3
Mayıs
2025
Cumartesi
SİYASET

Yaşıyorsam MHP-CHP yüzünden!

Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, AKP'li milletvekillerinin dün TBMM Genel Kurulu'nda kendisini linç etmek istediklerini söyledi.

Genç, "Bugün yaşıyorsam, CHP'li ve MHP'li dostlarımın etrafımda etten duvar örmesinden dolayıdır" dedi.

Genç, dün AKP'li milletvekilleri ile TBMM Genel Kurulu'nda arasında yaşanan gerginlik hakkında Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Genç, Katar ile yapılan uluslararası anlaşmaya ilişkin tasarının görüşmeleri sırasında konuşmasına başlar başlamaz, AKP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoğan'ın kendisine laf attığını söyledi.

Genç, kimseye hakaret etmeden, eleştirisi sınırları içerisinde yaptığı konuşmasını bitirdikten sonra yerine oturduğunu kaydetti.

Daha sonrası ise Kamer Genç'in ağzından şöyle gelişti:

"Yerime oturduktan sonra, AK Parti'li bazı milletvekilleri birden etrafımı sardılar. O sırada CHP'li ve MHP'li milletvekili arkadaşlar yanıma gelerek, beni korudu. Bu sırada Meclis TV yayınını kesti.

Yayının kesilmesini şuna bağlıyorum; biliyorsunuz, İsmailağa Camii'nde bir tane vatandaş linç edildi. Bunların hesabı, anlamadığım kadarıyla beni dün linç etmekti. Verilen arada, bazı arkadaşlar, AKP'lilerin, 'Biz bu Kamer Genç'i susturacağız" dediklerini söylediler.

Yayının kesilmesi, bu tehdidin bir parçası olduğunu gösteriyor. Meclis televizyonu yayın kesmese bunlar bu kadar acımasızca üzerime saldırmazlardı. Meclis Başkanı'nın çıkıp bunu açıklaması lazım.

Ben bugün yaşıyorsam,CHP'li ve MHP'li dostlarımın etrafımda etten duvar örmesinden dolayı yaşıyorum. Yoksa bunlar kafalarına koymuşlar. Muhsin Yazıcıoğlu dedi ki; 'Bunlar her gittikleri yerde (bu Kamer Genç'i nasıl susturmuyorsunuz) diyorlar.' AKP'li milletvekilleri tarif edilemez bir tedirginlik ruh hali içinde.

Kuliste geldiler. Etrafımda dolaşan bir kaç tane milletvekili, 'Seni öldüreceğiz, seni temizleyeceğiz' dediler, çok galiz küfürler ettiler. Biz ölüme de her yere de gideriz. Onlar gibi beyaz gömlek de giymeyiz. Kulisten içeriye girip yerime oturdum. Hepsi böyle bana bakıyorlar, mırıldanıyorlar.

Daha sonra konuşma hakkım vardı, ancak çıkıp konuşmaya cesaret edemedim. Bile bile de kendimi ateşe atamazdım."

"Hayrünnisa Gül'de 65 milyar liralık yüzük..."

Kamer Genç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sayın demek mecburiyetinde olmadığını dile getirerek, "Ama Cumhurbaşkanı makamına seçtikleri kişinin karısında 65 milyar liralık bir yüzük varsa, bunu nereden aldığını sormak hakkımdır" dedi.

"Tayyip Erdoğan kınasın"

Genç, "Eğer Tayyip Erdoğan çıkıp da bu davranışı kınamadığı takdirde, bu hareketin baş sorumlusunun kendisi olduğu konusunda kesin bir kararım olacaktır. AKP'li milletvekilleri Tayyip Erdoğan'ın talimatı dışında kılını kıpırdatmazlar. Eğer bu olayı kınarsa, anlarım ki bunun iradesi dışında gelişmiş bir olaydır. Kınamazsa, demek ki bu olayın oluşumunda kendisinin de katkısı vardır" dedi.

"Can güvenliğimizi Meclis Başkanı sağlamalı"

Meclis Başkanı'na da şikayette bulunacağını kaydeden Kamer Genç, "Milletvekilin güvenliğini sağlayacaksın arkadaş. Ya sağlayacaksın ya da ben Genel Kurul'a silahla gireceğim. İçtüzüğe göre silahla gelmek mümkün değil. Ama bile bile de kendimi AKP'lilere yem etmem" diye konuştu.

