3
Mayıs
2025
Cumartesi
SİYASET

Yargıtay, yargıya 'muhtıra' verdi!

Yargıtay, dün 27 Nisan benzeri bir bildiri yayınlayarak Anayasa Mahkemesi'ne AK Parti'yi kapatma çağrısı yaptı. Bildiride, başsavcının açtığı kapatma davasının "kurumsal olduğu" özellikle vurgulandı..

Anayasa Mahkemesi, AK Parti davasını da yakından ilgilendiren türbanla ilgili Anayasa değişikliğini görüşmeye hazırlanırken Yargıtay'dan bu değişikliği de içeren, son yılların en sert bildirisi geldi. Yargıtay Başkanlar Kurulu imzasıyla yayınlanan bildiride, Yargıtay Başsavcısı'nın AK Parti'ye açtığı kapatma davasının "Kurumsal olduğu" özellikle vurgulandı ve buna ilişkin eleştirilere muhtıra gibi yanıt verilerek Anayasa Mahkemesi'nin Ak Parti'yi kapatması gerektiği ima edildi. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun dünkü toplantısı sonunda, Cumhurbaşkanı seçim sürecindeki Genelkurmay'ın 27 Nisan e-muhtırası benzeri, 5 sayfalık ağır bir bildiri yayınlandı.

TÜRBANDA HIZ
"Cumhuriyetin temel niteliklerinin tartışmalara ve yeni tanımlamalara konu edilmesinden ve yargıya yönelik saldırıların artmasından duyulan kaygı"nın sonucu olarak yayınlandığı ifade edilen bildiride öncelikle "Sivil Anayasa" hazırlıkları eleştirildi. Yeni anayasa çalışması askıya alınırken Anayasa Mahkemesi gündeminde bulunan, AK Parti davasını da yakından ilgilendiren "türban düzenlemesi" ile ilgili şöyle denildi: Toplumun yoğun ve isabetli refleksi, anılan taslağın yasalaştırılması girişiminde duraksama yaratmış; ancak Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddeleriyle ilgili değişiklik engellenemeyen bir hızla yasalaştırılmıştır." Bildiride, AK Parti hakkındaki davaya özel vurgu yapıldı.

BAŞSAVCIYA HUSUMET
Yargıtay Başsavcılığı'nın Anayasa ve yasaların verdiği sorumluluğun sonucu olarak AK Parti davasını açtığı belirtilen bildiride, "Ne var ki talebin muhatapları ve onun yandaşları, iddianamenin kurumsal olduğu gerçeğini gözardı ederek, akla mantığa ve hukuka aykırı tavır, sözlem ve yazılarla ve hatta çoğu suç teşkil eden davranışlarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı, toplumun tepki ve husumetine muhatap kılmaya yönelmişlerdir" denildi.

HER YOL DENENİYOR'
Başkanlar Kurulu, AK Parti davasındaki, "üçüncü yol arayışları" ve AB temsilcilerinin açıklamalarını içeren güncel gelişmeleri de şöyle eleştirdi: "Yargı huzurunda, kendini ve siyasi teşekkülünü hukuka uygunluk içinde savunmak, ithamların asılsızlığı inancına sahip olunuyorsa kendi karşı kanıtları ve gerekçeleriyle iddiaları çürütmek yerine, 'dilediği her şeyi yapabilme yetkisini halktan aldığı' gibi şaşırtıcı bir inançla, Yargıyı ve mensuplarını halka şikayet ederek, hedef göstererek, hatta yabancı kişi ve kuruluşların yardım ve katkılarını sağlayarak, Türk yargısını etkileme niyet ve gayretine girmek suretiyle, açılan kapatma davasında lehe sonuç alma heves ve yöntemleri sıklıkla denenir olmuştur."

STRATEJİ TASLAĞI
Yargıtay'ın bildirisinde, bu açıklamanın asıl nedeni olan Yargı Reformu Strateji Taslağı ve bu taslağın Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'e sunulmasıyla başlayan tartışmalara da geniş yer verildi. Yargıtay'ın bu yöndeki uyarılarına gereksiz karşılıklar verildiği belirtilen bildiride, "Kabulü mümkün olmayan böylesi bir taslakta, yürütme erkinin nasıl bir yargı erki yaratmak istediği gün ışığına çıkarılmıştır" denildi. Bu taslağın AB İlerleme Raporu'ndaki eleştirilerle bile çeliştiği savunuldu.

'BAĞIMSIZLIK SORUNU'
Yargı bağımsızlığının takipçisi olunacağının belirtildiği bildirinin sonunda şu ifadeler dikkat çekti: "Sorgulamak gerekmektedir ki; Tüm bu gelişmeler, ısrarlı bir biçimde ve sistemli olarak yargı erkinin bağımsızlığının hazmedilemediğini, tarafsızlığı sağlama adı ve aldatmasıyla yürütmeye yandaş, onu koruyup kollayan ve onun tarafından denetlenen bir yargının oluşturulmasının amaçlandığını belgelemeye yetmektedir. Hedeflenen budur! Ancak unutulmamalıdır ki insanlık tarihi, güdümlü bir yargı ile varlığını sürdürebilen, bireyini güvenli ve mutlu edebilen ve uygarlık yarışında başarılı olabilen hiçbir millet ve devlete tanıklık etmemiştir."

Neden şimdi?

Bildirinin, türbanı üniversitelerde serbest hale getiren Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmeye başlanmasının öncesinde yayınlanması dikkat çekti. Alınan bilgiye göre bildiri önce sadece Yargı ReformuStrateji Taslağı'nın içeriği ile ilgiliolacaktı. Ancak geçen hafta Başkanlar Kurulu toplantısında bazıüyeler, "Yargıtay Başsavcısı'nayönelik saldırılara da bir yanıt verilmedi. Ayrıca Yargı ReformuStrateji Taslağı yargıyı yenidenşekillendirmeye yönelik bir belgebunun için buna gösterilecek tepki daha kapsamlı ve sert olmalı"görüşünü aktardılar. Bu üyeler,"Cumhuriyetin temel niteliklerineyönelik hükümler de içeren Anayasa değişikliği çalışmalarına dakurumsal bir tepki göstermedik"görüşünü dile getirdiler. Başkanlar Kurulu bu görüşleri benimseyince ortaya, son yılların en sertaçıklaması çıktı.

'Kendileriyle çelişiyorlar'

Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bildirisi yargı çevrelerinde tartışılırken en net değerlendirme, bildiride eleştirilen "Sivil Anayasa" taslağını hazırlayan komisyon üyesi Prof. Yavuz Atar'dan geldi. Atar şunları söyledi: "Bu ülkede yasama, yürütme ve yargı erkleri vardır ve yargı da eleştirilebilir. Yargının faaliyetlerinin de hukuka uygun olması gerekir. Bu konuda kaygılar varsa bunların dile getirilmesi, hukuk devletinin bir gereğidir. Yargı bu eleştirilerden rahatsız olmamalıdır. Bu açıklamada, yargı yürütme organına bağlı bir yargı erki yaratılmak istendiğinden söz ederken bir taraftan da yasama organına 'Sen Anayasa değişikliği yapamazsın, yargı reformu yapamazsın' diyor. Bu Yargıtay'ın savunduğu düşüncelerle bir çelişkidir. Anayasa değişikliği yapma yetkisi Meclis'e verilmişse bu yetkisini kullanır."

Sabah
Yayın Tarihi : 22 Mayıs 2008 Perşembe 07:40:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?