KÖŞELERDE NELER VAR?

Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe, evinde 10 maçtır yenileyen lider Sivasspor'u 4-1 mağlup etti. maçla ilgili yazar yorumları şöyle;

GÜRCAN BİLGİÇ: RİO SİVAS HATTI! (SABAH)

Bu sonuç Sivas'ı küçülten değil, Fenerbahçe'yi büyüten bir netice. Sivas komple düşünülmesi gereken, önemli eksiklerine rağmen ligin zirvesine kurulan, sahasında puan vermeyen, birbirini destekleyen oyunculardan kurulmuş. İyi takım olduklarını kanıtladılar zaten. Sivas'ı zirveye taşıyan özellikler nedeniyle Fenerbahçe ne kadar iyi bir ekip olduğunu herkese bir daha gösterdi...

Herkesin gözü Brezilyalılarda. Onlar ise Rio'daymışcasına rahatlar. Zemin şartları Sivas aleyhine işliyor sürekli. Fenerbahçe kanatlara açıyor topu. Gökhan ve Deivid ile Sivas'ın yumuşak karnını buluyor; sol bek. Belli ki rakibi çok iyi analiz etmişler. Sürekli kenarları kullanıp, yüksek toplarla zorlama düşüncesi çok çabuk sonuç verdi...

AHMET ÇAKAR: KAZANÇLAR (SABAH)

Fenerbahçe dün sadece Sivas'ı yenmedi, aynı zamanda belki de, Kezman'ı da kazandı.
Maç öncesi birçok görüş buzlu sahanın, soğuk havanın bu şartlara alışmış Sivasspor için büyük bir avantaj olduğu yönündeydi. Ama maçın birinci dakikasından bitiş düdüğüne kadar gördük ki, maçın mutlak hakimi Fenerbahçe oldu. Sivasspor'u dört golle yenip onların yenilmezlik serisine son verirken bir o kadar da kaçırdı. Maç boyu gol dışında rakibine neredeyse tek pozisyon vermedi. Rakibin organizasyonunu daha orta sahada bloke etti...

... Sivasspor'a şaşırdık. Belki stres, belki de Fenerbahçe'yi gözlerinde aşırı büyütmeleri tüm düzenlerini bozmuş. Pek bir şey yapamadılar.

ALİ ERDOĞAN: YİĞİDOLAR AĞLAMASIN! (SABAH)

Lider Sivasspor, Fenerbahçe karşısında sezonun en kötü futbolunu oynadı. Kırmızıbeyazlılar, bu mücadeleye kader maçı olarak bakıyorlardı. Herkes öyle şartlanmıştı ki, bu maçta alınacak 3 puan Sivas kentinin kaderini değiştirecekti. 19 hafta iyi futbol oynayan ve sahasında tüm maçları kazanan Sivasspor, dün ilk kez Fenerbahçe karşısında seyircisi önünde mağlup oldu. Zaten çok kötü bir futbol ortaya koyduğu maçı kazanması mümkün değildi...

... Sivas kazanmış olsaydı çok şey değişecekti. Maçı kaybettiler ama şampiyonluk yarışından kopmadılar. Çünkü puan sıralamasında fazla fark yok. Bundan sonra Sivasspor için zor dönem başlayacak. Yarışı önde götürdükleri zaman takipçileri çok fazlaydı. Onlardan kurtulayım derken çok hata yapılması doğaldı. Bu yenilgi bir son değil, başlangıç olmalı...

HAKKI YALÇIN: SİVAS'TAKİ DEV (FOTOMAÇ)

Dün Sivas'ta soğuk zehirdi ama alın teri de panzehirdi. Ve inancını mücadelesine taşıyan Fenerbahçe, takipçi misafir olarak geldiği Sivas'tan "görkemli ruhlar ordusu" olarak başı dik çıktı. Sivasspor'un kendi sahasındaki 10 maçlık masalını da yerle bir ederek...

... Fenerbahçe dün Sivas'ta bir devdi. Adını galibiyetten bile daha çok sevdi.. Görünen o ki... Bu lig Fenerbahçe'nin emrinde. Çünkü bu takımın isterse, yenemeyeceği hiçbir takım yok. Ama bazen niye istemiyor. İşte onu bilen yok!

