19
Mayıs
2024
Pazar
SİYASET

Yargıtay Başsavcısı sert çıktı

Yargıdan siyasilere mesaj. Hükümetin yargıya çok müdahale ettiğini belirten Başsavcı Nuri Ok, "Yasama ve yürütme, yargıyla çatışmamalı. Yargı, yasama ve yürütmenin frenidir" dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Onur Günü'nde konuşan Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, hükümet ile yargı arasında özelleştirme iptalleriyle başlayan gerilimle ilgili açıklamalarda bulundu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın özelleştirme ihalelerine yönelik iptal kararlarını ima ederek "Danıştay’da engeller var" diye konuşmasının ardından yüksek yargıdan dün akşam saatlerinde sert bir yanıt gelmişti. Danıştay'dan yapılan açıklamada Erdoğan'a "Hukuku içine sindir" ifadesi kullanılıyordu.

Bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Onur Günü'nde konuşan Yargıtay Başsavcısı Ok, hükümete yönelik eleştirilere devam etti. Demokrasinin erkler ayrılığı üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Ok, "Ne erkler ne de kurumlar çatımamalı" dedi. Yargının bir görevinin de yasama ve yürütmeyi denetlemek olduğunu belirten Ok, "Yargının görevi yasama ve yürütmeyi frenlemektir" diye konuştu.

Adalet Bakanı'nın yargıya çok müdahale ettiğini belirten Ok, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndaki bakanlık kontenjanlarının kaldırılması gerektiğini vurguladı. Siyasilerin yargıya müdahale ettiğini ileri süren Ok, isim vermeden Meclis'te açılan Şemdinli Araştırma Komisyonu'nu eleştirdi. "Bir olay yargıda ise komisyon yanlıştır" diyen Başsavcı Ok, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu müdahalenin son olacağı düşüncesinin boş bir umut olduğunu biliyoruz. Anayasa'nın 138'inci Maddesi'ndeki hukuk devleti ve adil yargılanma unsurlarını gözardı edilerek yargıda bulunun bir dosyayla ilgili Meclis'te bir komisyon kurulması, daha sonra bu komisyonun raporundaki ifadelerin doğrudan savcının iddianamesine girmesi, düşündürücü olmaktan öte kaygı verici. Meclis'te bu konuyla ilgili görüşmelerin erteleneceğini düşünüyoruz."

AB için yapılan reformlar kapsamında yargının ihmal edildiğini belirten Nuri Ok, "Ref ormların istenmesine rağmen gerçekleşmemesi siyasi iktidarın iyi niyetinin sorgulanmasına yol açıyor. Yapılması düşünülenler de reform değil geri dönüş. Meclis'e Anayasa Mahkemesi'ne üye seçme yetkisi verilmemeli. Örnek alınan Batı ülkelerinde de bazı yüksek hakimler bu durumdan şikayetçi" diye konuştu.

DTP'YE ELEŞTİRİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, yargı ve siyasetin gündemini belirleyecek açıklamalarda bulundu. Başsavcı Ok, isim vermeden son olaylarla gündemde olan DTP’yi ima ederek, "Hiçbir ülke demokrasisinin teröre destek veren siyasi partilere sürekli hoşgörü gösteremeyeceğini ve uzun süre yaşama şansı vermeyeceğini" kaydetti.

Yargıtay Başkanlığı Onur Günü nedeniyle düzenlenen törende bir konuşma yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok, Diyarbakır olaylarıyla tekrar gündeme gelen terör ve olaylara ilişkin Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) tepkisine yanıt verir içerikli açıklamalarda bulundu. Siyasi partilerin Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda getirilen yasaklar çerçevesinde faaliyetlerini gösterebileceğine dikkat çeken Ok, şöyle dedi:

"Siyasi partiler Türk devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, din dil ve mezhep ayrılığı yaratmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı devletin tekliği ilkesini değiştirmek, bölünmez bir bütün olan ülkede bölgecilik ve ırkçılık amaçlarına gidemezler ve bu amaçlara yönelik faaliyette bulanamazlar. Bölge, ırk, cemaat, din, mezhep veya tarikat esaslarına dayanamazlar.

Devletin temel düzenini kısmen de olsa dini esaslara inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini siyaset veya dince mükaddes tanınan şeylere alet ederek her ne surette olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar. demokratik, siyasi hayatın vazgeçilmez unsunlarından olan Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak çalışmaları gereken Anayasa ve kanunlar hükümleri çerçevesinde faaliyet sürdürmek zorunda olan siyasi partiler için demokraside ortak kabul gören bu yasaklar, yasalarda yer almasa bile özel duyarlılık alanlarıdır. Dernek ve benzeri örgütlenmeler kadar siyasi oluşumların amacı etnisite olmamalıdır. Bu çağda, bu coğrafyada bu iklimde yapılamaması gereken ırkçılık, şiddete ve teröre övgüdür."

KAPATMA DAVASI SİNYALİ

Ok, Diyarbakır olaylarının ardından gündeme gelen Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ve DTP’li yöneticilerin tavırlarına yönelik mesajlar da vererek, kapatma davası açılabileceğine işaret etti. Ok, "Irkçılık, ayrılıkçı, etnik şiddet ve terörden temel alan teröre ve teröriste destek veren bölücü ve parçalayıcı etnik terörü sahiplenen siyasi partilere değil Türkiye hiçibir ülke demokrasisinin hoşgörüsü sürekli olamaz. uzun süre yaşama şansı da da verilemez. Geçen yıl hazırlanan ve kısa bir süre önce Meclis’e sevk edilen terörle mücadele kanunun değişiklik tasarısının kanunlaşması kuşkusuz terörle mücadelede etkinlik sağlayacaktır" diye konuştu.

SİYASAL İSLAMA DA DİKKAT

Ok konuşmasında siyasi partiler yasasında, siyasal İslama yönelik yasakların da olduğunu kaydetti. Ok, siyasal İslamla bağlantılı, çağdaşlık, ilericilik, özgürlük, laiklik ve demokrasi karşıtı siyasi partilerin de Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’yla kesinlikle reddedildiğini ifade ederek, "Siyasi partiler, parti yasaklarının hukuk düzeni içinde takibi, olası girişimlerin demokratik sistemle ve anlayışla bağdaşmadığı düşüncesi demokrasinin kendisini savunma hakkıyla ulus birliği ve ülke bütünlüğünü koruma üstün değerleri karşısında geçerli olamaz" dedi.

ANKA
Yayın Tarihi : 7 Nisan 2006 Cuma 16:25:51
Güncelleme :8 Nisan 2006 Cumartesi 12:44:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
N.Kiris IP: 217.149.221.xxx Tarih : 7.04.2006 13:30:23
Bu hukukcularimizda olmasa idi vay halimize! Herkes onlar gibi dusunse Turkiyemiz her devlete ornek olur. Laik en Demokratik. Bundan kimsenin odun vermemesi gerekir. Tesekkurler sizlere Saygilarimla