Fakir gencin romanında mutlu son

Sezon boyunca mali problemlerle boğuşan Galatasaray, Fenerbahçe'nin Denizli'de berabere kalmasıyla ligi zirvede bitirdi...

Dört sezon sonra yeniden ipi göğüsleyen Cim Bom, toplamda 16. kez şampiyonluk unvanıyla buluştu…

İkinci yarının başlarındaki beklemeler nedeniyle bir 20.45 sendromu daha yaşandı bitti Pazar akşamı...

Bu akşam da akrep-yelkovan kardeşler her zaman olduğu gibi yine aynı saat ve dakikayı gösterecek ama kimsenin umrunda bile olmayacak.

34 hafta süren maratonun ardından sevinen taraf Galatasaray olurken Fenerbahçeliler Denizli'deki hayal kırıklığının ardından sezonu ikincilikle tamamladı.

Erik hocanın taktiksel anlayışındaki en büyük farklılığı Kayserispor'a karşı sol kanatta oynamasına alıştığımız Hasan Şaş'ı sağa çekerken, sağ açığa yatkın Sabri'yi çapraz kanada alması oldu.

Karşılaşmanın da önemli bir bölümünde Hasan Şaş - Sabri çapraz koşuları yaşandı.

Yine de atılan gollerde bu kanat adamlarının asist ve bitiriciliği büyük rol oynadı.

İlk yarının ortalarına kadar Ilic acayip çalıştı.

Erken sürmenaj olacağı tribünden bile belliydi.

Nitekim yarım saat dolmadan yoruldu ve oyundan düştü.

Ertuğrul Sağlam'ın sağlam ekibi enerji tasarrufuyla gücünü 90 dakikaya daha eşit şekilde yaymasına karşın aynı başarıyı skora yansıtamadı.

Sarı-Kırmızılılar'da 18. dakikada ilk golü atan Ilic'in süper presinin yanı sıra oynadığı son maçlarda daha dağınık görülen Saidou'nun ön liberodaki tek top başarıları renktaşın kontratak girişimlerini de önledi.

Eski Fenerbahçeli Johnson, Hakan'a top koklatmazken, 'Kral' yine de rakip savunmayı dağıtacak servislerde etkiliydi.

Ne var ki 'Boğaz'ın Boğası' ilk dakikalarında asist yapmak düşüncesiyle çıktığı maçlarda sayı bulmakta zorlanmasını yine tekrarladı.

Galatasaray'ın ikinci yarının başlarında farkı ikiye çıkarmasının ardından kapalıdan atılan meşaleler taraftarlığa hiç mi hiç yakışmayan davranışlardı.

Tuttuğun takım öndeyse oyunu durduracak frenler icat etmek hiç de akıl kârı değil!

Benzeri dakikalarda Denizli'de sahaya atılan kâğıtları tutuşturmak için yağdırılan meşaleler de oyunu yavaşlatma amaçlıydı.

Ne var ki o sıralarda Fenerbahçe karşılaşmayı eşitlikle sürdürüyordu.

Bülent Demirlek'in 'başlayın' komutundan 18 dakika sonra Hasan Şaş'ın ortasına iyi yükselen Ilic'in kafasıyla Cim Bom gol perdesini açtı: 1-0.

50'de gelen gol sol ayağı olmayan iki kanat oyuncusunun ortak yapımıydı.

Hasan Şaş'ın ikinci asistini Sabri akıllıca değerlendirerek farkı ikiye çıkardı.

Genç oyuncunun 86'da attığı golden sonra Denizli'nin öne geçtiği golün haberi Sarı-Kırmızılılar'ı bu üçüncü sayıdan çok daha fazla sevindirdi.

Tribünlerle birlikte büyük bir şampiyonluk coşkusu yaşandı.

Maçlarını, Fenerbahçe'ninkinden 16 dakika önce bitiren Galatasaraylılar, Denizli'den gelecek mutlu haberi beklemeye başladı.

Basın tribünündeki ekrandan Fener maçını izleyen Sarı-Kırmızılı yönetici ve oyuncular, büyük bir heyecan yaşarken, 48 yıllık lig tarihinin kuşkusuz en heyecanlı finalinde nefesler tutuldu.

Selçuk Dereli Denizli'de son düdüğünü çaldığında basın tribününde Galatasaraylıların yaşadığı sevinç tariflere sığmayacak denliydi.

Galatasaray şampiyonluğun büyük favorisi Fenerbahçe önünde, üstelik iki kez yenilmesine rağmen 16. kez ipi önde göğüsleyerek ezeli rakibinin hem arayı açmasını hem de üçleme yapmasını engellemeyi başardı.

Ve fakir gencin romanı mutlu sonla bitti.

Cengiz Alpman