13
Haziran
2025
Cuma
SPOR

BU KÖYÜN KIZLARI OFSAYTI ÇOK İYİ BİLİYOR...

Ülker'in desteğiyle TFF tarafından organize edilen 'futbol köyleri'ne katılan küçük kız çocukları hem temel futbol eğitimi alıyor hem de çevre, psikodrama, liderlik ve ilkyardım eğitimi alıyor.

PASLAŞMALAR

"Burada merhemin nasıl yapıldığı öğretiliyordu biliyor musunuz" diye büyük bir şevk ve heyecanla anlatıyor Müdür Cemal Bey. Trabzon Beşikdüzü İMKB Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Cemal Gedikli..

Bazı arkadaşlar, "Müdür bey bu kadar gazeteciyi görünce coştu" dese de hep sitayişle anlatılan o "Anadolu'nun dört bir yanına dağılmış cumhuriyet muallimleri"ni çokça andırdığı muhakkak Cemal Müdür'ün...

Öyle ya, bugün Anadolu lisesi olan bu okul esasen eski bir Köy Enstitüsü yerleşkesiymiş. 1939'da açılan enstitünün içinde spor salonundan yatakhanelere, yemekhanelerden kütüphanelere kadar birçok birim var. Müdür Bey'in sözünü ettiği gibi "Köy Enstitüleri"nde yetişen öğretmenler sadece "ABC"yi öğretmekle mükellef değildi. Onlar gittikleri köy veya kasabalarda yeri geldi mi doktor, yeri geldi mi avukatı oluyordu vatandaşın.

Biz ise bugün Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) davetlisi olarak, Trabzon ve onun civar illeri olan; Rize, Giresun, Samsun, Erzurum ve Erzincan gibi illerden gelen kız futbolcuların katıldığı "futbol köyü"nü ziyaret etmek için bu eski köy enstitüsündeyiz.

TFF, "Herkes İçin Futbol" projesi kapsamında 3 yıl önce Van'da başlattığı futbol köyü uygulamasını bu yıl da Trabzon, Sinop, Sakarya, Zonguldak, Kütahya, Malatya ve Erzincan'da sürdürüyor. Bu illerde ilki 5 Temmuz'da başlayan, ikincisi ise 26 Temmuz'da başlayacak olan iki ayrı dönemde 10'ar gün boyunca toplam 640 minik futbolcu ağırlanacak.

6 pastan gol kaçarmış

2009'un Trabzon'da açılan ilk futbol köyü için topu HİF Müdürü Zeynepgül Ene ve Futbol Köyleri Koordinatörü ve TFF Bayan Futbolunu Geliştirme Yönetmeni Erden Or'a atalım.Ene ve Or, kendi aralarında paslaşarak bize bilgi veriyor: "Biz burada futbolcu yetiştirme iddiasında değiliz. Zaten 10 günde futbolcu yetiştirme iddiası da olmaz. Ancak biz istiyoruz ki bu kampa katılanlar öncelikle bu oyunda kazanmanın dışında kaybetme diye bir sonucun da olduğunu ve bunun da dünyanın sonu olmadığı bilincini aşılamak. Burada futbol oynayan çocuklar en azından 'Demek ki altıpastan o gol kaçabiliyormuş' diyebilecek bir taraftara dönüşecekler..."

Zeynepgül Ene, "futbol köyleri"nde kendilerinin de çok şey öğrendiğini söyleyerek küçük bir anısını paslıyor: "Van Futbol Köyü'nde Adıyaman'dan gelen bir çocukla konuşmuştum. Hoş beşten sonra 'Buradan gidince en çok neyi özleyeceksin' diye sordum. Çocuk bana 'Burada her gün 3 öğün değişik yemek yiyoruz. Bu, çok güzel' diye yanıt verdi..." Futbol köylerine ayakkabısız, eşofmansız gelenler de cabası. Biz de şöyle geçmiş yıllarımıza bir "anı pası" atarsak benzer manzaralar canlanabilir: Memleket okul bahçelerinde eşofmanı ve spor ayakkabısı olmadığı için okul üniformasıyla beden eğitimi yapan öğrenciler...

Ailelerin hayali başka

Futbol köyülerinde temel gaye; fair play, takım ruhunu ve arkadaşlık kavramını öğretmek. Ama bu köyden hani bir iki futbolcu da çıkarsa, ne âlâ. "Zaten birçok aile de çocuğunu bu amaçla buraya gönderiyor" diyor Erden Or. Oyunu iyice açıyor Or: "Kampları TFF düzenlediği için aileler çocuklarının en kısa yoldan milli olacağını hayal ediyor." Olsun, bu sayede aileler çocuklarına futbol oynama izni vermiş oluyor.

Ene ve Or'un biz gazetecilere yaptığı bu "brief paslar"dan sonra gidip Trabzon Futbol Köyü'nün maharetli kız futbolcularıyla tanışıyoruz.

Her köşede bir gazeteci arkadaş bir grup kız futbolcuyla paslaşmaya başlıyor ve sesler birbirine karışıyor; tıpkı MGK toplantısı öncesi ve sonrasında Ankara'dan bildiren TV muhabirlerinin yarattığı ambiyans!

