18
Mayıs
2024
Cumartesi
SPOR

Derbilerin derbisi

Şampiyon olunacaksa ilk adım rakibini yenmektir. Ezeli, ebedi rakibini, efsanevi derbide, tarihe nispet olsun diye yenmek...

Son olaylar nedeniyle tadı tuzu iyice kaçan ligin en büyük şöleni bu hafta sonu. Dünyadaki sayılı derbiler arasında olan Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşması, bu sezon iki İstanbul ekibinin ligin zirvesinde birbirlerini takip ediyor olmalarından dolayı daha da büyük önem taşıyor.

Beş puan farkla ilk devrenin sonuna iki maç kala lider olan Fenerbahçe kazanırsa en yakın takipçisiyle puan farkını yediye çıkaracak, Galatasaray’a ise sekiz puan fark atacak. Bu durum normal şartlarda Fenerbahçe’yi şampiyonluğa epey yaklaştırırken, bu sezon Türkiye ligi dışında bir hedefi olmayan Galatasaray’ın moral motivasyonunu ziyadesiyle olumsuz etkileyecek.

Derbiye dair beklentileri yükselten bir başka etken İstanbul’un iki köklü kulübünün son haftalarda oynadıkları futbolun düzeyi. Açıkçası iki ekipte şu an yüksek form düzeyindeler ve iyi futbol oynuyorlar. Her ne kadar kimi otoriteler öncelikle yenilmemeyi hedeflemesi muhtemel olan her iki hocanın yavan bir maç seyretmemize yol açacağını iddia etseler de, sırf ilk devrenin bitişine bir hafta kala ligin tepesinde bulunan iki ezeli rakibin birbiriyle karşılaşacak olması bile atmosferi yükseltiyor.

Fenerbahçe Daum’un diziliş değişikliğinden beri daha az eleştiri alıyor; lig maçlarındaki mütehakkim havasını Prag’dan getirdiği galibiyetle perçinledi, Avrupa macerasını UEFA’da devam ettirmeyi garantiledi. Her ne kadar derbilerde favoriler kazanamaz dense de bu kez favori onlarmış gibi gözüküyor. Yine de orta sahanın ikamesi mümkün olmayan dinamosu Marco Aurelio’nun (Fenerlilere göre) Kuddusi Müftüoğlu tarafından derbinin dışında bırakılması lig liderinin oyun kalitesi açısından onarılmaz bir hasar kaynağı olabilir. Marco’nun vatandaşı Alex de Souza ise ’Fener kazanır’ senaryosunun muhtemel yıldızı. Attıkları kadar özellikle duran toplarda Marcio Nobre’ye ya da defanstan gelen takım arkadaşlarına attırdıkları ile öne çıkan süper yıldız kuşkusuz derbide Fenerbahçe’nin en tehlikeli silahı olacak.

Aurelio’nun yokluğunda özellikle Raşit Çetiner’in önceki genç milli takımının yıldızları Fenerbahçe orta sahasının ortasında sorumluluk yüklenmek zorundalar. Bu durum bu karşılaşmayı onlar için gerçek bir yeterlilik testi haline getirecek. Aslında Fenerbahçe defansı içinde benzer bir durum söz konusu. Orta sahadan daha fazla yardım aldıkları yeni dizilişin hiç değilse ligde ne kadar işe yarayacağını Galatasaray’ın artık Ramazan sendromundan çıkmış olan yetkin forvet hattı önünde deneyecekler. Bu da, Manchester maçının formalite maçına dönüştüğü düşünülürse, derbiyi yeni dizilişin defansif yeterliliğinin ilk sahici sınavı haline getiriyor.

Galatasaray’ın üç önemli avantajı var. İlki, Ali Sami Yen ve onu dolduracak olan seyircisinin yaratacağı ruh. İkincisi, aralarında İtalyanca konuşan Hırvat ve Kamerunlu defans ustaları. Tomas-Song ikilisi ligdeki en iyi defans bloğu olarak gösteriliyor. Arkalarında Mondragon ile birlikte özellikle göbekten gelen atakları durdurmakta çok etkililer, defansın kenarlarına dair soru işaretleri hala duruyor. Orhan Ak solda, Cihan ise sağda bu bölgelerin bu sezona kadar devamlı oyuncuları olmamalarına rağmen tatmin edici bir performans sergiliyorlar, derbi onlar için de bir yeterlilik testi olacak.

Galatasaray’ın üçüncü avantajı tabii ki forvet hattı. Hakan Şükür’ün öyle her ortakla oynamayacağını herkes bilir. Necati’yi benimsediği ise ortada. İkili daha üst düzey bir uyum göstermeseler de giderek artan oranda vuruculuklarını yetkinleştiriyorlar, bunu taçlandırmak için Ali Sami Yen’deki bir Fenerbahçe derbisinden daha iyi bir fırsat bulamazlar. Bu ikilinin performanslarının sınırlarını bu maçta zorlayacaklarını tahmin etmek hiç de zor değil.

Galatasaray’ın orta sahası ise bir muamma. Derbinin sonucuna dair en kolaycı ve harc-ı alem yanıt şu olabilir: Galatasaray’ın orta sahası forvete gerekli pozisyonları yaratır, defansı da sarı lacivertli hücum hattıyla baş başa bırakmazlarsa maçı kazanırlar. Ama ligde kimi zamanlar daha kolay rakiplere karşı dahi bunları beceremiyorlar. Bu noktada da tabii Hagi’nin orta sahayı nasıl dizeceği önem kazanıyor.

Derbi bir anlamda Galatasaray’ın tamam ya da devam maçı, Daum ise bu sezon bir derbiyi daha kaybetmeyi göze alamaz, üstelik Lyon maçları ve formalite haline gelmediği dönemdeki Manchester maçı da düşünülürse devre bitmeden hiç değilse bir tane mühim maç kazanmayı isteyecektir. Yine de Sami Yen’den beraberlik çıkarmak işine gelebilir. Peki beraberlik Galatasaray’ın işine yarar mı? İşte orası tartışılır...


TNN
Yayın Tarihi : 8 Aralık 2004 Çarşamba 16:57:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?