22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Yasayı bekleten Sezer'e eleştiri

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) siyasi parti genel başkanlarıyla yapacağı toplantıların ilkinde konuşan Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezeri'i, cumhurbaşkanını halkın seçmesini kapsayan yasayı beklettiği için eleştirdi.

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde yaşanan her şeyin millettin gözü önünde cereyan ettiğini, en doğru hakem olarak milletin her şeyi değerlendirecek demokratik vakara sahip olduğunu söyledi. 


Muhalefetin kesintisiz demokrasinin olmazsa olmaz unsuru olduğunu ancak, muhalefet etmenin, meşruiyet çizgilerini çiğnemek, demokrasiye gölge düşürmek, evrensel değerleri göz ardı etmek olmaması gerektiğini belirten Erdoğan, "Türkiye'ye yeni bedeller ödettirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur" dedi. 

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili olarak niçin millete gitme yolunu seçtik? Belki bunu bilmiyorsunuz. Belki gelişmelerden haberiniz olmadığı için burada açıklamak durumundayım. Sayın merhum Turgut Özal, oradan alıyorum... Yapılan seçimlerde siz hiç 367 diye bir şey duydunuz mu? Anayasa'da zaten bu çok açık net. Burada 367 diye bir toplantı yeter sayısı yoktur. Toplantı yeter sayısı 367 olmaz, olsa, orada birinci ve ikinci turda 367'nin aranıp üçüncü turda 276, 4'üncü turda ise en fazla oy alan iki kişiden birinin 276 almasının yeterli olması ifadesi neden yer alsın? Efendim filanca böyle yazmış, filanca öyle yazmış olabilir ama ülkeyi filancanın söylediği üzerinden yönetemeyiz. Eğer filancanın dediği rağbet görseydi. Anayasa'da onun ifadeleri yer alırdı. Bu ülke Anayasa'ya göre yürütülen bir Türkiye'dir. Bu ülke birinin yorumuna göre yürütülen bir Türkiye değildir. İdeolojik yaklaşımlarla yürütülen bir Türkiye değildir. Olmamalıdır. Eğer bunu yaparsak bu ülkeye yazık etmiş oluruz." Anayasa Mahkemesi'nin 367 ile ilgili bir karar verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Hepimiz, karara saygı duymak zorundayız. (Bu nihai karardır, efendim bunun üzerinde konuşulmaz) Hayır bal gibi de konuşulur. Niye konuşulmasın? Bu karar kesinleşmiş bir karardır. Tarih bu kararı alanları hep yargılayacaktır. Buna inanıyorum."

"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI ÇÖZÜM MAKAMI"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişikliği paketiyle ilgili olarak da millete gitmeye karar verdiklerini belirterek, bu işin zor olmadığını, rahatlıkla bu seçime bile yetişebileceğini anlattı.
Erdoğan, şu anda değişiklik paketinin Cumhurbaşkanı'nda olduğunu ifade ederek, "Şu anda sayın cumhurbaşkanında, bakın kaç gün oldu? 15 günlük hakkı var. Sayın cumhurbaşkanı şimdi bu hakkını kullanıyor. Niye? 'Acaba bu işi geciktirip ne kadar erteleriz' Peki bunu nasıl izah edeceğiz? İstenirse, bu işe objektif yaklaşılırsa, hakikaten bir çözüm üretme noktası ki ben Cumhurbaşkanlığı makamını çözüm makamı olarak görüyorum" diye konuştu. 

Başbakan Erdoğan, gerekli değerlendirmelerin yapılması ve üzerinde konuşulması gerekli maddelerin görüşülmesinden sonra bu paketi seçime kadar yetiştirebileceklerini vurgulayarak, "Ama demek ki Sayın Cumhurbaşkanının da ön kabulü var. Belki o da millete gidilmesini istemiyor" dedi. 

Kendilerinin Anavatan Partisi'nden gelen değişiklik tekliflerini destekleyerek Meclis'ten geçirdiklerini ancak, CHP'nin bundan uzak durduğunu belirten Erdoğan, "CHP halk partisi ya, millete gitmekten kaçtı ve parlamentoya girmedi" dedi.
Başbakan Erdoğan, 1982 Anayasası ile TBMM'nin yasama döneminin 4 yıldan 5 yıla çıkarıldığını ancak, bu tarihten sonra hiçbir hükümetin 5 yıllık süreyi tamamlayamadığını ifade eden Erdoğan, 6 erken genel seçimin 5'inin bu dönemde yapıldığını, 1982'den 2003'e kadar 15 hükümet kurulduğunu anlattı.

