15
Mayıs
2024
Çarşamba
SPOR

Bir futbol hikayesi:Vestel Manisaspor

Bu sezonun 9. haftasına kadar Süper Lig'in tartışmasız en başarılı takımı Vestel Manisa idi. Ancak ne olduysa 10. haftadan itibaren oldu. Sivas ve F.Bahçe mağlubiyetlerini diğerleri izledi. En son Sakarya maçında yaşanan olaylardan sonra Ersun Yanal istifa etti.
Futbol çok pahalı bir sektör. Şehir takımlarının bu bedeli karşılayabilmeleri de sanıldığı kadar kolay değil. Bu nedenle profesyonel futbolun önemli bir figürü olarak sponsorluk uygulamasını görebiliyoruz. Genelde salon sporlarında görülen isme dayalı sponsorluk anlaşmaları bazen futbol takımlarında da karşımıza çıkabiliyor. Siirt Jetpa, Çanakkale Dardanelspor, Yimpaş Yozgatspor ve Kombassan Konyaspor, aklımıza ilk gelen yakın zaman örnekleri. Ancak bir takım daha var ki şu an futbol gündeminin tam ortasında: Vestel Manisaspor...

Bundan beş-altı sene evvel Vestel, fabrikalarının da bulunduğu şehrin takımı Manisaspor ile anlaşma imzalayıp bu takıma kendi adını verdi. 3. Lig’de başlayan macera, birkaç senelik çabanın ve yaşanan bir Mustafa Denizli fiyaskosunun ardından Süper Lig’e terfiyle son buldu. Geçen sezon dönem dönem etkili futbol oynayan; ama esas hedef olarak 2006-07’yi belirleyip Ersun Yanal ile uzun bir beraberlik (5 yıl) planlayan Vestel Manisa, bu sezona, klasik tabirle, fırtına gibi girdi. İlk 9 haftada üst üste kazanınca, 5. şampiyon olma konusunda çok iddialı beyanatlar verilmeye başladı. Ancak Sivas deplasmanındaki mağlubiyet ve ardından kendi sahalarında uğradıkları F.Bahçe yenilgisiyle birlikte tarifsiz bir irtifa kaybına girildi. Son 16 haftada yalnızca 1 galibiyet ve 3 beraberlik alınabildi. İkinci devre ise sadece 1 puan...

***

Sahadaki başarı satışlara nasıl yansır?

1996-97’nin ilk devresini 6. sırada bitiren; ancak devre arasında Yılmaz Vural’ın Trabzonspor’a gitmesiyle birlikte sezon sonunda küme düşen Sarıyer’in macerasını hatırlatan bir durumdu bu. Fakat orada belirgin bir sebep vardı: Teknik direktör değişikliği... Burada ise elle tutulur sebepleri bulabilmek oldukça zor. En azından uzaktan bakıldığında… Kritik maçlar öncesi yaşanan sakatlıklar, kaçan penaltılar, iyi oyuna rağmen kazanılamayan puanlar, Zelenka ve Johana krizleri, Meduna’nın talihsiz bir şekilde futbolu bırakmak zorunda kalması, Caner Erkin’in CSKA Moskova’ya satılması, devre arası alınan Ömer Kalabane’nin defanstaki berbat görüntüsü gibi durumlar ilk anda akla gelenler; ancak bunun izahı bu kadar da kolay olmamalı.

Belki de bu düşüşün bazı sosyo-psikolojik sebepleri de vardır. Mesela, “Anadolu’dan bir şampiyon çıkacaksa, bunun belli bir futbol birikimi olan bir şehir takımı olması gerektiği” fikri, ihmal edilmemesi gereken bir hadise. Öyle ki Manisa şehri yıllarca alt liglerde kalmış ve adeta Vestel tarafından karanlık dehlizlerden çekilip alınmıştı. Ve bir Bursa, bir Samsun, bir Eskişehir gibi futbol şehirleri için asla düşünülemeyecek, uygulanamayacak bir şey gerçekleşti. Sponsor şirket takıma hem ismini verdi hem de rengini... Yıllarca siyah-beyaz olan Manisa’nın renkleri kırmızı-beyaza dönüştürüldü. Aslında sadece bu folklorik değişim bile Manisa futbolunun geleneksizliğine bir işaret sayılabilirdi. Üzerine, ani gelen başarıların Anadolu’da sempati uyandırmaması geldi. Örneğin, G.Birliği’ni Ankara’da 5-0 yenmek skor olarak iyiydi; ama sıradan bir futbolsever için haddini aşmaktı da… Tıpkı geçen yıl F.Bahçe’yi 5-3 yenip şampiyonluktan etmek ve bu camianın antipatisini çekmek gibi...

Ve bir de asıl kritik hata, firma adının çok ön plana çıkması oldu. Bursa taraftarının ‘Arçelik!’ tezahüratında olduğu gibi ticari anlamda ters tepen bir hareketti bu. Yıllar önce ‘Petlas Kırşehir’ örneğindeki gibiydi aslında. Petlas kazandıkça mağlup ettiği şehirlerdeki lastik satışları düşüyordu. Nitekim, uzun süredir Vestel’in sponsorluk anlaşmasını gözden geçireceği söylentileri var. Birincil sebep olarak ise futbol sektörünün kirliği gösteriliyor.

