22
Mayıs
2024
Çarşamba
SPOR

Bu terör neden bitmiyor?

Süper Lig'de şampiyonun belli olmasına 10 maç kaldı. Ligde sona yaklaşılan her karşılaşma sonrası ortaya çıkan atmosfer hiç de iç açıcı değil. Yeşil sahalardaki şiddet olaylarının artması, kontrolün yavaş yavaş elden çıktığını gösteriyor.

Sporda şiddeti önlemek için 2004'ün sonuna doğru büyük umutlarla çıkarılan yasa ile bu kargaşanın önüne bir nebze geçilmek istenmişti. Ne var ki, müsabakaların yapıldığı alanlardaki şiddet görüntüleri alınan önlemlerin bir kez daha havada kaldığını ortaya koyar nitelikte.

Ankaragücü-Beşiktaş maçında yüzünü gösteren 'futbol terörü' birçok soruyu da beraberinde getirdi. Yıllardır bir türlü önüne geçilemeyen çirkin olaylar sonrasında suçlanan 'ya eğitimsizlik', 'ya bir grup kendini bilmez' ya da 'yasalardaki yetersizlik' oluyor. İnisiyatif alması gereken merciler, konunun nasıl çözüme kavuşacağını biliyor; ancak kimse elini taşın altına sokmuyor. Sebepleri hakkında herkesin bilgi sahibi olduğu bir konunun çözüme kavuşamaması zaman zaman insan canına mal olan boyutlara ulaşabiliyor.

Birbirini bıçaklamalar, taşlamalar, koltukları söküp sahaya atmalar, satırlarla müsabakaya girmeye çalışmalar, hakem ve futbolcu dövmelerden tutun da silahlı yaralamaya kadar daha bir sürü olay var futbol sahalarında. Peki bu holiganizmin neden önüne geçilemiyor? Statları maç izlenebilir hale getirmesi beklenen Sporda Şiddet Yasası'nın yaptırımları yeterli değil mi? Yoksa güvenlik güçleri üstüne düşen görevi gereği gibi yerine getiremiyor mu?

Spor sektöründeki (özellikle futbolda) yüksek gelirler her kesimin iştahını kabartıyor. Bu yüksek gelirden en son pay almak isteyenler, müsabakalarda görev alan güvenlik güçleri oldu. Daha önce Merkez Hakem Komitesi'nin Abant'taki seminerinde konuşan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, "Polisimiz 18 saat çalışıyor ve sonra statlara gidip görev yapıyor. Havuzdan yüzde 3'lük pay polise verilmeli." açıklaması, 'Bu olay gerçekleşmediği için mi emniyet yaptırımlarda gevşek davranıyor?' sorusunu akıllara getirdi.

Bugüne kadar kulüp yönetimlerinin basiretsizliği, kulüp-taraftar arasındaki ilişkilerin sağlıklı temele oturtulamaması, kanunlardaki ve uygulamalardaki eksiklikler, federasyonun verdiği cezaların caydırıcı olmaması, havuzdan pay isteyen güvenlik güçlerinin işe dört elle sarılmaması, stat içinde ve çevresindeki kamera sistemlerinin yetersiz oluşu veya yeterli olup da gerektiği gibi denetlenememesi, tribün terörünü, tırmanmanın ötesine geçirip kan akıtır hale getirdi. Bir dönem uygulanan puan silme cezaları bile taraftarlarla yönetimler arasında pazarlık konusu haline gelmişti. Medyada çıkan haberler de tribün terörünü körükleyen büyük bir etken olarak görülüyor.

İşte yasadan sonraki tablo

Yasa çıktığından bu yana 2005-2006 sezonunda 420 kişi suçlu bulundu, bunların 48'ine seyirden men ve toplam 136 bin 480 YTL para cezası verildi. 2006-2007 sezonunda suçlu sayısı 972'ye çıktı, seyirden men sayısı 60 ve para cezası 130 bin 90 YTL olarak gerçekleşti.

Fenerbahçe-Konyaspor maçı öncesi bayan taraftarların tribünde açtıkları, "Kadınız şiddete ve küfre karşıyız" yazılı pankart futboldan keyif alan insanların rahatsızlığını çok açık ortaya koyan bir göstergeydi. Konunun muhatapları 'futbol terörü' hakkında yine bildik açıklamalar yaptı. Herkesin hemfikir olduğu cevap "Yasalar yüzde yüz uygulanmıyor."

Şiddet Yasası hazırlanırken Federasyon'a sorulmamış

İlginç olan önemli bir konuda '5149 sayılı Sporda Şiddet Yasası' bakanlıkta kanun haline getirilirken bu konunun en büyük muhattabı olan Türkiye Futbol Federasyonu'nun Hukuk Kurulu'ndan herhangi bir görüş alınmamış. İsminin açıklanmasını istemeyen bir TFF yetkilisi, bu yasa çıkarken, kendilerinden mutlaka görüş alınmasını gerektiğinin altını çiziyor.

Alen: Gariban çocuklar cezayı nasıl ödesin?

