20
Mayıs
2024
Pazertesi
SPOR

Aslan mabedine veda ediyor

İlk kazması 1936'da vurulan ve kapılarını 1964'te açan Ali Sami Yen Stadyumu, bu akşam Galatasaray-Beypazarı Şekerspor maçıyla perdeyi kapatıyor. 

Ancak o sahne açık kaldığı sürece Türk futbolunun tarihi zaferlerine ev sahipliği yapmıştı...

Sadece Galatasaray’la ilgili değil, Türk futboluna dair bir karakutudan bahsedecek olursak, Ali Sami Yen Stadı bu konudaki ‘Aslan payı’nın sahibi olacaktır kuşkusuz. Sayısız zaferlerin yanında hüsranlara da ev sahipliği yapan, şehrin tam orta yerinde olması nedeniyle maç oynanmadığı anlarda da hayatın içinde yer alan stadyuma artık veda vakti geldi.

Eskiler, gelişen yerleri gördüğünde “Buralar dutluktu eskiden” derler. Bizler de günün birinde Mecidiyeköy’den geçerken, ‘Esaretin Bedeli’ filminin unutulmaz sahnesinde ‘Brooks’ karakterinin duvara düştüğü ‘Brooks was here’ (Brooks buradaydı) notundaki hüzünle, “Türk futbol tarihinin önemli kısmının yazıldığı stat buradaydı” diyerek anılarımızı canlandıracağız.

Sezen Aksu bize “Unut” dese de, Ali Sami Yen’in havasını solumuş olanların cevabı aynı şarkının sözlerinde duruyor: “Kolay olmayacak, elbet üzüleceğiz, mutlaka bir iz bırakacak...” Yeni zaferler, tarihi günler yaşamak için Türk Telekom Arena’ya giderken, Ali Sami Yen’in ruhunu saygıyla anıp, onun adına yapılan mabedin bıraktığı izlerden bir kısmını derlemeye çalıştık.

“Güzellik de çirkinlik de gördüm”
Hıncal Uluç
(Gazeteci-yazar)

Ali Sami Yen’e veda edilirken duygularınız nedir?

Açıldığı gün ordaydım. Çok acı anları olan bir gündü. Beklenmedik kaza dolayısıyla, işin seyri değişmişti. Milli maçın coşkusu yerini trajediye bırakmıştı. Ali Sami Yen’de üzüntüler de yaşadım, büyük zaferler de… Futbolun bütün güzelliklerine de hüznüne de tanıklık ettim. Elbette çirkinliklerine de. Ama son dönemde tribünlerdeki çirkinlikler daha da artmaya başladığı için, 2000’den sonra bağımı kestim. Aslında kapanışa gitmeyi düşünüyordum ama ‘Adnan Polat yönetimi’ beni Galatasaray’dan o kadar uzaklaştırdı ki, gitmemeye karar verdim.
Bu karar doğru mu sizce? ‘Polat yönetimi’ bugün var, yarın yok. Ama Sami Yen’e veda bir daha olmayacak.
Aslında haklısınız ama ben kendimce böyle davranmanın daha uygun olduğunu düşünüyorum. ‘Polat yönetimi’yle aynı çatı altında hiçbir yerde bir araya gelmeyi kendine yediremiyorum. Şu andaki duygularım böyle olduğu için de kapanışa gitmeyeceğim.

“Neuchatel maçı herkesin aklında”
Mustafa Denİzlİ

(Altay’la futbolcu, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Milli Takım’la teknik direktör olarak Ali Sami Yen’e konuk olmuş futbol adamı)
Ali Sami Yen Stadı’nda benim için Neuchatel maçının yeri her zaman ayrıdır. Bir sürü maça çıktım orada, bunca yıllık hayatımda bir sürü anım var. Ancak Ali Sami Yen’i sorduğunuzda yalnızca benim değil pek çok futbolseverin de aklına Neuchatel maçı gelir. Böyle bir maçta görev yapmak benim için unutulmaz bir şeydi.

“Ali Sami Yen’e çıkmak heyecan vericiydi”
Michael Skibbe
(2008-2009 sezonunda Galatasaray’ı çalıştıran Alman Teknik Direktör)
Ali Sami Yen Stadı’na Galatasaray’ın başında teknik direktör olarak çıkmak benim için çok güzel ve heyecan verici bir şeydi. Çok güzel anılarım oldu oradayken. Yeni stat için de umarım orada başarılı olup iyi bir başlangıç yaparlar. Türk Telekom Arena’da Galatasaray’ın başında olmak kim istemez ki? Ama orada başarılı olmaları için de sakin ve sabırlı olmaları lazım.

