27
Mayıs
2024
Pazertesi
SPOR

FUTBOLUN KADINLA İMTİHANI

Işık, yaprak sarma yemeye ilk defa Türkan teyzesinin elinden gönül indirdi ve parmaklarını yedi. Onun televizyonda Türk Ceza Kanunundaki tasarlanan değişiklikler hakkında ârifâne konuşmasını da gururla izledi. Ama Türkan teyzesinin şıkır şıkır top sektirişini gördüğünde duyduğu hayranlık başka şeye benzemez. Futbol oynayan bir kadın! Top manyağı bir oğlan çocuğunun feleğini şaşırtacak bir şey! Mahallenin çocukları da, üniversite hocası endamıyla evine dönen Türkan, kaçan toplarını bir iki sektirdikten sonra sıkı bir şutla iade ettiğinde Merihli görmüş gibi gözlerini ovuşturmuşlar zaten.

Futbolcu kadın imgesi, oğlan çocuklarının sihre açık dünyasında hayranlık uyandırır; yetişkin erkek milletinin nazarında ise bir komedidir. Avrupa’da internetteki futbolsever forumlarında kadın futboluna dair ‘eşekle yapılan at yarışı’ klişesine bayılıyorlar. Bu geyikçiler, misal, Bozcaada halı sahasının prensesi, usta sol ayak Elif’i izleseler eşekten düşmüş karpuza dönerler. Kadınlar Dünya Kupası maçlarından, Çin’den, Almanya’dan, Norveç’ten, Brezilya’dan, hele Amerika’dan hiç bahsetmiyorum. Kadınlar bu işi de kıvırabiliyorlar, üst düzey kadın futbolu en müşkülpesent seyirciyi kendine bağlamaya muktedir.

‘Futbol anası’ olmak
Hem, ‘üst düzey’ oynamak şart mı? ‘Endüstriyel futbol’dan, biraz da bu performans anksiyetesinden dolayı yakınmıyor muyuz? Futbolun zevki, çok iyi beceremeyenin de kendi çapında oyuna katılabilmesinde değil mi? Seyirlik zevki düşük olabilir; oynayanın ayağını bacağını soğutmayın! Magnum grubundan Abbas’ın 1998’de Tahran’da çektiği şu fotoğraftaki kadınların neşesine bakın.
Yine işin üst düzeyine dönelim. Dünyada kadın futbolunun kutbu biliyorsunuz ABD. Gerçi Konfederasyon Kupası’nda gördüğümüz gibi ABD erkek futbolunda da istikrarla yükseliyor ama futbol orada esas olarak bir kadın sporu! Faal futbolcu nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı kadın. Bu oran, İskandinavya, Almanya gibi kadın futbolunun popüler olduğu ülkelerin bile neredeyse sekiz katı. ABD’de bu spor, Amerikan futboluna, basketbola ve buz hokeyine kıyasla pek yumuşak bulunuyor: ‘Kız oyunu’ işte! Zaten futbol daha çok beyaz, orta sınıf zümrelerin meşgalesi. ‘Soccer-mom’ (futbol anası) tabirini belki duymuşsunuzdur; çocuğunu nezih bir sporla uğraşması için futbola götüren anneler ‘olgusunu’ anlatmak için kullanılıyor.
Amerika, kadın futbolunun cinsiyet kimliği bakımından da ilginç. Kadın futbolcuların saçlarını kısa kestiği, erkeksi bir görünüme değer verdiği (en tipik örneğinin de Brezilya olduğu!) çizginin zıddına, Amerikan kadın futbolu dişil hatta hafiften cinsel cazibeli bir imge kurmaya çalışıyor. 1999 Dünya Kupası finalinde Brandi Chastain’in gol sevinciyle formasının üstünü çıkartıp sutyeniyle kaldığı meşhur sahne, bu yönelimin bir simgesi olarak anılıyor. (Gerçi bu gösteriyi erkekler gibi davranmaya azmeden bir özentici-eşitlikçiliğin ifadesi olarak yorumlayanlar olduğu gibi, Nike’ın piyasaya sürdüğü sporcu sutyeninin promosyonu olduğunu söyleyenler de çıkmıştı.)
Kadın futbolunu (kararınca!) dişilleştirme gayretlerinin arkasında kuşkusuz bir doz da homofobi var. Yöneticiler, ‘erkek gibi kız’ imgesinden dikkatle kaçınmaya çalışıyorlar. Türkiye’de de, oyuncuların saçlarını fazla kısa kestirmesine izin vermemek, takım içinde güzellik yarışması düzenlemek gibi uygulamalara rastlanıyor. Futbol Federasyonu’nun yeni girişimine ne demeli: Pakistan’dan pembe toplar getirdiler, ‘bayanlara futbolu sevdirmek’ için! Feminenliği vurgulama kaygısını bilmem bu kadar abartmalı mı?

‘Zamanla değişecek’
Önyargılar, endişeler galerisinde bir de şu ‘bayan’ aynası duruyor. Kibarlık adına süs eşyasına benzettiğini, ‘kadın’ı da zımnen müstehcen bir kelimeye çevirdiğini düşünürüm ‘bayan’ın. Bianet’ten Ayşe Durukan, 2006 Ocak ayındaki söyleşisinde, Futbol Federasyonu’nun o zamanki yetkilisi Ceren Topdemir’e neden bu bayan lafında ısrar edildiğini sormuştu. Topdemir bu tercihin ‘normal’ olmadığını teslim etme açık yürekliliğini göstererek ‘Anadolu’daki kadın-kız ayrımı’ ile ilgili endişelerden bahsediyor, ‘zamanla değişecek’ diyordu.
Memleketimizde ilk ve orta öğretim okullarında kızların futbol oynaması 1987’den beri resmen yasaktı. Milli Eğitim 2007’de bu yasağı kaldırdı. Son bir yılda Türkiye’de kadın futbolunda ciddi gelişme gözleniyor. Kulüp sayısı 33’ten 40’a, lisanslı sporcu sayısı 7 yüzlerden 2 binlere çıktı. Ama çalımlanacak daha çok önyargılar var.
 

Tanıl Bora - Radikal
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2009 Salı 16:32:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?