Bir taraftar suçun çok, cezalandırılan ya da gözaltına alınan seyirci sayısının az olduğunu söylüyor. Cezalandırılan taraftarların çoğunun İstanbul'dan olduğunu belirten futbol sever, Beşiktaş amigosu Alen'in, holiganlara kesilen para cezasının tahsil edilememesi ile ilgili olarak şu açıklamasını hatırlatıyor: "Zaten gariban çocuklar, nasıl ödeyecekler o paraları?" Cezaya çarptırılan holiganın 7 gün içinde bölge idare mahkemesine itiraz etme hakkı bulunduğunu ifade eden ismini açıklamayan taraftar, "Birçok yönetici, teknik adam ve futbolcu da verdikleri demeçlerle ortamı germekten kaçınmıyor. Vaktiyle Denizli-Vestel Manisa maçında CHP milletvekili Haşim Oral, şeref tribününden V.Manisalı Yılmaz'a pet şişe fırlatmıştı. Ancak dokunulmazlık zırhı onu cezalardan kurtardı." diyor.

[GÖRÜŞLER]

Spor yasasında değil uygulamada sorun var

Hükümet olarak sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi için özel yasa da çıkarttık. Türkiye, 'spor yasası' çıkaran dünyadaki birkaç ülkeden biri. Ben yasanın yüzde 100 uygulandığı kanaatinde değilim. Yüzde 60-70 dahi uygulansa çok ciddi sonuçlar alınacağını düşünüyorum. Çok az da olsa bir azınlık, hoş olmayan davranışlarda bulunabiliyor. Bunlarla ciddi şekilde mücadele etmemiz gerekir. Yasa bu imkânı veriyor. İçişleri Bakanlığı'na yazı yazarak yasanın daha dikkatli uygulanmasını istedik. Mehmet Ali Şahin (Spordan sorumlu Devlet Bakanı)

Şiddetin bitmesi için idareciler cesur olmalı

Bazı yürekli valilerimiz Sporda Şiddet Yasası'nı uygulayabiliyor. Kanunda yapılması gereken bazı unsurlar halen işler duruma geçirilemedi. Taraftar temsilcilikleri oluşturulmadı. Kulüpler şapkalarını önüne alıp bir kez daha düşünmelidir. Bu kanun tam uygulandığı zaman sporda şiddeti önleyeceğini düşünüyorum. Emniyette birim oluşturacaktık, onlar takip etsin diye. Ancak bunu yapamadık. Şiddet yasasında eksikler çok az; ama uygulamada noksanlıklar var. İllerdeki çoğu görevli, kulüp yöneticileri ile karşı karşıya kalmak istemiyor. Bu sebeple istenilen netice alınamıyor. Mehmet Atalay (Gençlik ve Spor Genel Müdürü)

Olaylarla Bursaspor Kulübü'nün ilgisi yok

Bursa'dan Ankara'ya giden taraftarların kulübümüzle hiçbir ilgisi yoktur. Ankaragücü-Beşiktaş maçında yaşanan arbededen dolayı oldukça üzgünüm. Bursaspor Kulübü olarak biz bu tür konularda çok hassas davranıyoruz. Biz kendi taraftarlarımızı karşımıza alarak, İstanbul'da oynadığımız Beşiktaş maçına kimseyi götürmedik. Aynı şekilde Sakarya ile yaptığımız maçta da taraftarlarımıza izin vermedik. Bunları yapmamızdaki amaç olası şiddeti önleyebilmek. Taraftarlarımızla karşı karşıya geldik. Ama olsun, sonuçta bu maçları kazasız belasız geçirdik. Şu bir gerçek ki, dünyada eşi benzeri olmayan bir kardeşlik Ankaragücü ile Bursaspor taraftarları arasında var. Böylesi tansiyonu yüksek maçlarda rakip takım seyircilerinin stada alınmaması gerekir. Kavganın önüne bu şekilde geçilebilir.

Levent Kızıl (Bursaspor Kulübü Başkanı)

Holiganizm elele vererek önlenebilir

Başta il güvenlik kurulları olmak üzere yasayı uygulaması gereken birimler hem gerekli tahkikatı hem de ciddiyeti göstermiyor. Durum böyle olunca holiganizmi önlemek mümkün olmuyor. Başta yönetici, teknik adam, oyuncu, medya ve tabiî ki seyirci futbolla barışık olmalı. Türkiye öncelikle futbol kültürünü gözden geçirip, geliştirmekle hükümlüdür. Bunu yapamadığımızda rekabet adı altında daha çok düzensizlik ve çirkinlik yaşarız. Holiganlardan kendilerine kesilen cezalardan bugüne kadar devlete parasını ödeyenlerin oranı sadece yüzde 18. Zeki Çol (Vatan Gazetesi)

Rakip, taraftara hasım gibi gösterilmemeli

Sahalarda ve toplumda yaşanan şiddet olaylarını derinlemesine analiz etmemiz gerekir. Özellikle futbol müsabakalarında hakemlerin "arabulucu" olarak görev yapmaları yararlı olur. Sporda şiddetin en önemli gerekçeleri, sahada futbolcuların hırslı davranışı, yöneticilerin hafta içindeki beyanatları ve rakibi hasım gibi göstermelerinden kaynaklanmaktadır. Hepsinden önemlisi, taraftarların, statları (daha önce yarım kalmış hesabın tamamlanacağı yer) olarak görmeleridir. Tribündeki hareketlilik, sporculara da yansıyarak etkileşim oluşturuyor. Ama en önemli ve güzel olan olay da futbolcuların bu karmaşa içinde hâlâ arkadaş kalmaları. İnsanların bunlara bakmaları bile yeterli olacaktır.

Özel Kadıköy Hastanesi İnsan Kaynakları Direktörü uzman psikolog Dr. Halis Özerk

zaman
Yayın Tarihi : 13 Mart 2007 Salı 13:54:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?