19
Mayıs
2024
Pazar
SPOR

SPONSOR DA İLGİ DUYSA AVRUPA'YA KAFA TUTARIZ

70 yaşındaki Hamiyet Uzunali, milli buzhokeyi oyuncusu torununu izlemek için Trabzon'dan kalkıp İstanbul'a gelmiş. Buzhokeyi dünyası, aynı ilgiyi firmaların da sponsor olarak kendilerine göstermelerini istiyor.

İstanbul Zeytinburnu'nda tarihi surların dibinde yeni açılmış bir spor salonu..
Gençler, ülkelerini bir üst lige çıkarmak için pakı (buzhokeyi topu) filelere göndermeye çalışıyor.

Bu "milli dava"ya biletler ücretsiz olduğu halde oyuncuların hısım akrabalarıyla rakip takım oyuncularından başka ilgi gösteren pek fazla kimse yok.
Öyle ki maçların oynandığı salonu, "Yanında futbol sahası varmış" deyince bulabildim.

Silivrikapı semti sakinleri bile mahallelerinde açılan buzhokeyi salonundan pek haberdar değil.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Silivrikapı Buz Pisti'nde Türkiye 20 Yaşaltı Milli Takımı, 2. lige terfi etmek için Güney Kore, Tayvan ve İzlanda ile mücadele etti ancak genç milliler üç maçı da kaybederek terfi şansını yitirdi.

Çetin Altan ile verkaç yapıp "Enseyi karartmayalım" diyelim zira "buzda böyle kaymaya" devam edersek bu işin 1. ligine çıkmamız çok uzun zaman almayacak. Tabii bir "şerh pası" düşmeden de edemem: Tesisler, sponsorlar ve seyirciler artmalı. En azından 70'lik Hamiyet Hanım kadar bu işe ilgi duymamız lazım.
4 numaralı milli oyuncu Duygucan Uzunali'nin babaannesi Hamiyet Uzunali, taa Trabzon'dan kalkıp İstanbul'a gelmiş torununu izlemek için. "Trabzon demek futbol demek. buzhokeyi de ne ola ki" kabilinden sorunca Hamiyet Teyze, "Torunum hangi sporla uğraşırsa ben onu izlerim. Onun için kalkıp geldim. Nereye gitse peşinden giderim. Bugün de onun kazanmasını görmek için buradayım" diyor. Neticeye bakarsak Duygucan o gün kaybetti ama haticeye bakarsak asla kaybetmedi. Baba Enver Uzunali, oğlunun buzhokeyini seçmesine başlangıçta pek gönüllü olmamış: "Çevrem oğluma destek vermemi delilik olarak bile gördü. Başta epey bir ıstırap çektik. Çünkü pahalı bir spor. Neyse ki artık kulüp destekliyor. Oğlana 400 lira maaş veriyor."

Mucizeye imza atan polis
Tribünlerde maçı heyecanla izleyen bir isim var ki o, buzhokeyinde bir mücizeye imza atmış bir kişi: Serhat Enyüce. Sokak çocuklarından şampiyon bir takım yarattı. İyisi mi pakı Enyüce'ye paslayalım: "2004'te televizyonda bir haber izledim. Karslı çocuklar buz üzerinde buzhokeyine benzer bir oyun oynuyordu. Bu bana bir fikir verdi. Erzurum'da sokakta mendil, sakız satan hatta 'poliste kaydı' olan çocuklardan oluşan bir minik buzhokeyi takımı kurdum."

Memleketin ilk buzhokeyi milli takımında forma giyen Enyüce halen Erzurum Polis Okulu Şube Müdürü. Enyüce, aynı zamanda Türkiye buzhokeyi Federasyonu Asbaşkanı.
Atatürk Üniversitesi'nin basketbol sahasında oluşan doğal buzda çocukları çalıştırmaya başlıyor Enyüce. Dahası malzeme sıkıntısını robocop polislerinin malzemeleriyle gideriyor. Ve Polis Gücü adıyla yarışan o minik takım Ankara'da Türkiye şampiyonluğunu kazanarak bir mucizeye imza atıyor. Yine o çocuklar daha sonra yıldızlar kategorisinde de Türkiye üçüncülüğüne uzanıyor.