SELÇUK YULA: ŞOVA DEVAM (FOTOMAÇ)

Kendi sahasında hiç yenilmeyen üstelik ligimizin en az gol yiyen takımına deplasmanda 4 gol atıp İstanbul'a geri dönen Fenerbahçe'yi kutlamak gerekir. Maçın başından sonuna kadar her türlü üstünlük sarı- lacivertlilerdeydi. Çok iyi kapandılar, çok iyi top çevirdiler ve de çok iyi akınlara çıktılar. Özellikle ilk devre sağ kanatta Gökhan'la Devid'in birlikte geliştirdikleri ataklar Sivas'ın işini bitirmeye yetti.

CAN BARTU: MUHTEŞEM FENER (HÜRRİYET)

Fenerbahçe, Sivasspor gibi sahasındaki 10 maçı da kazanan güçlü bir takıma karşı zor olan maçı yenerek kolaya çevirdi.

Sarı lacivertli takım özellikle ilk devrede muhteşem bir oyun sergiledi. İleride çok adamla çoğaldılar, kenarlardan, özellikle de sağdan Gökhan vasıtasıyla yüklendiler ve daha ilk dakikalarda gol poziyonlarına girdiler...

... Bu maçta bana göre Kezman'ı kazandılar. Ancak, Alex'in becerisini de unutmamak lazım. Mükemmel bir gol atan Brezilyalı futbolcu, Kezman'a nefis bir orta yapıp golünü attırdı. O pozisyonda, topu önce verseydi Kezman ofsayt pozisyonundaydı. Kezman'ın ofsayttan çıkmasını bekledi ve pasını öyle verdi.

Fenerbahçe, Sivasspor gibi çok koşan, mücadele eden 10 maçta sahasında sadece 3 gol yiyen takımı farklı yendi. Zor maçı kolaya çevirdi sarı lacivertliler. Her açıdan mükemmel bir Fenerbahçe izledim.

OGÜN ALTIPARMAK: ALTIN 3 PUAN (YENİ ŞAFAK)

Dün Sivas 4 Eylül Stadı'nda lider Sivasspor ile oynayan Fenerbahçe bu sezonun en akıllı futbolunu ortaya koyarak zorlu deplasmandan çok önemli 3 puan çıkardı. Bu başarının en büyük nedeni 4-4-1-1 düzeninin hatasız uygulanmasıydı. Her zaman ifade ettiğimiz gibi bugünün modern futbolunda, orta sahada oynayan futbolcuların iyi ve risksiz futbolu başarıyı getiriyor. Fenerbahçe'nin başarısının kaynağı da bu...

... Fenerbahçe son oynadığı 4 maçta 22 gol atarak belki de tarihinin en gollü 4 maçını taraftarlarına seyrettirdi. Tebrikler Fenerbahçe'ye ve tebrikler Sivas halkına.

LEVENT TÜZEMEN: ASLAN'A KAOS YARIYOR! (SABAH)

Kalli kararıyla Sabri depremi yaşayan, golcüsü Nonda'yı sakatlık nedeniyle İstanbul'da bırakan ve 3 PAF oyuncusuyla esame listesini tamamlayan Galatasaray, Arda'nın orkestra şefliği yaptığı maçta hem farklı kazandı hem de OFTAŞ maçında bıraktığı liderliği geri aldı.

3 gün önce OFTAŞ önünde 'Sefiller'e benzeyen, Ankara'nın buzlu zemininde patinaj yapan ve utanılacak bir yenilgi alan Galatasaraylı oyuncular, zihinsel olarak iyi hazırlanmışlardı. Arda Turan "Bu maçın patronu ben olacağım" dercesine iyi oyuna ve farklı skora damgasını vurdu. Arda, Lincoln'ün yokluğunda üstlendiği görevde Rize'de sergilediği yaratıcı, üretici ve bitirici futbolunu Başkent'e de taşıdı.