“Her kitapta yer alacak”
Bülent Tİmurlenk
(Sabah Gazetesi yazarı)

Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı kazandığı sezon, Şampiyonlar Ligi’nde Milan’ı 3-2 yendiği maçtan sonra (Bu maçla grubunu üçüncü tamamlayıp UEFA Kupası’nda yola devam etmişti) İtalyan basınında Milan Kaptanı Paolo Maldini’nin bir demeci çıkmıştı. Kaptan’ın “Kimse beni Ali Sami Yen’de 25 bin kişi olduğuna inandıramaz” şeklindeki sözlerini ilk kez ben çevirip duyurmuştum. Futbol kariyerinde 80-100 bin kişilik statlarda sayısız maça çıkmış, Milan formasıyla oynadığı maçlarda 80 bin kişi önünde mücadele etmiş bir efsanenin, Türkiye’deki futbol ortamı ve futbol aşkını böyle betimlemesi benim için ilginçti.
Ayrıca İtalyan ve İspanyol medyasında ne zaman bir takımları Galatasaray’la eşleşse, Ali Sami Yen Stadı’ndan yola çıkılarak “Cehenneme gidiyoruz” şeklinde haberler yazıldı ve yazılıyor. Avrupa’da futbol tarihiyle ilgili yazılacak her kitapta mutlaka yeri olacak bir stadyımdur Ali Sami Yen.

“Her stada nasip olmayacak şekilde hatırlayacağız”
Kanat Atkaya
(Hürriyet Gazetesi yazarı)

Unutamadığım maçları saymam mümkün değil. Ama 5-0 biten Neuchatel maçı, 14 yıl aradan sonra şampiyonluğun geldiği Eskişehirspor maçı ve 3-2 kazanılan Milan karşılaşması unutulmazlar arasında. Genellikle Avrupa maçları oldu unutulmayanlar.
Ali Sami Yen’de bu kadar çok maça gidince artık o hayatınızın bir parçası oluyor. Hâlâ taşınacağımıza ihtimal vermiyorum! Bizim yapacağımız gittiğimiz yerde mutlu olmaya çalışmak olacak. Yoksa Ali Sami Yen’de benim çocukluğum da var. Her stada nasip olmayacak şekilde iyi hatırlayacağız Ali Sami Yen’i.

“Milli formayla da anılarımız var”
Cüneyt Tanman
(Galatasaray ve Milli Takım’ın unutulmaz kaptanı)

Benim için aslında iki tane anı var. Birincisi 14 yıl aradan sonra şampiyonluğa ulaştığımızı Eskişehir-spor maçı. Diğeri de tabii 5-0’lık Neuchatel maçı. Ali Sami Yen’de pek çok galibiyet görüp güzel günler yaşadım. Milli formayla da Avusturya’yı güçlü bir kadroya sahip oldukları dönemde 3-0 yenmiştik ve o maça ben kaptan olarak çıkmıştım. Onu da unutamam.

Açılışta facia, kapanışa doğru olaylar1964’te Türkiye-Bulgaristan hazırlık maçıyla açılan Ali Sami Yen’in ilk ev sahipliğinde facianın eşiğinden dönüldü. Seyyar satıcının tezgahının alev almasıyla oluşan izdihamda 81 kişi yaralanmış, yaralılardan biri daha sonra hayatını kaybetmişti. Sami Yen’deki son maçlarında ise kötü performansı protesto eden taraftarların tepkileri koltuk sökmeye kadar varmıştı.

Nonda’dan altın kafa

Fenerbahçe’yle Galatasaray’ın şampiyonluk için çekiştiği 2007-2008 sezonun 32. haftasında iki dev karşı karşıya geldi. Ali Sami Yen Stadı’ndaki mücadelenin 37. dakikasında Shabani Nonda’nın, Fenerbahçeli kaleci Volkan’ın hatasını değerlendirerek yaptığı bu kafa vuruşu sezon sonunda şampiyonluğu da Galatasaray’a getiren en önemli hareket olmuştu.

16 dakikalık ömür 2005-2006 sezonunun son haftasında, dört yıl sonra tekrarlayacak bir olaya ilk kez şahit oluyorduk. Son haftaya Galatasaray’ın bir puan önünde lider giren Fenerbahçe, Denizlispor deplasmanına çıkarken, Sarı-Kırmızılılar da sahalarında Kayserispor’u ağırlıyordu. ‘Aslan’, Kayseri’yi 3-0 yenip,sahaya atılan konfetiler nedeniyle 16 dakika uzayan Fenerbahçe maçını beklemeye koyuldu. Hasan Şaş’ın gözyaşlarıyla sembol olan bekleyiş, mutlu sonla bitmişti .

