22
Mayıs
2024
Çarşamba
SPOR

KÖŞELERDE NELER VAR?

Arthur Zico öğreniyor /Gürcan Bilgiç/Sabah
Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico'yu en ağır eleştiren yazar olarak şimdi ona bir teşekkür etmek istiyorum. "Ben olsam Zico'yu bu takımın başında bir dakika bile tutmam" fikrinde bir değişiklik yok. Ama Fenerbahçe'nin İnter maçıyla birlikte başlayan gurur veren futbolun patronu olarak eğer bir borç varsa, bunu ödemeliyim. Yine de o benim için hâlâ Fenerbahçe'ye layık bir teknik adam değil, bunu da eklemeliyim. Bunu kimse sabit fikir olarak görmesin. Bir teknik direktör 65 maç sonra bir anda doğrulara ulaşıyorsa; bu onun ders alan ama geç anlayan biri olduğunu gösterir, iyi bir yönetici olduğunu değil...

Sorumsuzlar.../ İSKENDER GÜNEN/Sabah
Beşiktaş yenilgisinin ardından teknik adam Ziya Doğan'ın da ayrılmasıyla ligde çalkantılı günler yaşayan Trabzonspor'un Kayserispor karşısında alacağı sonuç merakla bekleniyordu. Trabzonspor ilk yarıda Kayserispor'a oranla daha üstün olan takımdı. Savunmayı orta sahaya yakın kurdular. Hüseyin ve Ayman topla daha önde buluştular ve de CeyhunGökdeniz birlikteliği ile de Kayserispor kalesinde pozisyonlar ürettiler. Bu yarıda Gökdeniz'in iki Hüseyin'in de bir net gol pozisyonu var. Trabzonspor'un tek sorunu Umut... Neden ? Çünkü Umut ayağına gelen her topu olumsuz kullandı. Ne geriden gelen arkadaşlarına duvar olabiliyor ne de top saklama becerisi var. Bu yüzden Trabzonspor birçok pozisyonda ileride çoğalamadı...

Zico yine Zico’ydu/ Altan Tanrıkulu /Hürriyet

GEÇEN sezon Fenerbahçe AZ Alkmaar’a elenirken tek suçlu Zico ilan edildi. Özellikle Tümer ve Alex’i oyundan almadığı için yerin dibine vurulmuştu Brezilyalı teknik adam. Maçı 2-1’den 2-2’ye getiren gol 87’de bir ölü toptan gelmişti.. Açık bir kaleci-savunma anlaşmazlığıydı.. Yapılan faul ise sahanın en iyisi Lugano’nun gereksiz yerde Şota’yı düşürmesinden kaynaklanıyordu. Yani bütün bunlara Zico’nun müdahalesi söz konusu değildi. Üstelik skor 2-1’iken Appiah, Alex, Tümer ve Kezman 4 net gol pozisyonu kaçırdılar. Aradan bir 7 ay geçti.. Fenerbahçe artık daha tecrübeliydi. Ama Zico aynı Zico’ydu.. Çok kritik PSV maçında zorunlu Alex-Ali Bilgin değişikliği dışında ilk oyuncu değişikliğini Semih’le yaptı. Üçüncü hakkını kullanmadı. Maç yenilgiyle bitse, "10 kişi kalmış bir takımı dinlendirmek veya oyundan süre almak için neden Appiah sahaya sürülmedi?" denecekti belki de.. 