"Kaç yaşındasın, nereden geliyorsun, burayı sevdin mi, hangi takımı tutuyorsun, en sevdiğin futbolcu kim." Minik kız futbolcularla bu minvalde paslaşılıyor.

FB ve BJK'ye derslik pas

Ordu'dan gelen 13 yaşındaki Cansun Duyar, milli futbolcu olmak istediğini söylerken Galatasaray yönetimine de göz kırpıyor: "Cimbom'un kız takımı olursa seve seve oynarım." Rize Çayeli'nden kampa katılan 14 yaşındaki Berna Nur Balcı, ilkokuldan beri futbol oynadığını söylüyor. Hocalarının tavsiyesiyle bu futbol köyüne katılmış. "Burada ne öğrendin" diyerek "didaktik bir pas" atıyorum ama Berna'nın cevap pası daha öğretici: "Rakibimizi yenince 'yendik' dememeyi ve yenilmenin de bu oyunun bir parçası olduğunu..."

Berna da tüm futbol âlemine özellikle de "Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak" ve "Bir gün herkes Beşiktaşlı olmasın, bırakın o ayrıcalık bize kalsın" diyen Beşiktaşlı yöneticilere ders niteliğinde bir pas atıyor: "Beşiktaşlıyım ama Fenerbahçeli Alex'i seviyorum."

Final pasımızı yapalım: Futbol köylerinden yarının yıldız futbolcuları çıkar veya çıkmaz ancak en azından ofsayttan anlayan kadın ve yenilmenin dünyanın sonu olmadığını anlayan erkek futbolseverlerin yetiştiği muhakkak.


Köy için takımını bıraktı
Trabzon'daki "futbol köyü"ne katılan Trabzon İdman Bayan Futbol Takımı'nda oynayan Göknur Erol, futbol köyündeki ortamı o kadar çok sevmiş ki, takımının Samsun'da yapacağı maça gitmeyi reddetmiş. "Sen hem futbolcu olmak istiyorsun hem de takımınla maça gitmiyorsun, neden" diye sorduğumuzda "Kamp o kadar güzel ki, gitmek istemedim. Maça gitseydim buradan ayrılacaktım" diyor. Evet, takım otobüsü futbol köyünün önüne gelmiş Göknur'u almak için ama o futbol köyünde kalmayı tercih etmiş...

Ula kizlar çiplak top oynayi

4'ü kız 7 çocuğu olan Leyla Dilli'nin "uşakları"nın hepsi de futbol topunun peşinde koşuyor. "Birisi de doktor, mühendis olsun istiyorum ama lafımı dinleyen yok" diyor Leyla Hanım. "Kapı komşu kızlarınızın futbol oynamasını yadırgıyor mu" sorumuza "Kapı komşu değil de annem kabul etmiyor. 'Ula bu kizların hepsi çiplak çiplak top oynayi' diyor bana. Ama ben kızlarımı destekliyorum. İstiyorum ki hepsi de gitsin büyük takımlarda top oynasın" diyor Leyla Dilli.

Ülker de bu işe baş koydu

3 yıl önce başlatılan ve bugüne kadar 40 bin kişinin futbolla temas etmesini sağlayan "Herkes İçin Futbol" projesinin sponsoru olan Ülker Grubu, projenin bir ayağını oluşturan futbol köylerinin de ihtiyaç duyduğu ekipmanlardan gıda malzemelerine kadar birçok konuda destek sunuyor. Ancak, Ülker Kurumsal Sponsorluk Müdürü Mehmet Uçan, "Biz bu projeye sadece para verip kenarda durmuyoruz. Federasyonla her aşamasında omuz omuza çalışıp bilgi birikimimizi de paylaşıyoruz" diyor.

3 yılda 1840 kişi katıldı

2007'de Van'da başlatılan futbol köyleri projesinin ilkine 500 minik futbolcu katıldı.
Geçen sene Sinop, Sivas, Isparta ve Bolu'daki köylere ise toplam 700 kişi katıldı.
Bazı futbol köyleri kız bazıları ise erkek oyunculardan oluşturuluyor. Bu yıl Trabzon, Sinop ve Sakarya'da kız, Zonguldak, Kütahya, Malatya ve Erzincan'da ise erkek kampları düzenlenecek. Ayrıca Sakarya'da erkek futbol köyü kampı da yapılacak. Bu yılki köylere 640 minik futbolcunun katılması planlanıyor. Kampta futbol oyun kuralları, Atatürkçülük ve liderlik, satranç, fair play, çevre bilinci, ilkyardım dersleri veriliyor ayrıca kültür gezileri düzenleniyor. Z Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri de çocuklara psikodrama eğitimleri veriyor. Bugüne kadar bu kamplardan 5 kişi U-15 takımları kadrosuna dahil edildi.
 

Kenan Başaran - Referans
Yayın Tarihi : 11 Temmuz 2009 Cumartesi 18:21:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?