Bu yenilgiler iz bırakmıştı

3 Mayıs 1989: Galatasaray-Fenerbahçe: 3-4
8 Eylül 1996: Galatasaray-Fenerbahçe: 0-4
26 Mart 2000: Galatasaray-Fenerbahçe: 0-1
8 Aralık 2002: Galatasaray-Beşiktaş: 0-1

Son büyük zafer Galatasaray’ın

UEFA başarısından sonra bir süre daha devam eden Avrupa zaferleri daha sonra azalmaya başladı. Tarihi galibiyetlerine alıştığımız Galatasaray en son süksesinde 2008-2009 sezonunda son dakika golüyle Bordeaux’yu 4-3 yenerek tur atlamıştı. Ancak sonraki turda Hamburg karşısında hüsran yaşandı. 2-0 öne geçen Sarı-Kırmızılılar 3-2 yenilerek elenmekten kurtulamadı.

Chelsea musibeti tarih doğurdu

Şampiyonlar Ligi’nde sahasında Chelsea’ye 5-0 yenilen Galatasaray, o sezonun devamında yoluna UEFA’da devam edip tarih yazmıştı.

Davala’nın penaltısı

Şampiyonlar Ligi’nde gruplarda beklenmedik maçlar oynayan Sarı-Kırmızılılar yine de grubu üçüncü bitirip, yoluna UEFA Kupası’nda devam etme şansını son maça taşımıştı. Milan’ı ağırlayan Aslan, 86’ya kadar 2-1 geride götürdüğü maçta Hakan Şükür’ün kafası ve uzatma dakikalarında Ümit Davala’nın penaltı golüyle 3-2’lik zafere uzanıyordu. Bu aslında Türk futbol tarihinin de dönüm
noktası olmuştu.

İstenmeyen olaylar, arzulanan zafer

UEFA Kupası’nda doludizgin giden Galatasaray, dönemin parlak ekibi Leeds United’la yarı finalde eşleşmişti. İstanbul’da maç öncesi yaşanan olaylar nedeniyle 2 İngiliz hayatını kaybetmiş ve maç o atmosferde başlamıştı. Sahadan 2-0’lık üstünlükle ayrılan Galatasaray, Ali Sami Yen’deki büyüsünü sürdürerek UEFA finalinin kapısını aralıyordu.

2-0’dan gelip Real Madrid’i yenmek!

2000-2001 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde Mircea Lucescu yönetiminde başarılı bir performans sergileyen Galatasaray, ilk iki tur gruplarını geçerek çeyrek finale adını yazdırmıştı. Çeyrek finalde Real Madrid’le eşleşen Galatasaray, ilk maçta Ali Sami Yen Stadı’nda yine tarihi bir gün yaşamıştı. İlk yarıyı 2-0 geride kapatan Sarı-Kırmızılılar, ikinci yarıda bulduğu gollerle 3-2 galip gelerek, sansasyonel bir galibiyete imza atmıştı.

Ali Sami Yen kimdir?

Edebiyatçı Şemsettin Sami’nin oğlu olarak 20 Mayıs 1886’da İstanbul`da doğan Ali Sami Yen, Galatasaray Lisesi’nde okudu ve futbol oynadı. 1905 yılında ‘Lise’den arkadaşlarıyla Galatasaray Kulübü’nü kurma kararını alıp bir numaralı kurucu üyesi olurken, toplam 14 yıl Sarı-Kırmızılı camiaya başkanlık etti. Mili Takımın Romanya ile oynadığı ilk maçta takımın başında yer alarak ‘Hilal-i Ahmer’in ilk teknik direktörü de oldu. Ali Sami Yen, 1951’de vefat etti.

Yapımı sancılıydı Galatasaray’ın tarihinin en önemli başarılarına imza attığı Ali Sami Yen Stadı’nın yapım süreci de sancılı geçti. 1936’da ilk kazması vurulan stadyumda, yapım 1964’e kadar sürdü. ‘Aslan’ın, yeni evinin yapım sürecine bakınca da böyle çileli bir yolla nihayet stadına kavuştuğunu görüyoruz. Yapımda tekerrür eden tarih, umarız başarı kısmında da aynı yolu izler ve yine mutlu günlere tanık oluruz.

Radikal
Yayın Tarihi : 11 Ocak 2011 Salı 12:47:53
Güncelleme :17 Ocak 2011 Pazartesi 18:27:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?