... 7 dakikada 3 gol bulan Galatasaray'da Arda, pozisyonunu kendi yarattığı bir gol atarken; Karan ve Çalık'ın gollerine de asist yaptı. Demek ki; Galatasaray'a kaos yarıyor! Çünkü Kalli'nin yarattığı her depremden sonra Galatasaray hep kazanıyor.

EMRAH KAYALIOĞLU: TEHLİKELİ GALİBİYET (SABAH)

Galatasaray iyi oynayıp, pres yaptıkça Ankaragücü'nün zaafları ortaya çıktı ve sarıkırmızılılar 7 dakika içinde buldukları üç golle üç puan ceplerinde olarak soyunma odasına gittiler. İkinci yarıda da istediklerini almış olmanın rehavetiyle kendilerini sıkmadılar. Ümit Karan'ın bir golünü yediği Serkan'a dördüncü golü attırması, Arda'nın bu sezonki en etkili futbolu Galatasaray adına en önemli artılardı.

Galatasaray, ilk devrenin ikinci yarısındaki futboluyla istediğini alırken "Galatasaray'ın olduğu yerde her zaman ümit vardır" sözünü bir kez daha doğruladı. Ancak; tamamı yerli 11'le alınan bu üç puan dertlerin bittiği anlamına gelmez. Bu, depremde kolonu çatlamış binanın dış cephesine sıva atmaktan farksızdır.

Maçtaki en ilginç görüntü ilk golü atan Hakan Şükür'ün kulübeye koşması ve Kalli'yi atlayıp kulübedeki üç PAF oyuncusuna sarılmasıydı. Kaptanın hocasını pas geçişi Florya'da yaşanan sıkıntıların göstergesidir. Bu skor, bu gerçeğin görmezden gelinmesine yol açarsa getirdiği üç puanın çok daha fazlasını götürür.


ZAFER ERTEM: ASLANLAR GİBİ (FOTOMAÇ)

Sakatlar ordusuna dönen G.Saray için önemli bir maçtı. Ezeli rakip Fenerbahçe lider Sivas'ı Sivas'ta 4 kurşunla yere sermiş, Beşiktaş G.Antep'ı 3-1'le topa tutmuştu. G.Saray'ın zirveye oturması için galibiyet şarttı. Kalli'nin yapabileceği bir şey yoktu, sıkıntıları da çoktu. Ayakta kalanlarla PAF'ı birleştirip zar zor 17 kişilik bir kadro ile Ankara'ya gelebildi. Alman'ın 4 yabancılı A.Gücü karşısındaki askerlerinin hepsi yerli malıydı.

Ankaragücü'ne şaşırmadım desem yalan olur. Sahalarında oynuyorlar, vasat ve isteksizler. Yabancılarının oyuna katkısı ise sıfır. Topladıkları 25 puanı bence sorgulamalılar. Şu gerçeği de gözardı etmeyelim. Farklı galibiyet G.Saray'da kimsenin gözünü kör etmesin. Bu takımın sakatları dönse bile acilen transfere ihtiyacı var. Ama buna rağmen bu takım hâlâ zirvedeyse yeri geldiğinde eleştirdiğimiz Kalli ve öğrencilerini kutlamamak haksızlık olur diye düşünüyorum.

BÜLENT TULUN: TASTİKNAME (FOTOMAÇ)

Hafta içi başlayıp, organize bir şekilde yönetimin içindeki ve atanmışların organizasyonuyla "istifa ederim"e kadar giden tehditler manzumesi, onurlu ve haysiyetli G.Saraylı futbolcuların müthiş tepkisiyle 19 Mayıs Stadı'nda patladı. 90 dakika boyunca sahada futbol adına her şeyi yapan Uğur Uçar, Arda Turan, Mehmet Topal, Hakan Şükür ve Ümit Karan vardı.

Galatasaraylı oyuncular, dünkü maçta aslında Ankaragücü'ne karşı değil, teknik heyetlerine ve kendilerini yönettiklerini iddia eden sorumlulara karşı 4-0 galip geldiler.

