Vural: Herkes haddini bilsin

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Anayasa taslağı üzerinde çalışmaları 1982 Anayasasının hazırlanış şekline benzeten Vural, “82 Anayasasında beşli konsey vardı, şimdi tekli konsey... Anayasa böyle hazırlanmaz, toplum sözleşmesi böyle hazırlanmaz. Parti yetkili kurullarında Anayasa taslağı hazırlanmaz” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “taslağı değerlendiriyoruz”, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın “bizim taslağımız” dediğini bildiren Vural, “Anayasa çalışmaları tezgah altında yürütülmektedir. Şeffaflıktan aridir. Adeta kayıt dışı bir Anayasa tartışması yaşatılmaktadır. Açıkçası kamuoyunu oyalıyorlar. Kendi işlerine baksınlar” dedi.

Başbakan'ın, Rektörler Komitesini eleştirdiğine değinen Vural, şöyle konuştu:
“Anayasayı siz mi hazırlayacaksınız?... TBMM hazırlayacak. Şimdi soruyorum Başbakan'a, şu anda Anayasayı TBMM mi hazırlıyor? Sapanca'da sizin görevlendirdiğiniz bir takım öğretim üyelerine yaptığınız sipariş Anayasa, Sapanca'da hazırlanıyor. TBMM'yi oraya mı taşıdınız? Milletvekillerinin iradelerini birkaç tane adama mı havale ettiniz? TBMM yerine parti içinde oluşturulmuş bir takım gruplar, bu iradeyi kullanıyor. Bunu açıkçası Anayasanın toplum sözleşmesi belgesi olma niteliğine vurulan büyük bir darbe olarak görüyoruz.”

ANAYASANIN HALKOYUNA SUNULMASI

Başbakan Erdoğan'ın, taslağı sivil toplum örgütlerine, siyasi partilere göndereceğine ilişkin sözlerine de değinen Vural, “Siz kimsiniz? Hangi sıfatla... Benim görüş bildireceğim yer Parlamentodur. Onun için Başbakanı ve AKP'yi, bu Anayasa çalışmalarını Parlamentoda yapmaya çağırıyoruz. Milletten kaçmasınlar” dedi.

Erdoğan'ın yeni Anayasayı halkoyuna sunacaklarını söylediğini anımsatan Vural, mevcut Anayasaya göre değişiklik teklifinin halkoyuna sunulması için TBMM'de 330 ile 367 arasında bir oyla kabul edilmesi gerektiğini anımsattı.
Vural, Anayasa değişikliğinin 367 ve üzerinde bir oyla kabul edilmesi halinde referanduma götürülmesi yetkisinin Cumhurbaşkanına ait olduğunu belirterek, “Başbakan, Cumhurbaşkanına ait bir yetkiyi kullanılacağını hangi sıfatla ifade ediyor. Bu doğrudan doğruya Cumhurbaşkanlığı makamının iradesine ipotek koymak demektir. Bu da sistemin yürümesi açısından vahim bir tehlikedir” diye konuştu.

“HERKES HADDİNİ BİLMELİ”

“Milletin egemenliğinin oluşturduğu Parlamentodan kaçarak, 3-5 tane profesöre, atanmış adama Anayasa hazırlatmak, Meclis iradesini yok saymaktır” diyen Vural, “3-5 tane profesöre sipariş vermekle Anayasa, Anayasa olmaz. Herkes haddini bilmelidir. Hem hazırlayanlar, hem Sapanca'dakiler hadlerini bilmelidir. Kimse TBMM'nin iradesinin üstünde değildir. Başbakan da herkes de bu konuda haddini bilmelidir. Anayasa, milletin yasasıdır. Milletin yasaları da Parlamentoda hazırlanır” diye konuştu.

Oktay Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Maalesef bu Anayasayı, bir başörtüsü tartışmasına indirgeyen bizatihi Başbakanın kendisi olmuştur. Halen bu konuyu siyasi istismar vesilesi haline getirip, siyasi simge haline getirmeye devam etmektedir. Daha önce bu konuda toplumsal ve kurumlar arası mutabakat gerektiğini söyleyen Başbakan, bugün geldiği bu noktada böyle bir mutabakatı oluşturamamıştır, oluşturmamıştır. Başörtüsünü, siyasi simge haline dönüştüren maalesef kendileridir. Türkiye'nin bu meseleyi çözmesi gerekirken, bu meseleyi çözmemek için siyasi gerilimin parçası haline döndüren kendisidir.
Siyasi simge haline dönüştüren kendisi, gerilimin parçası haline dönüştüren kendisi... 'Bu bir siyasi simge denmesi yanlıştır' diyen de kendisi... Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bu anayasa tezgah altında kayıt dışı hazırlanmaktadır.”