"ERKEN GENEL SEÇİM SAYILMAZ"

Erdoğan, "AK Parti iktidarı ile birlikte Türkiye'de ilk kez Anayasal süre olan 5'inci yasamı yılını dolduruyor. Haziran ayının sonu 5'inci yasama yılını dolmasıdır. Burada biz 27 gün öne çekiyoruz çünkü, 3 Haziran'da Meclis'İ tatile çıkarıyoruz. 22 Temmuz 2007'de yapılacak olan seçimler 5'inci yasama yılı dolduktan sonra yapılacağı için bir erken genel seçim sayılması mümkün değildir" dedi.
Erdoğan, bunun Türk demokrasisi için büyük bir kazanç, demokrasi tarihinin yüz akı olduğunu söyledi.
Göreve geldikten bu yana 165'inci Bakanlar Kurulu Toplantısını yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, "Göreve geldiğimizden bu yana ve krizlerin eksik olmadığı günlerden... Bir gecede Türkiye'nin varlığının yarısını kaybettiği günlerden bu günlere geldik" diye konuştu.
Geride bıraktıkları süre zarfında Türkiye'nin bütün üretici dinamiklerine, sivil toplum örgütlerine sadece kulak vermediklerini aynı zamanda birçok ulusal projeyi birlikte hayata geçirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, TBMM'nin bu dönemde "saati şaşmadan çalışırken" yürütme organının büyük bir özenle ülke meselelerini ele aldığını ve eş zamanlı olarak 81 ilin kaderine sahip çıktıklarını söyledi.
Türkiye'nin dış politikadaki tezlerini tüm dünyaya kararlılıkla anlattıklarını ifade eden Erdoğan, "AB istikametinde başarılamaz denileni başardık" dedi. 

Başbakan Erdoğan, en az gittiği il'e iki kez gittiğini, Türkiye'de gitmediği il kalmadığını belirterek, "Maalesef 81 vilayeti başbakan sıfatıyla gidip dolaşan hemen hemen yok" dedi. 

"İdeal olanlar hemen gerçekleşti mi?" diyen Erdoğan, hala daha eğitimden sağlığa, adaletten ulaşıma daha yapılacak çok işleri olduğunu bütün alanlarda bu adımları atmaya devam ettiklerini kaydetti. 

Ülke meselelerini hep bir bütün olarak ele aldıklarını, Cumhuriyet Tarihi'nin her alanda rekorlarını kırdıklarını aktaran Erdoğan, "Kişi başına milli gelir 4 yılda ikiye katlandı. Türkiye, artık irade zaaflarıyla mağlup olan Türkiye değildir" diye konuştu.
Başbakan, göreve geldiklerinde 181 milyar dolar olan milli gelirin 2006 sonu itibarıyla 400 milyar dolara ulaştığını vurguladı. Erdoğan, "Rakamlar konuşuyor ben konuşmuyorum. Herhalde bu yan gelip yatarak olmadı, çalışarak oldu" dedi.
2013 hedeflerini şimdiden görebilen bir Türkiye'nin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Bize göre zaaflarımızı değil, imkanlarımızı ve kaynaklarımızı konuşmalıyız. Türkiye'nin istikrarsızlığı davet edecek, kaybetmeyi göze alacak bir tek günü, bir tek saati yoktur. Türkiye, büyük uğraşlarla tesis ettiği istikrar ortamını kolay kolay kaybetmeyecektir. AK Parti olarak da önceliğimiz her zaman Türkiye ve Türk milletinin daha ileri noktalara ulaşması olmuştur" dedi. 

Demode politikalarla 21'inci yüz yılda Türkiye'nin ideallerinin temsil edilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, artık gelecek yüz yılı konuşmak gerektiğini belirtti.

Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birbirimizin gücünden eksilterek, ne milli gelirimizi artırabiliriz ne üretim yapabiliriz ne de Cumhuriyetimizin muasır medeniyetler hedeflerine koşabiliriz... Enerjimizi bu ülkeye artı değer sağlayacak şekilde kullanmalıyız. Enerjimizi birbirimizi yormaya, yıpratmaya harcamamalıyız. Bundan böyle suları tersine akıtmak, demokrasinin işleyen saatini durdurarak rol çalmak, kişisel ikbal ve ihtiras arzularıyla iktidardaki AK Parti'ye zarar verelim diye Türkiye'ye zarar vermek kimsenin hakkı değil."
iha
Yayın Tarihi : 23 Mayıs 2007 Çarşamba 19:13:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Kazım IP: 85.103.142.xxx Tarih : 23.05.2007 23:25:08
Milletimiz kendi geleceğini kendi belirleyecektir .Milletin iradesine güvenmeyenlere millet seçimlerde gereken cevabı verecektir

YALÇIN YALÇIN IP: 212.174.189.xxx Tarih : 24.05.2007 13:18:02
KAYITSIZ KALMAK DOĞRU DEĞİL KAMU GÖREVİNİ YÜRÜTEN TÜM KAMU GÖREVLİLERİ BÜYÜĞÜNDEN KÜÇÜĞÜNE KADAR HER KADEMEDEKİ MEMUR GÖREVİNİ BÖYLE AKASATARAK YAPARSA VAY BU MEMLEKETİN HALİNE