ALİ SAMİ YEN, 1919'DA GALATASARAY'I KAPATMAK İSTEDİ

Galatasaray'ın kurucularından ve eski başkanlarından Refik Cevdet Kalpakçıoğlu'nun oğlu Özdemir Kalpakçıoğlu, yazdığı 'Galatasaray'da Bilinmeyenler' kitabında önemli iddialarda bulunuyor. Kalpakçıoğlu, 'Ali Sami Yen kulübü kapatmak istedi. 1934'te ise istifa etti' diyor.

PASLAŞMALAR

"Ölünceye kadar bu mücadeleyi vereceğim…" Bu sözler 80 kusur yaşında bir "delikanlı"ya ait. Söylediği bu söz ve yaşına bakarsanız, ortada "ironik" bir durum var. Ancak anlattıklarını okuyunca, ortada ayrıca "trajik", -yoksa trajikomik mi- durumların da olduğuna tanıklık edeceksiniz…

"Geri bir pas"la önce özetler: Yıl 2003… 98 yıllık Galatasaray'da birden ortaya bir defter çıkar. Rivayetlere göre defter, kulübün kurucusu Ali Sami Yen'e ait. "Keşfedilen" bu defterdeki bilgiler, kulübün kuruluş öyküsünü adeta dinamitler! Mevcut kuruculardan bazıları daha geri plana atılırken yepyeni kurucular ortaya çıkarılır! Galatasaray Müzesi'nde bir kurucunun fotoğrafları yerinden indirilir. Hatta yırtılır…

Halihazırda Galatasaray'ın resmi sitesinde yer alan yeni tüzük taslağında da "Galatasaray, Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından kurulmuştur" denilerek, yürürlükteki tüzüğün değiştirilmesi gündeme taşınmıştır…

Bütün bunlardan sonra, "olacakları" engellemek için Galatasaray'ın bir üyesi, kuruculardan birinin 80'lik oğlu "isyan bayrağı" açtı sarı/kırmızılı camiada… 6 yıldır "babasının hakkı" için mücadele veriyor. Ama bir türlü muhatap bulamıyor. Mücadelesinde yılmadı bir de kitap yazdı: "Galatasaray'da Bilinmeyenler". Ne var ki hâlâ bir ses getirebilmiş değil, Özdemir Kalpakçıoğlu…

Galatasaray'ın kurucularından ve Ali Sami Yen'den sonraki ilk başkan Refik Cevdet Kalpakçıoğlu'nun oğlu olan Özdemir Bey ile Ortaköy'de, "paslaşmak" için buluşuyoruz.

Bir yandan dondurmasını yerken, diğer yandan "hararetli paslar" atıyor Galatasaray'ın tarihine… Baştan gelecek itirazlara karşı topu "istopluyor": "Söylediklerim yalansa çıkıp ispatlasınlar…" Özdemir Bey biraz "iddia", biraz da "savunma makamı"...

"Onca derdi tasası olan Galatasaray camiası neden Kalpakçıoğlu Ailesi ile uğraşıyor?"

"Her şey Ali Oraloğlu'nun başının altından çıkıyor" diyor Kalpakçıoğlu. Yani Galatasaray Müzesi Müdürü'nün… Özdemir Bey'in iddiası şu: "Talimatı Özhan Canaydın verdi, Oraloğlu da müzede ilk kurucuların fotoğraflarının olduğu bölümden babamın fotoğraflarını kaldırdı. 1907'deki başkanlığını da inkâr etti."

Ali Oraloğlu kıskanç

Özdemir Bey, peşinen Canaydın'ı hiç sevmediğini söylüyor. Üstelik öyle bir nedeni de yok:

"Bir önyargı. Ona hiç oy vermedim ve kendisine de söyledim."

Özdemir Bey, "Dur sana anlatayım" diyerek adeta başlama vuruşunu yeniden yapıyor: "Canaydın'a bu işi yaptıran da Galatasaray'ın 2 numaralı kurucusu Emin Bülent Serdaroğlu'nun torunu Nur Danişmend'dir. Çünkü Danişmend beni, dedesinin kurucu olmasını önlemekle suçladı! Çok saçma tabii. Ben o zaman hayatta bile değilim! Bunu kimin söylediğini sordum, 'Özhan Canaydın' dedi. Canaydın'a böyle bir şey söyleyip söylemediğini sordum, o da ‘Hayır' dedi. Ama ben ona inanmıyorum..."

Özdemir Bey, Galatasaray Müze Müdürü Ali Oraloğlu'nun, ailesine karşı özel bir husumeti olduğunu söylüyor.

Özdemir Bey, bu husumetin neden kaynaklandığını anlatıyor ama sonra "Bunları yazma" diyerek bir "tembih pası" atıyor bana...

Özdemir Bey, babası Refik Cevdet Bey'in ser veren fakat Galatasaray'ın sırrını vermeyen bir Cimbomlu olduğunu söylüyor: "Bana birçok şeyi anlatmamıştır. Hatta bir kongrede, kulüp aleyhine yapacağım konuşmayı engelledi. Beni dışarı attırdı. Bugün ona çok kızıyorum. Birçok şeyin gizli kalmasına neden oldu çünkü. Bakın, bugün onun adını silmeye çalışıyorlar."

Peki ne yapmıştır Refik Cevdet Kalpakçıoğlu?

