16
Mayıs
2024
Perşembe
SPOR

HER YERDE KARŞIMA HAKAN ŞÜKÜR ÇIKTI

"17 yaşında Beşiktaş’a geldim onunla kıyaslandım, Milli Takım’a yükseldim yine onunla kıyaslandım. Hakan Şükür adı benim için hep problem oldu. Milli Takım’da çok oynayabilseydim, şimdi daha büyük bir kulübe gidebilirdim."

ERSEN Martin, 1.96’lık boyu ve 95 kiloluk ağırlığına rağmen, yüksek tekniği ve fizik gücünü kullanmadaki becerisiyle dikkat çeken ideal bir "pivot santrfor." Nadir bulunan futbolcu tiplerinden biri olmasına rağmen uzun yıllar Denizlispor, Göztepe, Siirt Jetpa ve Ankaraspor gibi orta kademe takımlarda boy gösteren Ersen’i 4 büyüklerden ilk keşfeden kulüp Trabzonspor oldu. Geçtiğimiz yıl bordo mavili takıma transfer olan 27 yaşındaki golcünün yeni durağı ise Recreativo Huelva. İspanyol ekibiyle olaylı bir transfer anlaşması yapan Ersen Martin’le, kendisini daha yakından tanımak amacıyla bir röportaj yaptık...

Almanya’dan Türkiye’de ilk geldiğin kulüp G.Saray’dı. Seni denediler ama geri gönderdiler. Ardından Beşiktaş’a gittin, orada da 1 sene kalabildin. Bu senden mi, yoksa kulüplerden mi kaynaklandı?

Galatasaray’da Fatih Terim beni beğendi, fakat o dönem benim menajerim bir Almancı idi. Fatih Terim, "Seni isterim ama o menajerini istemiyorum" dedi. Ben de bunun üzerine Galatasaray’dan ayrılmak zorunda kaldım. Sonra Beşiktaş’ta 1 yıl oynadım. 4-5 maçta ilk 11’e çıktım, toplam 20-22 maç oynadım. Beşiktaş’tan gitmeyi ben istemedim, onlar yolladı. Çünkü o zaman 18-19 yaşındaydım. Gezip tozma sevdasına düşünce futbola kendimi veremedim. Böyle olunca da beni gönderdiler. Sonra 2-3 ay takım bulamadım, transferin son günü Siirt’e gittim. Siirt’te aklım başıma geldi. Orada sosyal aktivite anlamında yapacağınız hiçbir şey yok, mecburen sadece futbolu düşünüyorsunuz. Böylelikle futbolumu geliştirdim. Ondan sonra Beşiktaş, beni sattığı paradan çok daha fazlasına geri alamadı. Bu benim için çok gurur verici bir olay. Bu arada gelişimimde Rıza Çalımbay, Giray Bulak ve Ersun Yanal hocalarımın büyük katkılarının olduğunu söylemeliyim.

Yanal’a sabredemediler şimdi yeniden başlayacaklar

Her dönem Hakan Şükür’e alternatif gösterildin ama Milli Takım’da onun kadar şans bulamadın. Hakan Şükür senin için ne ifade ediyor?

Ersun Yanal döneminde 1-2 maçta milli formayı giydim. Milli Takım Ersun Hoca ile kabuk değiştirecekti, ama ona sabredemediler. Şimdi bu kabuk değiştirme olayı yeniden başlayacak sanırım. Hakan Şükür, sevdiğim ve örnek aldığım bir futbolcu. Ancak onun adı benim için hep problem oldu. Beşiktaş’a geldim onunla kıyaslandım, Milli Takım’a yükseldim yine onunla kıyaslandım. Hakan Şükür’ün yaptıklarını tarih tabii ki yazacaktır ama futbol haftalık oyundur. Futbolda geçmişle yaşanmaz. Eğer öyle olsaydı benim futbolu bırakmam gerekirdi. Çünkü, ben geçmişte çok ağır eleştirildim. Özellikle Beşiktaş’ta iken, "Kim aldı bunu" diye beni yerden yere vurdular. Milli Takım’da daha çok oynama şansı bulsaydım, şimdi daha büyük bir kulübe gidebilirdim.

Trabzon kentinin ve Trabzonspor’un bir futbolcu için zor olduğu söyleniyor. Sen buna katılıyor musun?

Trabzon’u ve Trabzonspor’u çok kötü gösteriyorlar. Açıkçası ben de teklif geldiğinde çekinmiştim, taraftarından özellikle de. Fakat, orada 7 maç üst üste kaybettiğimiz dönemler bile oldu, en ufak bir problem yaşamadım. Ama kentte sosyal yaşamın hareketli olmadığı bir gerçek. Ersun Yanal Hoca’nın mutlaka orada başarılı olacağına inanıyorum.

Huelva, Trabzonspor’dan daha çok para verecek

Recreativo Huelva’ya transfer olmak nereden çıktı? Bu kulübü sen mi buldun, yoksa Trabzonspor mu bulup seni sattı?

