Dün Anayasa Mahkemesi Başkanı seçilen Tülay Tuğcu, bugün ilk kez Yüce Divan heyetine başkanlık etti. Bakanlık ihaleleriyle ilgili olarak görevini kötüye kullandığı ve malvarlığında haksız artış meydana geldiği iddiasıyla yargılanan eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın Yüce Divan'da yargılanmasına devam edildi. Aydın, kendisine ait firmadan sadece fayans ve küçük çapta birkaç kalem mal alan müteahhitler için "eğer firmanın bana ait olduğunu bilseler birkaç kalem malzeme değil, bütün malzemeyi alırlardı” dedi.



Duruşmada tanık olarak dinlenen eski Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Ali Helvacı, Aydın'ın ihalelerle ilgili kendisine ya da başka bir bürokrata telkinde bulunmadığını ifade etti.



İhalelerde yapılan tekliflerle ilgili olarak ilgili birimlere bazı notlar bildirdiklerini anlatan Helvacı, “Ama bu kayırma anlamına gelmez. Konunun incelenmesi istenir” dedi.



“AKRABA FİRMALAR KATILAMAZ”



Helvacı, Başkan Tuğcu'nun sorusu üzerine, ihalelere birbirine yakın ya da sahipleri akraba olan firmaların katılamayacağını, böyle bir durum olması halinde ihalenin iptal edilmesi gerektiğini söyledi.



Helvacı, görev yaptığı dönemde böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.



İhalelerle ilgili olarak belli dönemlerde şikayetler olduğunu anlatan Helvacı, ciddi olmayan ihbarlar hakkında Aydın'a bilgi verme gereği duymadığını dile getirdi. Helvacı, “Aydın döneminde yolsuzlukla ciddi anlamda mücadele edildi” dedi.



Daha sonra söz alan Koray Aydın, bakanlık yaptığı dönemde, imzasız olanlar da dahil tüm şikayetleri teftiş kuruluna götürdüğünü ve soruşturma yaptırdığını söyledi.



Aydın, dönemin Teftiş Kurulu Başkanı'nın, müfettiş sıkıntısı çektiğini kendisine ilettiğini ve imzasız ihbarları elemesinin istendiğini söyledi.



Aydın, “Benim dönemimde yapılan soruşturmalar, ihalelerden yasaklanan firmalar önceki her dönemden daha fazladır” diye konuştu.



“BEYAZ ENERJİYE KARŞI KOMPLO”



Duruşmada tanık olarak dinlenen eski MHP Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu, Aydın'ın danışmanı Sadrettin Dinçer'in “Vurgun Operasyonu”nda gözaltına alınması üzerine konuyla ilgilenmeye başladığını söyledi.



Dinçer'in gözaltında olduğu sırada işkence gördüğünü iddia eden Bıçakçıoğlu, “Dinçer, tutuklandıktan sonra cezaevinde ziyarete gittiğimde ayak tabanındaki yaraları gösterdi. Milletvekili olmam ve 25 sene önce ben de yaşamış birisi olarak işkenceye karşıyım” dedi.



İşkence ve operasyon hakkında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ifade eden Bıçakçıoğlu, “Sayın Genel Başkan, bunun koalisyon ortağının komplosu olduğunu ve Beyaz Enerji operasyonuna karşı yapıldığını belirtti. Çünkü biz dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a sahip çıkmıştık” dedi.



Müteahhitler Mahmut Tanverdi, Ali Bircan, Erciyas Altınışık ve Metin İnci ile bir firmada muhasebecilik yapan Sinan Duman, davaya konu olaylarla ilgili bilgilerinin bulunmadığını söylediler.



AYDIN'IN FİRMASINDAN ALIŞVERİŞ



Müteahhitler Bircan, Altınışık ve İnci, kazandıkları ihalelerde yaptıkları işin bazı malzemesini Aydın'ın ortağı olduğu Yolalan ve Halil İbrahim Aydın firmalarından aldıklarını belirttiler.



Bircan ve İnci, bu firmaların Koray Aydın ile bağlantısını bilmediklerini ifade ettiler. Tanıklar, ucuz olduğu için bu firmadan fayans aldıklarını söylediler.



Koray Aydın söz alarak, Türkiye'de onbinlerce müteahhit olduğunu, ancak TBMM Soruşturma Komisyonu'nun kendi firmasından malzeme alan 9 müteahhidin adını kullandığını belirtti.



"BİLSELER TÜM MALZEMEYİ BENDEN ALIRLARDI"



Bu müteahhitlerin yüzlerce kalem malzeme arasından ağırlıklı olarak fayans ve küçük çapta birkaç kalem malzeme aldıklarını anlatan Aydın, “Ben bu firmaları tanıyordum, ama onlar firmanın benim olduğunu bilmiyorlardı. Firmanın bana ait olduğunu sonradan öğrendiler. Bilseler birkaç kalem malzeme değil, bütün malzemeyi alırlardı” diye konuştu.



Firmaları deprem bölgesindeki konut inşaatlarının yapımı sırasında her hafta yaptığı koordinasyon toplantıları sırasında tanıdığını ifade eden Aydın, “Oradaki işler kendiliğinden olmadı, cinler periler yapmadı” dedi.



Aydın'ın avukatı Bülent Acar da söz alarak, dava konusunun davetli ihaleler olmasına rağmen, iddia makamı tarafından ilanlı ihalelerin de dava kapsamına sokulmaya çalışıldığını, bunun da delil karartmayla eş anlamlı olduğunu savundu.



Acar, geçen duruşma kendisine verilen süre çerçevesinde Aydın'ın Dikmen semtindeki arsasıyla ilgili durumu gösteren belgeyi mahkemeye sundu.



ARA KARAR



Yüce Divan heyeti, işkence gördüğü ileri sürülen Aydın'ın eski danışmanı Dinçer'in sağlık raporu ve konuyla ilgili suç duyurusu dosyasının ilgili yerlerden istenmesine, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden aynı iddiaları kapsayan “Vurgun Operasyonu” davasında yaptırılan bilirkişi raporlarının istenmesine, eski Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban'ın eşi Firdevs Aban'ın da aralarında bulunduğu 3 kişinin tanık olarak dinlenmesine, TBMM'den Aydın'ın bakanlık yaptığı dönemde yapılan şikayetlerle ilgili araştırma yapılıp yapılmadığı ve yapıldıysa konuya ilişkin bilgi ve belgelerin istenmesine karar verdi.



Yüce Divan heyeti, duruşmayı, bu eksikliklerin giderilmesi için 22 Eylül tarihine erteledi.