***

Ataman ile Bayındır ve bir çuval incir

Hafta sonu oynanan müsabaka, Sakarya için çok değerliydi elbette; ancak Manisa için de öyle. Uzun müddet taraftar forumlarında ‘Manisavrupa Yolunda’ gibi ifadeler kullanan Manisasporlular, dost tribünleri olan Sakaryasporlular’ı çok iyi ağırlamış, maç öncesi, geçtiğimiz haftalarda hayatını kaybeden Sakaryaspor taraftarı için mevlid okutulmuş ve maç iki takım taraftarlarınca yan yana seyredilmişti. Ancak 37. dakikada daha önce de bazı sabıkaları olan ve bir çuval inciri berbat eden antrenör Metin Bayındır ve kaleci Bülent Ataman’ın hakem Cüneyt Çakır’a saldırmaları ve sonrasında gelişen olaylar sonucunda maç yarıda kaldı. Bundan sonra muhtemelen Manisa hükmen mağlup sayılacak, söz konusu iki isme de ağır cezalar gelecek. Uzun süredir sponsorluk konusunda kafası karışık olan Vestel Grubu da artık yeni bir durum değerlendirmesi yapabilir. Takımın neredeyse bir araştırma konusu yapılabilecek düşüşünün şirket tarafından nasıl değerlendirileceği futbol kamuoyu tarafından da merakla beklenmekte.

Netice itibarıyla, ticari bir kurum olan Vestel’in işletmedeki başarısı, sahaya yansımakta zorlanıyor bu aralar. Ne de olsa futbol sahada oynanan bir oyun ve kâğıt üzerindeki verilerle değerlendirmek fazlasıyla yanıltıcı olabilir.



Ersun Yanal (Teknik Direktör):
Gelecekten umutsuz olduğum için istifam kaçınılmazdı


Amacım kulübüme ve Manisa halkına uzun süre hizmet vermekti. Bu amaçla sorumluluklarım çerçevesinde, gerçekçi bir planlama ve bütünlük içerisinde ilk devreyi lig dördüncüsü olarak tamamladık. Büyük hedeflerimiz devam ederken ikinci devreyle beraber elimizde olmayan nedenler ve oluşan ortam sonucu arzu etmediğimiz bir duraklama içine girdik. Sporcularımızın arzusu, teknik ekibin şartları yeniden yönetmesiyle beraber ortaya konan stratejik hamlelerimiz durağanlaşan durumumuza oyun açısından biraz hareket getirmiş olsa da yakın gelecek açısından istediğimiz güçlü etkiyi yaratamayacağı düşüncesi, kritik bir karar vermemi gerekli kılmıştır. Vestel Manisaspor teknik direktörlüğü görevinden ayrılırken, futbola katkısı ve ilgisiyle bizleri onurlandıran Sayın Ahmet Nazif Zorlu’ya, başkanımız sayın Haluk Çubukçu’ya ve yönetim kuruluna, sevgili futbolcularıma ve Manisa halkına desteklediklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Haluk Çubukçu (Vestel Manisaspor Başkanı):
Futbolun içinde daha fazla kalmayabiliriz



Centilmence devam eden bir mücadele vardı. İki takım taraftarları kol kola tribünde oturuyordu. Hatta vefat eden Sakaryalı bir taraftar için bizim taraftarlarımız mevlit okuttu. Maçta futbolcular arasında da gerginlik yoktu. Bir pozisyonda kaleci Bülent konuya müdahale etti. Sarı kart görecekti, sarı kartın kırmızı karta dönüşmesinden sonra hakeme yapılan hareketler oldu. Sonra hakem soyunma odasına çekildi. Hakeme sağ duyulu davranıp maçı tatil etmemesini rica ettik. Milim milim görüntüleri izledik. Güvenlik problemi yok. Seyirci problemi yok. Ancak hakem tatil etme kararı verdi. Herkesten özür diliyoruz.

Sürekli söylediğimiz bir şey var: Vestel’in sponsorluğunu devam ettirip ettirmemesinde başarı ya da başarısızlık ölçü değil. ‘Şiddet ve küfür varsa spora yatırımı gözden geçiririz’ diyoruz. Vestel Grubu üretken, ülkesini seven, ülkesine katma değer sağlayan bir gruptur. Şiddet, küfür ortamı olduğu sürece, adaletli ve temiz olunmadığı sürece sporun içinde kalmaz.

Vestel’in üst düzey yetkilileriyle istifasını geri aldırma konusunda Ersun Yanal’ı iknaya çalıştık, maalesef olmadı. ‘Bu şartlarda yararlı olamayacağım, bırakıyorum.’ dedi. Çok üzüldük. Yanal, Türkiye’de değil, dünyada karakteriyle, kariyeriyle üst düzey teknik adamlardan biridir. Biz bir değeri kaybettik, üzgünüz. Kendisine ve ailesine bundan sonraki yaşamında başarı diliyoruz.

Sakaryaspor maçında kırmızı kart gören ve hakemin kokartını yırtan kaleci Bülent, ‘affedilmemek üzere’’ sezon sonuna kadar kadro dışı bırakıldı. Sezon sonunda da sözleşmesi gözden geçirilecek. Kaleci antrenörü Metin Bayındır’ın sözleşmesi de koşulsuz feshedildi.
Zaman
Yayın Tarihi : 22 Mart 2007 Perşembe 19:52:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?