Bir takım 100 bin lira
Türkiye'de buzhokeyinin evveliyatı 80'lerin başına uzansa da 1989'da Ankara'da açılan Türkiye'nin ilk olimpik buzhokeyi pisti 4 yıl sonra kurulacak lig için de ateşleyici oluyor. Bugün erkekler ve bayanlar olmak üzere iki ayrı lig bulunuyor. Türkiye'de Ankara, İstanbul, İzmit ve İzmir'de olmak üzere toplam 28 kulüp faaliyet gösteriyor. Sporcu sayısı ise 1600. Bütün bu rakamların yetersiz olduğunu söyleyen Serhat Enyüce, "Bizim potansiyelimiz çok yüksek. Bu sporu futboldan sonra en popüler spor yapmayı hedefliyoruz. Bu, bir hayal değil. 2011 Universiad Oyunları bizim için çok önemli. Bir patlama yaratmasını bekliyoruz. Şu an ülke orak dünyada 40. sıralardayız. A Milli Takım olarak 2. ligdeyiz. Kulüp bazında 100 bin liraya şampiyonluğa oynayacak bir takım kurmak mümkün" diyor.
Federasyonun Dış İlişkiler Sorumlusu Burç Eryiğit de eski milli oyunculardan. 1997'de Yeni Zelanda'yı yenerek ilk galibiyetini alan milli takımda da forma giyen bir isim.

"Bu oyun bizim ruhumuza çok uygun. Hız, mücadele ve sertlik var içinde. Bakın Erzurum'da 2 bin kişilik salonda 3 bin seyirci toplanıyor" diyor Eryiğit.
ABD ve Kanada'da buzhokeyi sporcularının 30 ila 60 milyon dolar arasında kazandığını belirten Eryiğit, "Bizde ise en yüksek kazanç 30-40 bin liradır yıllık. Türk oyuncular aylık 600-700'e, yabancılar ise 1000-2000 liraya oynuyor. Bu işe 4 yaşında başlanır ve 42 yaşına kadar devam edilebilir" diyor.

Eryiğit, tesis ve sponsor sayısının artması halinde Türkiye'nin 5-6 yılda 1. lig kategorisine yükseleceğini düşünüyor: "Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in oğlu Erdoğan Demirören de bu sporu yapıyor. Yıldırım Bey'in büyük destekleri var bu spora. Oğuz Çetin'in oğlu da buzhokeyi oynuyor."

Beşiktaşlı "Buz Kartalları"
Gümrükçü Ali Yaşar Tüfekçi, tekerlekli patenle uğraşan çocukları sayesinde buzhokeyi ile tanışıyor ve işi 2007'de "İstanbul Buz Kartalları" isimli kulübü kurmaya kadar götürüyor.

Tüfekçi'nin takımının isminin esin kaynağı taraftarı olduğu Beşiktaş. "Keşke Beşiktaş Kulübü'nün ismiyle mücadele etsem. İsterlerse kulübün adını değiştirip Beşiktaş çatısına gireriz" diyor Tüfekçi.

Buz Kartalları'nın bayan takımını ise Hürriyet Daily News'ta çalışan ABD'li Liam Hardy gönüllü olarak çalıştırıyor: "Oğlumla bir buz pateninde tesadüfen tanışmışlar. Sonra bize katıldı para veremiyoruz ama ileride belki verebiliriz" diyor. Küçük çocuklara da eğitmenlik yaptığını söyleyen Hardy ise özellikle İstanbul'da büyük bir potansiyel olduğunu belirterek Türkiye'nin bu sporda geleceğinin parlak olduğunu söylüyor.

Özellikle oyuncuların malzemelerinin mali yük oluşturduğunu belirten Tüfekçi, "Oyuncu malzemeleri en ucuzu 1200 dolar. Kalecilerinse 3 bin dolar. Sponsorumuz yok. O yüzden oyunculara maaş veremiyoruz" diyor.
Tüfekçi'nin oğlu Sadık da babasının takımında oyuncu ve antrenör olarak bulunuyor. Şimdilik bu işten oyuncu olarak para kazanmanın zor olduğunu söylüyor Sadık Tüfekçi: "Ama antrenör olarak geçinmek mümkün. Çünkü paten hocalığı da yapabiliyorsunuz."

Türkiye'deki takımların ortalama 18 kişiden oluştuğunu ama idealin 22 olduğunu belirten Sadık Tüfekçi, "Maddi olanaksızlıklardan ötürü kadrolar büyütülemiyor. Zaten oyuncuların çoğu da gelir düzeyi yüksek ailelerden. Öyle olmasa bu iş zor yürür" diyor.

Sadık Tüfekçi, özellikle üniversitelerin bu işe el atmasının avantaj olduğunu çünkü onların daha kolay sponsor bulduklarını ve bunun da buzhokeyinin gelişimine katkı sağlayacağını vurguluyor.

TÜRKİYE'DE BUZHOKEYİNİN GÖRÜNÜMÜ
Türkiye'deki kulüp sayısı: 28
Lisanslı oyuncu sayısı: 1600
Oyuncuların ortalama kazancı: 600-2500
Türkiye'nin dünyadaki kategorisi: 2. lig
En çok şampiyon olan takım: Ankara Büyükşehir (7)

Kenan Başaran - Referans
Yayın Tarihi : 10 Ocak 2010 Pazar 20:11:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?