G.Saray santrfor transfer etmeli
/Dr. Kubilay Gürkan/Fotomaç

Necati ve Kabze gittikten sonra 3 santrfora kaldı G.Saray. Üstelik bu 3 santrfordan Hakan yaşı nedeni ile belli dönemlerde artık sık sık düşüş yaşaması muhtemel olanı. Ü.Karan ortası olmayan, aynen topa vurduğundaki gibi ya köşeye zımbalayan ya da tribüne atan bir adam. Bir maç 4 atıp sonra 6 maç susuyor, ya da 3 maç üst üste atıp, 5 haftayı sessiz geçiyor. Nonda'nın ise son 4 yılda sakat olmadan oynayabildiği ortalama maç sayısı sadece 7, yani toplam maçların 1/5'ini asla geçmiyor. O zaman siz 3 'ü de istikrarı farklı nedenlerle yakalayamayan 3 gol adamı ile oynuyorsunuz. Bu nedenle de mutlaka bir santrafor ihtiyacınız daha var. Hele de Bordeaux maçında kaçırılan golleri gördükten sonra. Peki kim mi bu santrfor? 2 ay önce yazdığım bir adam vardı. Bakalım şimdi ne durumda?

Lig de çok önemli /Selçuk Yula/Fotomaç
Fenerbahçe için lig amaç değil araçtır. Kadrosu da rakiplerinden daha kaliteli Amaç Avrupa'da söz sahibi olmaksa aynı mücadeleyi ligde de görmeyi isteriz... Bu akşam Fenerbahçe Kasımpaşa karşısında önemli bir sınav daha verecek. Önemli diyorum çünkü artık lige kesin dönüş yapılmalı. Fenerbahçe'nin kadro yapısı diğer takımlardan çok daha ileride. Ama bu, sahada da görülmeli. Avrupa'da verilen mücadelenin de aynısını ligde de görmek isteriz. Fenerbahçe için lig amaç değil araçtır. Eğer amaç Avrupa'da söz sahibi olmaksa, o arenaya çıkabilmenin yolu ligimizde alınacak sonuçlardan geçer. PSV maçında takımı herkes gibi ben de çok beğendim. Özellikle kanatlar iyi çalıştı. Sağda Gökhan mükemmeldi, solda ise Roberto Carlos için ne demeli ki. Yalnız bu maçta en çok eleştiri alan isim Vederson oldu.

Korkarsan korkuturlar /Gökmen Özdanak/Fanatik

Kalli, zaman zaman beni hayal kırıklığına uğratıyor. Biliniyor ki uzun senelerin deneyimi, birikimi saha içindeki ve dışındaki disiplin adına yaptırımları sonucunda iyi bir teknik direktör hüviyetini kazandı. Ama dikkatli izlediğiniz zaman uygulamalarında kekemelik ortaya çıkıyor. Çarşamba günü uçakta giderken Ahmet Akcan ve Kalli ile 30 dakikalık bir sohbet etme imkanı buldum. Tabii genel olarak dostça bir sohbet olduğu için neler konuştuklarımızı değil, ufak izlenimlerimi belirteceğim. Israrla vurguladığım; oyunlardaki güç ve dayanıklılık, saha içindeki oyun ve taktik disiplininin istikrarlı olmadığını ve en önemlisinin sakatlıkların çok olduğunun nedenini sorduğumda, “Zaman zaman takımlar kötü oynayabilir. Yanlışta yapabilirler. Sakatlıklara gelince çok ağır bir yük altındalar. Futbol hızlı oynanıyor. Sakatlıklar doğal” dedi. İşte burada kendi kendime şu soruyu sordum: “Kalli için yanılıyor muyum?” Çünkü genel basın toplantılarında doğruları ve yanlışları hiç çekinmeden, korkmadan, dürüstçe söyleyen Kalli “bu mu” demekten kendimi alamadım. Ne demek “Çok maç oynuyoruz.” Avrupa ile kıyas edildiğinde bunu söyleyen en son kişi Kalli olmalı. Benim ısrarla savunmadığımı ve bu konuda hiç merhametimin olmayacağını da vurguladım. Futbolculara, kendilerini haklı çıkaracak savunmalara sığınmak için ellerine koz verilmemesini ve bunun zarar getireceğini ve de getirdiğini defalarca söyledim.

...
Yayın Tarihi : 27 Ekim 2007 Cumartesi 10:21:28
Güncelleme :27 Ekim 2007 Cumartesi 10:31:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?