"Can güvenliğimizi Meclis Başkanı'nın sağlaması lazım" diyen Genç, "Bu olay, cumhuriyet parlamentosunda Çetin Altan'ın linç edilme olayı ile Şanlıurfa'lı milletvekilinin öldürülmesi, şehit edilmesi olayından sonraki... Belki onlardan daha büyük boyutlu bir olaydır" ifadesini kullandı.

"Tayyip Erdoğan da cebinde bıçak taşıyor"

Soruları da yanıtlayan Bağımsız Tunceli Milletvekili Genç, olaylar sırasında korkup korkmadığının sorulması üzerine, "Korku içimde yok. Korku içinde olsam, 340 kişinin karşısına çıkıp konuşmam, Tunceli dağlarına politika yapmam. Ama çevremde o kadar insan belirince bir anda beni öldürecekleri şüphesine de kapıldım. Çünkü Tayyip Erdoğan da cebinde bıçak taşıyor. Bunların da cebinde bıçak olduğu kesin. O anda bir bıçak atabilirler, televizyon da yayın yapmıyor" dedi.

Kamer Genç, "AK Parti'li Aydoğan size hep 'Halikarnas'ta ne oldu' diye sordu. Ne oldu orada?" sorusu üzerine, geçen sene DYP ilçe başkanı ile gidip Halikarnas'ta içki içtiğini söyledi.

Genç, "Bunda yüz kızartıcı bir olay, soygun yok. Bana bunları soracağına, benim bunların yaptıkları soygunlarla ilgili sorularıma cevap versinler. Ben bu işi sokağa dökmek istemiyorum. İşi sokağa dökersem sokağa çıkamazlar. Onların arkasında güç varsa, benim de arkamda güç var. Tayyip Erdoğan bunlara gerekli terbiyeyi versin. Onlar da uslu çocuklar gibi otursunlar, Kamer Genç'le uğraşmasınlar" diye konuştu.

"Ayıları taklit etseydim"

Genç, başka bir soru üzerine, kuliste kendisine vuran milletvekili olmadığını, kargaşa sırasında darbe almadığını ifade ederek, "Alabilirim de yani 20-30 kişi saldırırsa... Ben de bir ejderha değilim ki yani onları def edeyim, ben de bir insanım. Ben buraya yumruk atmaya değil, meşru zeminlerde siyaset yapmaya geldim. Eğer dağ başında ayıları taklit etseydim, dağlara giderdik ayılar gibi dövüşürdük" diye konuştu.

Bir soru üzerine, yargıya başvurmayacağını belirten Genç, ancak cumhuriyet başsavcılığına ve TBMM Başkanlığı'na can güvenliğinin olmadığı konusunda dilekçe vereceğini söyledi.

Bu arada, daha önce kendisine verilen polis korumasının da Kamer Genç'in yanında görev yapmaya başladığı görüldü.

CHP de kınadı

CHP grup başkanvekilleri, TBMM Genel Kurulu'nda dün bazı AKP'li vekillerin bağımsız milletvekili Kamer Genç'e yönelik hareketlerini kınadı.

Yazılı bir açıklama yapan CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay, "50 AKP milletvekilinin muhalefet kulisini basarak, bir milletvekiline şiddet uygulama kabalığını göstermesi asla kabul edilemez. Bu saldırıyı yapanlar, demokrasi kültüründen nasibini almayanlardır" ifadesini kullandı.

Grup başkanvekilleri, demokrasinin olmazsa olmaz kurumlarından birinin muhalefet olduğunu hatırlattı.

Milletvekillerinin, parlamento kürsüsünden özgürce düşüncelerini açıklamalarının, parlamenterlik görevlerinin bir gereği olduğunu vurgulayan grup başkanvekilleri, Anayasanın 80'inci maddesinde, TBMM üyelerinin, bütün milleti temsil ettiğinin belirtildiğini anımsattı.

Grup başkanvekilleri, "Milleti temsil eden bir üyenin, AKP milletvekillerince linç edilmek istenmesi, açıkça demokrasiye, hoşgörü kültürüne, parlamentonun saygınlığına saldırıdır. Bu saldırının bir linç kararlılığı içinde yapılması asıl üzerinde durulması gereken konudur" değerlendirmesinde bulundu.

...
Yayın Tarihi : 18 Nisan 2008 Cuma 16:42:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?