YSK bu bilmeceyi nasıl çözecek?
MHP İstanbul milletvekili Mehmet Cihat Özönder'in mazbatasını alamadan yaşamını yitirmesi, Türkiye'de daha önce örneği görülmemiş bir durum yarattı.
Özönder'in ölümüyle MHP'nin milletvekili sayısı 70'e, TBMM'deki milletvekili sayısı ise 449'a düştü. Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 'İstifa ve ölüm' başlıklı 25. maddesi, aday listelerinin kesinleştiği tarihten, oy verme günü saat 17.00'ye kadar olan süreçte bir ölüm veya istifa olursa listedeki bir sonraki adayın boşalan yere kaydırılmasını öngörüyor.
Ancak seçilmiş bir adayın mazbatasını alamaması halinde ne olacağı konusunda açık bir hüküm bulunmuyor.
YSK bugün karar verecek
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muammer Aydın, MHP'nin kendilerine resmi bir başvuru yapmasını bekleyeceklerini belirterek "Özönder'in vefat ettiğine dair yazıyı aldıktan sonra kurulu toplayacağız. Nasıl bir yol izleyeceğimize karar vereceğiz" dedi.
Aydın bu açıklamayı yapar yapmaz, MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal ve Deniz Bölükbaşı, YSK'ya giderek bir dilekçe verdi. Dilekçede Özönder'in henüz milletvekilliği mazbatasını almadığı, milletvekili kesin listelerinin açıklanmadığı, TBMM'nin faaliyete geçmediği ve Özönder'in henüz milletvekili yeminini etmediği hatırlatıldı. Dilekçede Özönder'in bir alt sırasında bulunan Mehmet Taytak'ın milletvekili olması gerektiği ileri sürüldü. Faruk Bal YSK'dan ayrılırken gazetecilere "Bu durumun daha önce bir örneği yok" diyerek YSK içindeki hukukçuların içtihat oluşturacaklarını söyledi.
Recep Recai NURCAN IP: 85.101.0.xxx Tarih : 27.07.2007 10:17:26
Öncelikle hayatını kaybeden milletvekilimize başsağlığı diliyorum. Ama bu trafik kazası söylendiği gibi sayın vekilin 'hız tutkusu' ile ilgili ise yazık, gerçekten yazık. Cahil halk, cahil kamyon şöförü diyoruz kolayca. Fakat prof.ta olsak trafik kuralları her yerde ve her şartlardaki insan için geçerli. Yerine başkası milletvekili olabilir bence. Fakat atlanılma-ma-sı gereken çok çok önemli bir husus var. Bu olay bundan sonraki seçimlere örnek teşkil edip, mazbatasını henüz alacak olan milletvekilinin ölümü, sıradaki milletvekili adayını mazbata sahibi yapacaksa; ve de 'dokunulmazlık' gibi önemli bir ögeye sahip olunan bir ülkede 'fail-i meçhul' cinayetlerin bir bakıma önünü açabilir diye düşünmekteyim. Yüksek Seçim Kurulu ve de yargı bu konuyu titizlikle takip etmek durumunda ve de zorundadır.