İnanıyorum ki atılan her golden sonra abuk-subuk bir şekilde kadro dışı bırakılan kardeşleri Sabri'ye bu galibiyeti ve golleri armağan ettiler. İdare edilmesi ve problem çıkarması en uzak ihtimal olan Sabri Sarıoğlu gibi bir oyuncuyu bile halledemeyen Florya yönetimi, problemleri kenara atmış, başarılı bir operasyon yapmış gibi, bu maçtan sonra da gerçeklerin farkına varamazsa yanlışın en büyüğünü yapar.

AZİZ ÜSTEL: ARDA'YA AFERİN (FOTOMÇ)

Hemen herkes Cimbom'un Ankara'da puan kaybedeceği kanısındaydı. Ama kimsenin hesaba katmadığı Galatasaray, F.Bahçe, Beşiktaş'ın dışında diğer takımların gerçekten kötü oynadığıydı. Galatasaray'ın Türk oyunculardan kurulu takımı çoğunun adını bile telaffuz etmekte güçlük çektiğimiz yabancılarla dolu A.Gücü'nü sahadan sildi. Her şeyden önce şu gerçeği kabul etmek gerekir ki son yıllarda Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük yıldız Arda Turan. Arda iyi oynadığı zaman Galatasaray da iyi oynuyor. Arda'dan sonra yavaş yavaş yıldızlaşmaya başlayan Mehmet Topal'ı da unutmamak gerek. A.Gücü bu kadar eksik bir Galatasaray'ı bir daha yakalayamaz.

Galatasaray'ın tam 10 futbolcusu yok. Ama ne yazık ki A.Gücü'nde kimse futbol oynamak istemiyor dahası bildiği futbolu da unutmuş. Galatasaray bütün tahminlerin aksine çok rahat bir galibiyet aldı ve Turkcell Süper Lig'in liderlik koltuğuna oturdu.

KANAT ATKAYA: ÜSTÜN BAŞARI (HÜRRİYET)

GALATASARAYLI futbolcuların işi gerçekten güç... Hava şartları, sakatlıklar, yoğun maç trafiğinin getirdiği fiziksel zorlukları diğer takımlar da yaşıyor.

Ancak Galatasaraylı futbolcular bir de ruhsal dalgalanmalarla başa çıkmak durumunda. Takım neredeyse düz koşu yaparken eksilir hale geldi.

Sakatlıklar yetmezse "operasyonla" takım eksiltiliyor.

Galatasaray'ın yetiştirdiği Sabri'yi yollamak kendince büyük ve önemli bir karar. Doğru karar olduğunu düşünmemiz bekleniyor bu kararın.

Zor kazanıp kolay kaybetmenin iyi bir şey olmadığı öğretildi bana. Umarım Sabri'yi kazanmak için yeterince çaba gösterilmiştir.

Öte yandan Feldkamp'ın iradesinin tek başına yetmeyeceği bir operasyon yürütüldüğü açık.

Arda Turan'ın ısrarlı ve güzel oyunuyla rakibi yorması ve Hakan Şükür/Ümit Karan ikilisinin uyumlu çalışması, Ankaragücü'nün pek sağlam durmayan defans blokunu önce salladı sonra da 10 dakikalık bir saldırı planıyla tamamen çöketrtti.

İLHAN SÖYLER: BAŞ AKTÖR ARDA OLDU (HÜRRİYET)

Dün izlediğim Ankaragücü-Galatasaray maçında baş aktör, Arda'ydı. Filmin başlangıcında, gelişiminde ve sonucundaki performansıyla Oscar'a aday olduğunu gösterdi. Ama bir de gizli kahramanlar vardı. Mehmetler... Mehmet'lerden Topal olanı defansın önünde, oyun kurgusu, top çalma ve savunma ile ilişkilerini kurdu. Oyunun akışını belli etmeden dengeledi.

Ama bir de filmde kopuk olar yerler vardı. O da köşe vuruşlarındaki durum. Ankaragücü ceza alanını kalabalık yapıyorsun, pozisyon buluyorsun, dalgalanma yapıyorsun ama sonunu getiremiyorsun. Bunları her takım yapar ancak ayrıcalıklı olmanın yolu golü atmaktan geçer.

Önemli bir noktaya parmak basmak istiyorum. Galatasaray ile sözleşme imzalayan her futbolcu, oynamak zorunda. Hiçbirinin birbirinden farkı olmaz.