"Babam kuruculardan biridir. Hatta Emin Bülent Serdaroğlu, ölüm döşeğinde bana ‘Senin baban 1 numaradır' demişti. Ali Sami Yen, 1906'da kimseye haber vermeden yurtdışına gitti. Nereye gittiğini kimse bilmez. 1907'de babam başkanlık yapmıştır ama bugün bunu inkâr ediyorlar."

Ali Sami Yen korkaktı

Özdemir Bey, tribünleri ayağa kaldıracak cinsten bir top atıyor: "Ali Sami Yen, 'fazlasıyla sıkıntılı bir karakter'dir. Yazdıklarında, söylediklerinde kimsenin adını geçirmez. Kuruculara numara verme olayında babamı kandırmıştır. Numara toplantısına babam gecikir ve içeri giren 7'nci kişi olduğu için, ‘Cevdet sana 7 numarayı verdim' der. Oysa öncesinde böyle anlaşmamışlardır…"

Özdemir Bey, "yakası açılmadık paslar"ına bir yenisini ekliyor: "Ali Sami Yen, 1919'da ilk kongreye kulübü kapatmak için gelir. İşgal kuvvetlerinin isteği doğrultusunda kulübün kapatılmasını ister. Kulübün iki kupasını da getirip teslim eder ki o iki kupa aynı zamanda müzenin de temelini atar. Ancak kongre kapanmaya karşı çıkar. Ali Sami Yen'den de başkan olması istenir ama kabul etmez. Bunun üzerine babam başkan seçilir. Yani Galatasaray'ın seçilmiş ilk başkanı babamdır. Ali Sami Yen, bir parça korkaktı. Hatta evine hırsız girdikten üç gün sonra öldüğü söylenir..."

Peki, Ali Sami Yen'in kulüpten istifa ettiği iddiasına ne buyurulur? "Ali Sami Yen, 1934'te istifasını babama verir. Güneş Kulübü'nü kuran Yusuf Ziya Öniş, kendilerine katılmaları için baskı yapar. Ama babam istifayı kabul etmeyerek, ‘Bu kulüpten herkes istifa edebilir ama sen 1 numaralı kurucusun, istifanı kabul etmiyorum' der. Ali Sami Yen ise ‘Yusuf ısrar ediyor. Biliyorsun, onun yanında çalışıyorum, istifamı kabul etmezsen ben ısrar edeceğim. Ekmek paramla oynamana izim veremem. Bu istifa benim ekmek kapım' diye karşılık verir. Babam bu istifa olayını sadece Suphi Batur'a söyler."

Cimbom için yemin imzaları

Özdemir Bey, kitabında şöyle bir liste veriyor: Emin Bülent, Mehmet Ali, Bekir Sıtkı, Ahmet Robenson, Refik Cevdet, Horace Ermitag, Asım Tevfik ve bek Adnan. Bu isimler Galatasaray'dan ayrılmayacaklarına dair bir protokole imza koyan isimlerdir.

Bu listenin "can alıcı pası" ise şudur: Ali Sami Yen'in imzası yoktur!

Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Galatasaray'ın yok olmasına karşı mücadele verirken, "Papaz Kemal" lakaplı kardeşi Kemal Rıfat Kalpakçıoğlu, Güneş'e gider. Güneş kapandıktan sonra da Galatasaray'a dönmeyi reddeder. Özdemir Bey, vakti zamanında amcasından aldığı bir pası bize aktarıyor: "Ali Sami Yen, Güneş'i kurarken bizi dışarıdan destekledi. Güneş kapatılmasaydı bize gelmesini kimse önleyemezdi. Galatasaray'da çok önemli işler yapan baban ise unutulacaktır. Yaptıkları ortadan kaldırılacaktır…"

Bugün babasının hakları için mücadele eden 80 yaşındaki Özdemir Kalpakçıoğlu, konuyu Divan Kurulu toplantılarında her dile getirdiğinde, "Yine mi sen" şeklinde karşılanıyor.

Yine de yılmayacağını söylüyor: "Adnan Polat sorunu çözeceğine dair söz verdi ama ben ona da inanmıyorum" diyor...
Özdemir Bey, final pasında topu yine en başa atıyor: "Söylediklerim yalansa birisi çıksın, bana itiraz etsin!"


Ali Sami Yen kefaret ödüyor

Bir gün babamla kulübe gittik. Kapıda yaşlı, beyaz saçları arkaya taranmış bir adam vardı. Yere karo döşüyordu. Birden babamla sarılıp öpüştüler. Annem bana hep, "Ustalarla, işçilerle konuşma" derdi. Babam "işçi kılıklı" bir adamla öpüşünce şaşırdım. İçeri girince, "Baba kim bu adam?" diye sordum. Babam da "Oğlum tanımadın mı? O çok önemli bir adamdır" dedi. Ama ben tanımamıştım ve "Kim o?" diye üsteleyince, "O adam Ali Sami Yen" dedi. Çok şaşırmıştım. Koskoca Ali Sami Yen'in bir işçi gibi çalışmasına anlam verememiştim. Çünkü bu, onun yapacağı bir iş değildi. Yeniden babama, "Peki ne yapıyor orada?" diye sordum. Babam şöyle bir düşündü taşındı ve "Kefaretini ödüyor..." dedi. Belki de ağzından kaçırdı bu lafı. Çünkü bu, çok manidar bir laftı, bunun yerine, "Kulübü tamir ediyor" da diyebilirdi...