Recreativo’yu ben bulmadım. Osasuna ile bir UEFA Kupası maçı oynamıştık, o maçı izleyen bir menajer beni arayıp, "Seni İspanya’ya götürmek istiyorum" dedi. Ben de "Olabilir" dedim. Transferin son günü Recreativo’dan teklif aldım ve kabul ettim. Avrupa’ya gitmeyi ben de çok istiyordum. Trabzonspor Yönetimi de sözleşmemin bitmesine 1 yıl kaldığı için, ’sezon sonunda bedavaya gideceğine biz şimdi satıp para kazanalım’ diye düşündü. Fakat sonra taraftar tepki gösterince vazgeçtiler. Ama karşı taraf her şeyi doğru yaptığı için beni vermek zorunda kaldılar.

Recreativo ile Trabzonspor arasındaki anlaşmazlık sırasında UEFA’ya iki tane mektup yazdığın iddia ediliyor. Birincisinde Trabzonspor’da oynamak istediğini, ikincisinde ise tarafsız kaldığın belirtiliyor. Bunlar doğru mu?

İlk mektubu yazmaya mecbur kaldım. Çünkü sakatlanmıştım, sözleşmem de sezon sonunda bitecekti, o yüzden Trabzonspor’da kalmak istedim. Fakat, daha sonra bana iki kulüple de anlaşmam olduğu için seçim yapma hakkım olmadığı söylendi. Ben de bunun üzerine UEFA’ya bir mektup daha yazıp, sizin belirleyeceğiniz kulüpte oynarım dedim.

Recreativo’dan alacağın para Trabzonspor’dan aldığından fazla mı, az mı?

Daha çok alacağım. İlk önce aynı parayı teklif ettiler, ben "Aynı parayı verecekseniz niye geleyim?" dedim. Ben öyle deyince tekliflerini bayağı artırdılar. Recreativo’nun başkanı ve teknik direktörü beni çok istiyordu. Sakatlığım yüzünden sezonun ilk yarısında oynamayacağımı bile bile aldılar. Havalimanında beni kulübün başkanı ve 200-250 taraftar karşıladı.

Recreativo Huelva Kulübü senin için bir atlama taşı olabilir mi?

Recreativo çok büyük bir kulüp değil. Ama gittiğim yer dünyanın en iyi ligi. Orada Barcelona’ya, Real Madrid’e karşı oynayacağım. Ben kendime güveniyorum. Daha büyük takımlardan teklif alırsam diye bonservis bedelimi de sözleşmeme yazdırdım; 2 milyon dolar. İspanya’da kendimi gösterip Almanya’da Bayern, Schalke, Werder gibi kulüplerde oynamak istiyorum.

Tuncay gibi olmam

* Transfer teklifi gelince Recreativo hakkında araştırma yaptın mı? Çünkü herkes senin Middlesbrough’a giden Tuncay Şanlı’nın durumuna düşmenden endişe ediyor?

Araştırma yaptım. Tuncay’ın durumuna düşeceğimi sanmıyorum, çünkü ikimizin ortamı farklı. İspanya ile Türkiye birbirine çok benziyor. Beş gün Huelva’da kaldım; havası, insanları, yaşayış biçimleri Türkiye ile tıpa tıp aynıydı neredeyse. Tuncay’ın bulunduğu Middlesbrough ise tam bir fabrika şehri, çok kötü bir yermiş.

Avrupa’ya gitmeye korkuyorlar

Avrupa’daki Türk futbolcu sayısı niye az?


Türkiye’de Avrupa’ya gitmekten korkan futbolcular var. Bazıları, "Türkiye’de mutluyum, iyi para kazanıyorum, bu saatten sonra niye kendimi ispatlamakla uğraşayım ki" diye düşünüyor. Mesela Sergen ağabey. İstediği her takımda oynar, ama gitmiyor. Bu arkadaşlar sanıyor ki, Türk futbolu Avrupa’da izlenmiyor. Recreativo’nun başkanı bana bir çırpıda Trabzonspor’dan 5-6 futbolcunun ismini saydı. Recreativo’ya transfer olduktan sonra Almanya’dan, Fransa’dan bile gazeteciler geldi benimle röportaj yapmak için. Avrupa’ya mutlaka gitmesi gereken bir başka futbolcu Gökdeniz. Kesinlikle Türkiye’ye fazla bir futbolcu.

Johnson’la maçta küfürleştik uçakta yan yana oturduk

Türkiye’de oyun stilinden nefret ettiğin, karşı karşıya oynamak istemediğin bir defans oyuncusu var mıydı?


Karşı karşıya oynamak istemediğim tek futbolcu Emre Aşık’tı. Çünkü onunla ne zaman karşılaşsak kavga ediyorduk. Birbirimize küfür ettiğimiz bile oluyordu. Bu küfürle ilgili enteresan bir anım vardır. Trabzonspor’da iken Kayserispor’la oynadığımız bir maçta Samuel Johnson’la küfürleştik. Birbirimize ana avrat dümdüz gittik. Hatta beni, "Maçtan sonra sana göstereceğim" diye tehdit etti. Maçtan sonra tesadüf eseri İstanbul’a giderken uçakta yan yana koltuklara düştük. İçinde bulunduğumuz durumu düşünebiliyor musunuz! Sonra Johnson’la çok iyi arkadaş olduk.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 30 Ekim 2007 Salı 11:55:35
Güncelleme :30 Ekim 2007 Salı 11:59:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?