÜRBANLI EŞ İSTEMİYORUZ DEMEK ÇOK ZOR’
“Eşinin türbanlı olması muhakkak sorun yaratacaktır ancak hiçbir şekilde türbanlı eş istemiyoruz demeniz çok zor. Abdullah Gül’ün üslübu da çok yumuşak, saygın bir insan. Bu aşamaya kadar herhangi bir devlet kurumuyla polemiğe girmedi ama eşinin başörtüsü mutlaka gerginlik yaratacaktır.

Prof. Dr. Aydın Uğur, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü
‘SIKINTILAR DEVAM EDER’
“Abdullah Gül’ün Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı döneminde mutedil bir üslubu vardı. Eşinin türbanlı olması bir sorun olma özelliğini devam ettirir ama mutedil üslubu nedeniyle Abdullah Gül’ün bir sürü sıkıntının aşılmasında doğru isim olduğunu söylemek mümkün. Abdullah Gül dünkü siyasi değil, sanırım 15 yılı geçen bir parlamento hayatı var, şahsi bir sorun yaşayacağını sanmıyorum ama bağlı olduğu hareketin bir takım ilkeleri dolayısıyla ülkede süregiden sıkıntıların devam edeceğini sanıyorum.”

Prof. Dr. Ahmet Naki Yücekök, Yeditepe Ünv. Kamu Yön. Böl. Bşk.
’GÜL, PARTİ İÇİ LİDERLİKTEN VAZGEÇTİ’
“Bu adaylığa şaşırdım, çünkü beklemiyordum. Gül’ün parti içerisinde daha iddialı ve daha ileriye dönük bir konumda kalma hesapları olduğunu ve parlamentoyu boşaltmayacağını düşünüyordum. Ama Gül’ün parti içi liderlik sorunun bir kenara bıraktığını söyleyebiliriz. 7 sene sonra böyle bir amaçla ortaya çıkar mı ve eli bu kadar güçlü olur mu onu bilemeyiz ama siyeseten çok önemli bir karar aldığını ve siperlerini boşalttığını söyleyebiliriz.”

‘TÜRKİYE AÇISINDAN SEVİMLİ BİR TABLO OLMAYACAK’
“367 meselesi devam ediyor. CHP dışındaki partilerin 367 cephesinde iyi bir muhalefet oluşturacaklarına ihtimal vermiyorum. Türban konusunda da gerilim artacaktır. Gül, AK Parti’nin en kararlı siyasetçilerinden birisidir. Eşinin başörtüsü için AİHM’e Türkiye’yi mahkum ettirmek için uzun süre mücadele verdiğini unutmamak lazım. Şimdi Çankaya’ya da herhalde gerilimi artıracak bir cumhurbaşkanı eşi olarak çıkıyor. Abdullah Gül’ün siyasete nasıl baktığını, Erbakanlı dönemlerden biliyoruz. Ben çok fazla değiştiğini sanmıyorum onun için militan bir AK Partili olarak görev yapacak ve tarafsız bir cumhurbaşkanı olmayacak gibime geliyor. İnşallah yanılırım ama bu durumun Türkiye açısından çok sevimli bir tablo olmayacağını düşünüyorum.”
NTV
Yayın Tarihi : 24 Nisan 2007 Salı 20:27:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ender Bozbiyik IP: 84.72.198.xxx Tarih : 24.04.2007 21:07:53
Bunlari günclediren, destekliyen, yönlendiren, fikir veren hep avrupadir... Bence de bu is düzgün gitmeyecektir ve Türkiye Cumhuriyeti bu güne kadar yasadigi en zor, sikintili ve kritik günlerini yasamakadir... Yüce Oender Atatürk yeterki rahat uyusun ve biz Onun yolundan gitmeye her zaman yemin etmisizdir ve bu vatanin nasil bu günlere geldigini unutmamisizdir -, bu vatan sahipsiz kalmaz ve kaldirmayiz... Millet aklini basini toplasin ve kanma rüyasindan uyansin!

yusuf dal IP: 88.239.72.xxx Tarih : 25.04.2007 01:38:43
Siyasete şu anki statümüz gereği yorum yapamasak da, Sayın Gül'ün, ileriye dönük hesapları açısından bir şekilde bu göreve uygun görülmesi yüceltilmesi değil, pasifize edilmesidir. Çünkü genç biri ve bu makamdan sonra siyasete geri dönmesi ve başarılı olması mümkün değil.. Sanırım istenen de buydu. Kahin olmak kaygısı taşımadan bekleyip haklıyı görelim, diyorum..

ali akkayaa IP: 85.102.55.xxx Tarih : 24.04.2007 21:24:39
abdullah gül eğer tayyibin kuklası olursa vay halimize YÜCE ÖNDERDEN SONRA tarihe geçeçek abullah gül ve eşi ulu önder yaptığı işlerle o da başının kapalılıyla tarihe geçecekler o kürsüye çıkanlar namus ve şerefi üzerine yemin ediyorlar o yemın orda kalmaz işallah

adil hak IP: 88.254.175.xxx Tarih : 24.04.2007 20:42:38
öncelikle şunu ifade edeyim çok isabetli bir karar hala bez parçasından medet uman zihniyetve adına aydın denilen gerici gurubun baş aktörleri bir milleti özünden vaz geçirmekle sadece yapmacık bir toplum yaratma çabası değil çağdaşlık bence çağdışılık olur yok bu başı örtülü olmaz yok bu dini düşünceli olmaz peki nasıl olsun ozama madonna gelsin belki gözünüz bayram eder

Ender Bozbiyik IP: 84.72.198.xxx Tarih : 24.04.2007 21:30:01
Sayin Adil Hak (siz acaba hak is'in kurucusumusunuz?), Madonna ne demek biliyormusunuz? Cevabinizi sözlüge bakmadan rica ederim! Tesekkür ederim...

eren çırak IP: 85.104.89.xxx Tarih : 24.04.2007 23:41:36
Birileri artık bu hükümete ve demokrasiyi silah olarak kullananlara dur demeli... Bizler ulu önderimiz ATATÜRK'ün kurdugu cumhuriyete ATATÜRK ilkelerini aşagılayan bir cumhurbaşkanı bir başbakan istemiyoruz... Ordu gereksiz yerlerde müdahil olmak yerine tam yerinde ve zamanında bir iç tehdit olarak görünen bu oluşuma bir an önce dur demeli... darbelerden en çok zarar gören bir ideolojinin savunucusu olarak bunu söylemek zor ama laik cumhuriyet için gerekli...